Bergama Akropolü Antik Tiyatrosu

Büyük bir kale görünümündeki Bergama Akropolü, son derece dik bir tepe üzerinde kurulmuş. Yaklaşık 300 metre yükseklikteki bu tepeye vida gibi kıvrılarak tırmanan bir yoldan çıkılıyor. Eumenes kapısından girişte, ziyaretçilere kolaylık olsun diye bir teleferik kurulmuş.

Pergamon Kentinin Akropolü, yani “Kentin Yukarı Bölümü”, Bakırçayı’nın suladığı ovaya egemen bir tepenin üzerinde yer almaktadır. Akropole giriş aşağı kentteki Eumenes kapısında başlıyordu. Büyük bir kale görünümündeki Akropol’ ün ana kapısına varmadan solda Heroon’un kalıntıları bulunmaktaydı.

Akropolde birçok tapınak bulunmasına karşın, Kentin koruyucusu sayılan akıl ve savaş tanrıçası Athena adına yapılan Athena Tapınağı, Akropol’ ün en önemli mekânı olarak karşımıza çıkıyor.  Antik Yunan ve Roma’da, tapınaklardan sonra en önemli yapılanmalar tiyatrolar olduğundan, Athena Tapınağı’nın batısındaki dik yamaçta antik bir tiyatro yer almaktadır.  Dik bir yamaç üzerine yükselen Bergama Tiyatrosu etkileyici görünümüyle Helenistik dönemin en güzel mimari eserlerinden biridir.

Tiyatro, arazinin doğal yapısı dikkate alınarak, dik bir yamaç üzerine kurulmuştur. Erken dönemde inşa edilmiş olan tiyatronun bu günkü hali, Roma İmparatoru Hadrianus zamanında gerçekleştirilmiş.   Türkiye’nin en çok oturma yerine sahip antik tiyatrosudur. Batıya bakan tiyatro üç kademeli olarak inşa edilmiş. Genişliği 3 ayak 10 parmak olan iki orta yol, bu üç kademeyi birbirinden ayırır.

Tiyatronun birinci kademesinde 25, ikinci kademesinde 33 ve üçüncü kademesinde de 22 oturma sırası bulunmaktadır. Toplam 80 oturma sırasının bulunduğu tiyatro, doğal arazi şartları gereği ince, uzun ve dik olarak inşa edilmiştir. Uzaktan kuş bakışı bakıldığında bir yelpazeyi andırmaktadır. Gerek mekânın yüksekliği, gerekse doğal arazi koşulları gereği eğimi nedeniyle Bergama Akropolü ve tiyatrosunun görülmesi gereken yerler listenizde yer almalıdır diye düşünüyorum.

Bergama Akropolisi

Bergama Antik Tiyatrosu

13 Temmuz 2014 Pazar, Bergama…

Kayınbiraderim ve rehberim Ahmet’le İzmir’den geldik. Bergama’da panoramik bir tur yaptıktan sonra Bergama Akropolü’ nün eteklerine geldik. Girişte teleferik olmasına rağmen Ahmet araba ile çıkalım. Dedi. Burgu gibi dönerek tırmanmaya başladık. 15 dakikalık bir zaman aralığında Akropole ulaştık. Bir tarafı uçurum olan bu dar yoldan keskin virajlardan geçerek ulaştığımız Antik Yukarı Kent ya da Akropolis beni sanki göğün tavanına ulaştırmış gibi oldu.

Bütün Bergama, Bergama Ovası ve barajı ayaklarımızın altındaydı. Bu muhteşem görüntü eşliğinde, Bergama Akropolü ve içindekileri tanı(t)maya devam ediyoruz. Bunun için de Antik Pergamon tarihine panoramik bir bakış yapmamız gerekiyor. Bergama’nın Prehistorik dönemlerden beri bir yerleşme merkezi olduğu bilinmektedir.

