Kurtuba Ulu Camii Endülüs

 

12 Mart 2015 Perşembe, Cordoba…

Saat 05,30 da kalkarak, sabah kahvaltımızı odamızda yaptık. Kaldığımız Hotel Melia Banus’un bulunduğu Puerto Banus Marbella’dan 220 km kuzeydeki Kurtuba’ya gideceğiz.  Endülüs Emevileri’nin Başkenti olan ve şimdi Cordoba denilen Kurtuba’daki Ulu Cami’yi görmek en büyük arzularımızdan biri.  Endülüs’e gelmişken Kurtuba Ulu Camisi görülmeden olmazdı.

Cordoba Endülüs

Roma Köprüsü Cordoba Endülüs

Bizi saat 06,30 da alacak olan tur otobüsünü beklemek üzere otelimizden 5 dakika uzaklıktaki durağa gidiyoruz. Tur otobüsümüz tam saatinde gelip bizi alıyor. Tura katılan ilk iki konuk bizlerdik. Malaga’ya varıncaya kadar, değişik otel ve tatil köylerinden tur katılımcıları toplandı ve Cordoba yolculuğu başladı.  Rehberimiz Malaga’dan itibaren Kurtuba’nın tarihi geçmişini ve Endülüs Emevi Devleti’ni anlattı kendi referans çerçevesinden. Mescit anlamında Mezquita/Kurtuba Ulu Cami, Endülüs Devleti’nin merkez camisiydi.

Roma Köprüsü Cordoba Endülüs

Roma Köprüsü Cordoba Endülüs

Devleti yönetecekler için biat, cihat kararı gibi büyük kararlar burada alınırdı. Kanunlar halka buradan duyurulur, kadılar meclisi burada tertip edilirdi. Burası aynı zamanda hem Endülüs’ün hem de bütün Avrupa topraklarının gözde bir okulu ve üniversitesiydi. Dinî ve pozitif ilimlerde en seçkin yüksek tahsil sadece bu yerde yapılırdı.

Cordoba Endülüs

Cordoba Endülüs

Rehberimizi dinler ve pencereden zeytin ağaçlarından oluşan kilometrelerce zeytin denizini seyrederken zaman geçmiş, saat  12,40 olmuş ve Kurtuba’ya giriş yapmıştık. Otobüsümüz Alkazar Bulvarı’na ilerleyerek, turistlere ayrılmış bulunan yere saat 12,45’te park etti. Sağımızda Guadalquivir Nehri ve ufkumuzda da Roma Köprüsü ile Kurtuba Ulu Camisi vardı. Rehberimiz öncelikle Kurtuba Ulu Camisi’ni ziyaret edeceğimizi vurguladıktan sonra yerel bir rehberin camide bize eşlik edeceğini söyledi.

Guadalquivir nehri boyunca, Roma Köprüsü’ne doğru ilerliyoruz. Nihayet Roma Köprüsü’nün olduğu yere ulaşıyoruz. Cordoba, Guadalquivir’in üzerine kurulmuş. Nehir şehre hayat vermiş,  Roma Köprüsü de gelişmesini sağlamış. Köprü ve köprüyle bağlantılı fotoğraflar çektikten sonra, dört sütunlu “Zafer takı” benzeri yapısı ile ilginç bir görünüm arzeden1571 yapılmış Puerta del Puente /Köprü kapısına ulaşıyoruz. Kapıdan Aziz Rafael’in Zafer Meydanı’na giriyoruz.

Cordoba Endülüs

Cordoba Endülüs

Sol kolda bulunan Tarihi Bishop Sarayı ve Piskoposluk Müzesi boyunca ilerliyoruz. Müzenin dışında, duvarları boyunca sıralanmış rengârenk faytonlar ve atları konuklarını bekliyor. Sağ tarafımızda da Mezquita/Kurtuba Ulu Caminin batı duvarları yer alıyor. Cordoba Katedrali Mezquita ya da Kurtuba Ulu Camii Cordoba’nın simgesi durumunda. Araplar Cordoba’yı aldıkları zaman, bir Roma tapınağı üzerine inşa edilmiş Saint Vincent kilisesini camiye çevirmişler.

Kurtuba Camii muhtelif zamanlarda bir kaç defa genişletilmiş. Sonunda bu günkü büyüklüğüne ulaşmış. 24.000 metre karelik bir alan kaplıyor. Cordoba 1236’da tekrar İspanyolların eline geçtiğinde caminin içerisine bir şapel inşa edilmiş ve katedrale çevrilmiş. Ancak mihrap korunmuş. Müthiş bir derinliği ve manevi enerjisi olan bu yapı bir Endülüs gezisinin olmazsa olmaz noktalarından biri. Mezquita’nın yüksek duvarlarla çevrelenmiş olan yapısının girişi, kalın kemerli bir kapıdan gerçekleştiriliyor. Kapının kalın kemerleri yapının içerisinde bulunan revaklı, gölgelikli mekânı oluşturuyor.

