18 Temmuz 1971 Pazar, Eskişehir Askeri Cezaevi…

Dün Isparta Eğitim Enstitüsü öğrencilerinden Ahmet Nuri Doğan ziyaretimize geldi. Arkadaşlarının geçmiş olsun dileklerinin yanı sıra cep harçlıklarından ayırabildikleri bir miktar parayı da gerekli olabilir düşüncesiyle bize getirmiş. Kendisine teşekkür ettik, devrimci arkadaşlarımıza selam ve sevgilerimizi ilettik.

Askeri Cezaevi koşulları şimdilik iyi. Nerede ve nasıl yargılanacağımız konusunda şimdilik hiçbir bilgi yok. Kitap ve gazete okuyarak, başımıza iş açmayacak anılarımızı yazarak ve volta atarak zamanımızı dolduruyoruz.

TÖS üye öğretmenlerini yalnız bırakmadı. Alaattin Şahintürk ile bana okuldaki maaşımız kadarını yardım olarak gönderdi. İkimizden başka maaş geliri olan yok. Öğrencilerim Ramazan ile Mehmet’in yanı sıra işçi Coşkun, Er Öğretmen Abdullah Kaya, Belediyede memur Ali Çelik ve Şahap Cesur’un yardımlar dışında gelirleri yok.

Zorunlu giderlerimizin yanı sıra cezaevi kantininden sağlıklı beslenme ürünleri de almak zorundayız. Kitap ve gazete giderlerini de düşünmemiz gerekiyor.

Alaattin arkadaşımız öğrencim Ramazan’la adeta ayrı bir grup oldu. TÖS tarafından gönderilen maaşını, para benimdir anlayışı ile diğer 6 tutuklu arkadaşı ile paylaşmaya yanaşmadı. Ramazan’ın da bir miktar parası olmalı ki, ikisi kantinden diledikleri her şeyi getirtiyorlar.

Bana gelince, TÖS Devrimci niteliğimizden ötürü bize maaş gönderiyor. Bana gelen maaşı yalnız kendim için harcayamam. Maaşım diğer devrimci 5 arkadaşımla paylaşılmalıdır. Anlayışıyla sorumluluk üstlendim. TÖS tarafından gönderilen parayı 5 tutuklu arkadaşımla paylaşıyorum.

Cezaevi yönetimi sigara içen tutuklulara asker sigarası veriyor. Coşkun, Abdullah ve ben, ücret ödemediğimiz asker sigaralarını içmeye başladık. Tutukluluğumuzun ne kadar süreceği belli değil di. Olan paramızı en ekonomik biçimde ve idareli kullanmalıydık.

Alaattin arkadaşımızın böyle bir derdi olmadı. Samsun sigarası içmeye devam etti.

Boşuna dememişler ”yoldaşlarını varlık ve yokluk durumlarında tanıyacaksın.” Arkadaşlarını tanımanın en iyi yolu birlikte yapacağın zorlu bir yolculuktur. Bizim zorlu yolculuğumuz devrimci tavrımızdan ötürü tutukluluk halimizdir. Bu yolculukta maddi ve manevi her şeyi paylaşabilmektir arkadaşlık ve yoldaşlık.

Alaattin Şahintürk hakkındaki izlenimlerimde yanılmamıştım. Fiziki yönden güçlü olan Alaattin düşünsel ve paylaşım yönünden güçlü değildi. EGOSU sürekli öne çıkıyordu. Olayları çözmek ve yönlendirebilmek için Fiziki gücünün yeterli olacağını düşünüyordu.

Tutuklu kaldığımız sürece, grubumuzun beden ve ruh sağlığını koruyabilmek için, kontrollü olarak, Alaattin Şahintürk arkadaşımızın EGOSU tatmin edilmeliydi

Olumlu sonuç alabilecek miydik? Zaman gösterecekti…

Share Button