2 Şubat 1959 Pazartesi, İvriz…

Nasıl da özlemiş, benimsemiş ve gerçek evimiz sanmışız İvriz Öğretmen Okulu’nu. İkinci yarıyıl için yuvamıza döndüm. 31 Ocak Cumartesi günü anamın ellerini öpüp, hayır duasını aldıktan sonra arkadaşlarımla vedalaştım. Kardeşim Mustafa Hüyük İstasyonuna kadar bana eşlik etti, Toros Ekspresinin gelişine kadar bekledi. Vedalaştık…

Toros Ekspresinden Ulukışla’da inip beni Ereğli’ye götürecek olan trene bindiğimde içim içime sığmıyordu. Yuvama, beni eğitip adam edecek, bilgilerle donatacak okuluma gidiyordum. Okul Müdürümüz Kamil Açan’ın bayrak merasimlerinde yaptığı konuşmalar kulağımda çınlıyordu.

Üzerine basa basa ” Eğitim bir insanın hayatını devam ettirebilmek için öğrendiği her şeydir. Sizlere burada öncelikle hayatınızı devam ettirecek her şeyi öğreteceğiz.” Dedikten sonra kısa bir süre susup devam etmişti.  ”Öğretim ise Ülkenin Milli Eğitim bakanlığınca düzenlenmiş Müfredat programları çerçevesinde, bir amaca yönelik olarak yapılan sistemli bir bilgi edinme uygulamasıdır.” 

Zamanla daha iyi anlamıştık söylediklerini. Daha yalın bir tanımla eğitim adam etmeyi,  bir başka deyişle insan olmayı, öğretim ise bilgi kazandırmayı amaçlayan süreçlerdi İvriz’deki Eğitim ve Öğretim anlayışı.

Yaklaşık 15 gün kaldığım Misli Köyü’nde arkadaşlarla oldukça eğlenceli vakitler geçirmenin yanı sıra okul kütüphanesinden aldığım kitaplardan Tolstoy’un Diriliş adlı kitabı bana biraz ağır gelmişti. Victor Hugo’nun Notre Dame ‘In Kamburu adlı kitabını okumayı tercih etmiştim. Charles Dickens’in İki Şehrin Hikâyesi’ni okumuş ve özetini çıkarmıştım.

Babam hala Mersin’deydi. Misli’de ekili tarlamız olmadığı gibi, para kazanacak iş de yoktu. Bu nedenle Mersin’e günlük işçi olarak gitmişti. Kardeşim Mustafa ilkokul beşinci sınıfı tekrar ediyordu önümüzdeki yılın yatılılık sınavları için. Anacığım da kaderine razı olmuş, kardeşime bakmaya çalışıyordu. Ereğli’ye yaklaştığım sıralarda anamla kardeşim için hüzünlenmiştim.

Ereğli’de trenden indiğimde yollar açıktı. Elimdeki tahta bavulumla İvriz’in yolunu tutmuştum ki okulun servis arabası arkadan geldi, beni de aldı.

Servis arabasından indiğimde İvriz’e dönen arkadaşlarımızla sarmaş dolaş olduk. Köylerimizde geçirdiğimiz yarıyıl tatilini, ailelerimizi ve köylerimizdeki arkadaşlarımızı anlattık birbirimize. Bütün arkadaşlarımda sıcak bir yuva olarak gördüğümüz İvriz’e dönmenin coşkusu vardı.

Ambara giderek battaniye, yatak çarşafı, yastık ve yastık kılıflarımızı aldık zimmetli olarak. Yataklarımızı yaptık. Akşam yemeğinden sonra da sınıf arkadaşlarımızla sohbeti koyulaştırdık. İlkokul anılarımız ağırlıklı olarak sohbetimizin konusu olmuştu.

Pazar günü genel temizlik, nöbetçi öğrencilerin belirlenmesi ilk derslerimiz için hazırlıklar tamamlandı. Bu sabah da saat 06,00 ziliyle ilk etüt başladı. Bu ilk etüt yine tatil anılarını birbirimize anlatmakla geçti. Kahvaltıdan sonra Bayrak merasimi ve okul müdürümüz Kamil Açan’ın konuşmasının ardından ikinci yarıyıl derslerine başladık. Hayırlı olsun…

Share Button