Cordoba Endülüs

Kurtuba Camii avlusu

Caminin avlusu portakal bahçesi anlamında Patio de los Naranjos olarak yer alıyor haritalarda. Caminin avlusunda eskiden hurma ağaçları ve şadırvanlar varmış. Yüzyıllar içinde hurma bahçesi portakal bahçesine dönüştürülmüş, şadırvanlar da yerini bir havuza bırakmış. Bize camiyi gezdirecek olan yerel rehber işinin uzmanı biri izlenimini bıraktırdı bende. Grubu çevresinde toplayıp, yüksek sesle anlatmak yerine teknolojinin sunduklarından yararlandı.

Herkese birer alıcı kulaklık dağıtıldı. Yerel rehberde bulunan mikrofonlu verici de 50 metre yarıçaplı bir dairesel alanda bulunanları kapsayacak güce sahipti. Rehberin düşük sesle ve yavaş yavaş verdiği bilgileri herkes duyabildi ve anladı. Ben hariç… Ben hariç, çünkü rehberi anlayacak düzeyde İngilizce bilmiyorum. Bu olaydan sonra, 72 yaşında olmama rağmen, İngilizce öğrenmeye kakar verdim. Çalışmaya da başladım. Tekrar rehberimize dönecek olursak, konusuna hâkimdi.

Endülüs İspanya

Kurtuba Camii Endülüs

Kısa aralarda eşim de bana durumu özetledi. Bereket ben de geziye çıkmadan önce, internette onlarca gezi sitesinde dolaşmış ve oldukça fazla bilgiyi yazdırmıştım yolculuklarımda okumak üzere. Yerel rehberle camiye girdik. Caminin değişik bölgelerinde duruyor ve kronolojik bir sıra ile ve sabırla bilgileri aktarıyordu. Bu bölgede başlangıçta, Roma tanrısı Janus adına yapılan pagan bir tapınak bulunuyormuş. M.S.572 yılında tapınak yerine, Vizigotlar tarafından, Saint Vincent adıyla bir kilise yapmışlar.

Kurtuba Camii Endülüs

Kurtuba Camii Endülüs

Kurtuba 856 yılında Endülüs Emevi Devletinin başkenti olduğunda kilise, kilise-cami olarak kullanılmış.  30 yıl süreyle Hıristiyan ve Müslümanların ortak ibadethanesi olarak kullanılmış. 875 yılında I.Abdurrahman Hıristiyanlara arsa bedeli olarak 100 bin dinar ödeyerek ibadethanelerin ayrılmasını sağlamış. Şam’daki Emevi Camisi’ni örnek alarak, mevcut gotik sütunların üzerine, caminin inşasını başlatmış. Cami bir yılda tamamlanmış.

Kurtuba Camii Endülüs

Kurtuba Camii Endülüs

Caminin o zamanki oturma alanının büyüklüğü 75mx100 m yani 7 500 metre kareymiş. Yapımında kullanılan dayanaklı taş ve güzel damarlı mermerler Siena Morena bölgesindeki taş ocaklarından temin edilmiş. Ahşaplar için Lübnan sedirleri kullanılmış. Daha sonra gelen hükümdarlar, yaptıkları ilavelerle mevcut bütünlüğü koruyarak camiyi genişletmişler. Bu ilavelerle büyüklüğü 175mx134 m boyutlarına ya da 23 500 metrekareye ulaşmış. III. Abdurrahman avluyu kuzeye doğru büyütünce önceki minarenin 10 metre kuzeyinde bu günkü 33,5 metre yüksekliğindeki minareyi yaptırmış. Minarenin özelliği, birbirinden bağımsız iki merdivenle şerefeye çıkılabilmesi ve dört köşeli minare stilinin Avrupa’daki ilk örneği olmasıdır. Cami tamamlandığında altısı batı duvarında, altısı avlu kenarında, yedisi doğu duvarında olmak üzere 19 giriş kapısı varmış. Caminin taşıma sistemini oluşturan mermer sütunlar ve at nalı biçimli çift sıra, beyaz taş ve kırmızı tuğladan yapılı kemerler, çarpıcı güzellikteki iç dekorasyonu oluşturmuştur.

Kurtuba Camisi Mihrabı

Kurtuba Camisi Mihrabı

Camideki sütun sayısı, 200 yıl süren ilaveler ve genişletmelerle, 1093 e ulaşmış. Ancak katedral inşası sırasında yıkılan sütunlardan sonra bugün 856 sı ayakta kalmıştır. Sütunlar arasında oluşan 19 paralel yol, bu doğrultuya dik gelen 36 yolu dik açıyla keser. Koridorların Lübnan sedirinden yapılmış ahşap tavan bezemeleri göz kamaştırmaktadır.  Biz tavan bezemelerini hayranlıkla izlerken yerel rehberimiz bizi bozulmadan bırakılan ve koruma altına alınan Mihrap önünde toplayarak açıklamalarını sürdürüyor.

