25 Ağustos 1961 Cuma, İvriz…
Bugün öğleden önce Müzik Öğretmenim İmdat Halvaşi ’nin keman ve piyanodaki son kontrolleri ile Çapa Müzik semineri çalışmalarımı sonlandırdık.
İmdat Öğretmenimin yüzü gülüyordu. Keman tutuşum ve yay çekişimi çok beğenmişti. Yararlı olmanın yanı sıra sınavı kazanacağıma olan inancı emeklerinin boşa gitmediği algısı yaratmıştı. Mutluluğunu benimle paylaştıktan sonra,
-Keman tutuşun ve yay çekmen konusunda söylediklerimi aklından çıkarma Akıncı. Sınavı kesinlikle kazanacaksın… Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun?
-Tarsus’a, ailemin yanına gideceğim öğretmenim. Bir hafta on gün yanlarında kalarak hasret gidermek istiyorum. Ayrıca, yüklenme senedi yaptırmam gerekiyor.
Dedim. Leyli Meccani olarak adlandırılan devlet parasız yatılı okullarında okuyacağımız yılın bir buçuk katı kadar borçlanıyorduk devlete. Devlete hizmet yükümlülüğü üstleniyorduk. Devlet hizmeti yapmadığımız takdirde de nakit ödeme gerekiyordu.
İmdat Öğretmenime teşekkür edip, ellerini öptükten sonra Müzik Evinin anahtarlarını teslim edip, yatakhaneye giderek eşyalarımı tahta bavuluma yerleştirdim. İdareye giderek diplomamı aldım, okulla ilişiğimi kestim. Nöbetçi müdür yardımcısı ve öğretmenlerle helalleşip, ellerini öptükten sonra okulda kalmış arkadaşlarımla da vedalaştım.
Saat 15.00’de Ereğli’ye gidecek servis arabasını bekledim. Sevis arabasına bindikten 20 dakika sonra tren garındaydım. Saat 16,00’da Konya’dan gelen trenle Tarsus yolculuğu başladı…