Bergama Antik Tiyatrosu

Bergama Antik Tiyatrosu

M.Ö. 283-133 yıllarını kapsayan Helenistik dönemin l50 yılı boyunca en görkemli kültür ve sanat merkezlerinden biri olmuştur. Zeus Sunağı, Athena Tapınağı, Kütüphane, Büyük Saray, Tiyatro, Kent Duvarı bu dönemde inşa edilmiştir. Bergama Akropol’ü Helenistik dönemde sosyal ve kültürel hareketlerin geliştirildiği bir yerdir. Pergamon Kentinin Akropol’ü, yani “Kentin Yukarı Bölümü”, Bakırçayı’nın suladığı ovaya egemen bir tepenin üzerinde yer almaktadır.

Bergama Akropolisi

Bergama Akropolisi

Akropole giriş aşağı kentteki Eumenes kapısında başlıyordu. Büyük bir kale görünümündeki Akropol’ün ana kapısına varmadan solda Heroon’un kalıntıları bulunmaktaydı. Bilindiği gibi Heroon, Antik Yunanistan’da bir kahraman ya da yarı tanrı adına yapılmış, çevresi sütunlu bir galeriyle çevrili kutsal yerlerin adıdır. Heroon’da, dinsel törenin yapıldığı oda, ki kült odası olarak biliniyor, geniş bir ön galerinin arkasındaydı. Heroon’un kuzeyinde Helenistik dönemden kalma bir dizi dükkândan oluşan uzun bir yapı bulunuyordu.

Bergama AkropolisiPergamon Kentinin Akropol’ü, Bakırçayı’nın suladığı ovaya egemen bir tepenin üzerinde yer alıyor. Akropolde birçok tapınak bulunmasına karşın, Kentin koruyucusu sayılan akıl ve savaş tanrıçası Athena adına yapılan Athena Tapınağı, Akropol’ün en önemli mekânı olarak karşımıza çıkıyor.  Antik Yunan ve Roma’da, tapınaklardan sonra en önemli yapılanmalar tiyatrolar olduğundan, Athena Tapınağı’nın batısındaki dik yamaçta antik bir tiyatro yer almaktadır.  

Bergama Akropolisi

Dik bir yamaç üzerine yükselen Bergama Tiyatrosu etkileyici görünümüyle  Helenistik dönemin en güzel mimari eserlerinden biridir. Tiyatrolar, gerek Anadolu ve gerekse Antik Yunan’da halkın en önemli etkinlik alanları ve biçimiydi. Helenistik Mimari yapılanmasında birinci sırayı tanrı evi olarak tanımladıkları tapınaklar alırken, ikinci sırayı tiyatrolar almaktaydı. Tapınaklarda tanrılarına sunumlarını yaptıktan sonra, trajedi ve komedilerini de halka sunmaları gerekiyordu. Bu sunumlar için oluşturdukları ilk mekânlar tiyatrolar için bir başlangıç olmuştur.

Bergama Akropolisi

Başlangıçta halk dairesel bir meydanın çevresinde toplanır, meydanın merkezindeki sunucuyu, ilahiler okuyan koroyu ve oyuncuları seyrederlerdi. Daha sonraları bu meydanın bir tarafına sahne; onun karşısına da, herkes sahneyi rahat görebilsin diye, yamaç yüzeyler üzerinde yarım daire biçiminde ve basamaklı olarak yükselen oturma yerleri yapılmıştır.  Romalılar bu planı biraz daha geliştirip, tiyatro alanını ve seyirci sayısını en az iki katı olacak şekilde büyütmüşlerdir.

Bergama Akropolisi

Ayrıca, oturma sıralarını yapmak için yamaç yerler aramak yerine, istedikleri yerde aynı koşullar sağlayacak şekilde inşa edebilmişlerdir. Aspendos ve benzeri tiyatrolar bu düşünüşün uygulamalarıdır. Bergama Akropolü’ nde, Athena Tapınağı’nın batısındaki dik yamaçta, yaklaşık 10 bin kişilik bir tiyatro yer alır. Helenistik dönemde yapılan tiyatronun uçuruma bakan ön tarafı setlerle sağlamlaştırılmıştı. Tiyatronun ahşap bir sahnesi vardı ve bu sahne sökülüp takılabilecek biçimde yapılmıştı.

Kaynaklar:

1) http://tr.wikipedia.org/wiki/Pergamon

2) http://www.izmirkulturturizm.gov.tr/TR,77442/bergama.html

Share Button