
28 Mayıs 1962 Pazartesi, Çapa…
Bütün yazılı ve sözlü sınavlarımız bitti. Resim ve Müzik derslerinden 8, diğer bütün derslerden tam not 10 almış ve sınıf birincisi olmuştum.
Platonik aşkım Betül’ü ve arkadaşlığını kaybetmek allak bullak olmama neden olmuş, oldukça zor toparlanmıştım.
En zor durumlardan en iyi sonuçları çıkarmasını bilen ben, üzüntümü yenmek için hırsımı derslerimden almıştım. Adeta ders kolik olmuş, her fırsatta da Gülay’a anlatır olmuştum.
Neredeyse haftanın 3 günü geceleri okuldan kaçıyor, Gülaylara gidiyordum. Bu kaçışlar benim için değişikliklere neden olduğu gibi derslerimin de pekişmesini sağlıyordu.
Zor da olsa ben toparlanmıştım ama Betül toparlanamamış gibi geldi bana. Devamsızlıkları artmış, derslere olan ilgisini de yitirmişti.
Duyarlı bir kız idi Betül. Bir an kendisini yitirerek bana karşı kullandığı sözcüklerden üzüntü duymuş olmalıydı.
Betül’ün devamsızlıkları ve derslere olan ilgisinin yitirilmesinden kendimi sorumlu tutuyordum. Olan olmuştu, yapacak bir şey yoktu.
Bu arada fiili olarak okul bitmişti. Ancak resmi olarak devam ediyordu.
Arkadaşlarımın tatil hayalleri kurduğu bu günlerde benim hayallerimde Tarsus Okaliptüs Orman Fidanlığı Koruma Memuru olan babamın yanına gitmek vardı.
Ailemin yanına ulaştıktan bir gün sonra mevsimlik işçi olarak işe başlardım. Bu yıl da öyle olacağı kesindi.
Bazen çapa sallamak bazen tırpan sallamak bazen de traktör şoför muavinliği düşerdi şansıma. Bakalım bu yaz ne tür bir iş verilecekti?
Müzik seminerinde keman çalma üzerine uzmanlaşmak isteyen bir öğrencinin önce bir keman sahibi olması sonra da yaz tatilinde keman çalışması gerekiyordu.
Oysa benim kemanım olmadığı gibi, keman üzerinde ustalaşmam gerekirken tırpan sallama konusunda uzmanlaşıyordum.
İlk bir hafta ellerim iltihaplanır, sonra nasırlaşır parmaklarım da kütleşirdi.
Öyleydi ama aile bütçesine katkı yapma zorunluluğu vardı. Anam çalışmadığı, çalışamadığı için sadece babamın memurluk maaşı aileyi zar zor geçindiriyordu zaten.
Yaz tatilinde karşıma çıkacakları düşününce içim karardı.
Nota bilgilerimin oldukça iyi olmasına karşın kulaklarımın duyarlılığı yok denecek kadar azdı. Uzmanlaşmam olası değildi zaten. Kazandıklarımla yetinmeliydim.
Kendimi rahatlatarak okuldan çıktım. Önce Gülhane Parkı’na sonra da Taksim’e geçmeye karar verdim…