Balkanlar’dan Türklerin, Türkmenlerin göçleri, tarihimizin en üzücü sayfalarını oluşturmuş ve Balkan Türkleri dramının edebiyatımıza da yansıması birçok duygusal romanın ortaya çıkışını sağlamıştır.

Balkan Türk Edebiyatı bir ölçüde göç hareketleri ve gerçeklerinin aynasıdır.

Bulgaristan’da, 1878’den beri süregelen Bulgarlaştırma politikalarına sesli tepkimizi gösterememiş olsak da içimizde bazı sessiz çığlıklar vardı.

Kulaklarımız duymaz ama hissederdik. Hissettiklerimiz beynimizi kemirir dururlar, yüreğinizi yakar, eritirlerdi.  

Zamanla içimizdeki sessiz çığlıklar eyleme dönüştü ve göç kararları alındı, alınmak zorunda kalındı.

Bulgaristan’da yaşayan Türklerin nüfus oranlarını azaltmak için, planlı bir şekilde başlatılan Bulgarlaştırma politikaları 20. Yüzyılın üçüncü çeyreğine kadar da devam etti.

Bulgaristan’da 1984 yılından itibaren, Türk azınlığa asimile politikası uygulayan komünist rejim, amacına ulaşamayınca 1989 yılında zorunlu göçe karar verdi. Bu büyük zulmün mimarı dönemin Bulgaristan devlet başkanı Todor Jivkov ’du. 

Jivkov devri kapandıktan sonra açıklanan belgeler, Bulgaristan Devleti’nin asimilasyon politikasını doğrudan komünist parti eliyle uyguladığını ortaya koydu.

Belgelere göre, 1984 yılı sonlarından itibaren Komünist Parti’nin en üst karar alma birimi olan politbüro, Türklere yönelik “Yeniden Doğuş-Uyanış Süreci” adı altında sistematik bir asimilasyon siyaseti başlatmıştı.

Bulgaristan, Todor Jivkov liderliğindeki rejimin Türk ve Müslüman azınlığa yönelik 1984 ve 1989 yılları arasında uygulanan asimilasyon politikalarını 22 yıl sonra kabul etti.

Bulgar Parlamentosu 1989 yılında sona eren komünist rejimin, Müslüman ve Türklere karşı uyguladığı asimilasyon sırasında yürüttüğü isim değiştirme, ibadet yasağı, anadilde konuşma ve zorunlu göç gibi etnik temizlik kampanyasını kınayan bildiriyi 11 Ocak 2012’de kabul etti.

Bildiri Bulgaristan devletinin Türklere karşı girişilen asimilasyon kampanyasını resmi olarak kabul eden ilk belge olması açısından büyük önem taşımaktadır.

Bu kabulden ve Avrupa Birliği üyesi olduktan sonradır ki göç tersine döndü ve çifte vatandaşlık gündeme geldi. Bulgaristan’dan göçen binlerce kişi tekrar Bulgar Vatandaşı olmak için sıraya girdi.

Share Button