Cordoba Endülüs

Cordoba Endülüs

Benzersiz güzellikte ve benzersiz yapısı olan muhteşem mihrap, 961-976 yılları arasında hüküm süren II. Hakem zamanında yapılmış. Diğer camilerde mihrap duvarda açılmış niş içinde iken Kurtuba Ulu Camii’nde oda şeklinde yapılmış. Hıristiyanlar zamanında bu oda kardinalin dua odası olarak düzenlenmiştir. Odanın zemini altıgen biçimli olup, köşelere denk gelen duvar da at nalı şeklinde süslemeler yerleştirilmiş. Asıl özelliği ise istiridye motifiyle bezeli kubbeli tavanıdır.

Sekizgen yapılı tavanın kasnaklarını çepeçevre kufi yazılar süsler. Mihrap kemeri sağlı sollu biri mavi diğeri pembe iki çift sütun üzerine oturtulmuştur. Bu sütunların üzerindeki her biri üç boğumlu oylumlu kemerler olağanüstü taş işçiliklidir. Mihrap üzerinde ve tavanında kullanılan mozaikler, Bizans’ın başkenti Kostantinopolis’ten gelmiştir. II. Hakem’le dostluk ilişkileri içinde olduğu devrin Bizans İmparatoru Nikeforos, gemilerle 320 ton cam parçasını mozaik işçisi ustalarla birlikte Kurtuba’ya göndermiştir. Endülüs sanatı, Abbasi ve Bizans sanatı ile uyum sağlayarak bu eşsiz sanat eseri ortaya çıkmıştır. Mihrabın sağındaki Sebat odası, Maksura bölümü olarak, halifenin ve diğer yöneticilerin namaz kılması için ayrılmıştır.

Cordoba Endülüs

Cordoba Endülüs

1236 yılında Kastilya kralı III. Ferdinand El-Santo Kurtuba’yı işgal edince, kendilerinin kutsal bir gününe denk getirip kardinal ve papazları yanına alarak Ulu Camiye gelir mihrabın önünde küçük bir şapel yapılarak dua eder camiyi kilise olarak St. Marie Majeure adıyla takdis eder, ancak herhangi yapısal değişikliğe gitmez. Bu bilgilendirmeden sonra yerel rehberimiz tarafından 1523 yılında yapımına başlanıp 1766 yılında tamamlanan cami içindeki katedralin önüne götürdü.

14.yüzyıl başlarında, Hıristiyanların yönetiminde bulunan Ulu Camide, törenler için, mihraba yakın Capilla Real yapılmış. Daha sonra da Hıristiyan tebaasındaki Müslüman mimarlara müdejar mimari stili ile caminin bütünlüğüne sadık kalınarak aynı işçilik tarzıyla Capilla Villaviciosa adıyla küçük kilise yapılmış. Yanı sıra kilisenin yanındaki koridorların ahşap tavanları sökülerek, taş işçiliği ile yeniden yapılandırılmış. Caminin 19 giriş kapısı, üçü dışında kapatılmış.

 

Endülüs İspanya

Endülüs İspanya

1523 yılında Cordoba Ruhaniler Meclisi Ulu Caminin ortasına katedral inşa kararını almış. Bu kararın alındığı zamanda tüm Avrupa’da Rönesans çağının en parlak dönemi yaşanmaktadır. Cordoba da Rönesans tan etkilenir. Kutsal Roma İmparatoru V.Carlos’tan özel izin alınarak, mihraba paralel koridordaki 63 sütun yıkılarak Doğu-Batı yönünde kilise inşa edilmeye başlanır. Mevcut minarenin üzerine kare planlı iki katlı çan kulesi ilave edilir. İlk katta 8 kilise çanı ikinci katta sadece önemli dini günlerde kullanılan büyük çan yerleştirilmiştir, kulenin zirvesine Aziz Rafael’in heykeli dikilmiştir.

Katedralin yapım süresi, caminin ihtişamını gölgede bırakma isteyen kardinallerin dini baskısıyla, daha sonra gelen hükümdarlar tarafından üç kuşak mimarın farklı mimari tarzlar kullanmasıyla 2,5 asra yakın sürer. Katedrale açılan koridorlarda ve kemerlerdeki değişiklilerden başka, içinde son derece değerli taş ve mücevherlerle bezeli heykelleri, tabloları dini objeleri barındıran sekizgen köşeli müze,  çepeçevre 30 kadar çeşitli azizlere adanmış şapel yapılır. Ana altar/sunak karşısında 1766 yılında Sevilla’lı heykeltıraş Duque Cornejo imzalı, ağaçlarının Amerika’dan getirildiği koro bölümün yapılmasıyla inşaat tamamlanır. Bu mimari şaheser, Kurtuba Camii- Mezquita, sadece İslam medeniyetinin değil Dünya mimarlık tarihinin günümüze kadar ayakta kalabilmiş eşsiz eserlerinden biridir.

Cordoba Endülüs

Cordoba Endülüs

Yerel rehberimizin bu muhteşem açıklamalarından sonra, camiyi çepeçevre saran Yahudi Mahallesi’ne geçiyoruz. Böylelikle Old City Cordaba’yı da tanıma olanağı bulacağız.

Share Button