İzmir Foça & Phokaia

Gizemli Antik Kent Foça…

Muhteşem Günbatımı, Tarihi derinliği ve kendine ait yerleşim biçimiyle kusursuzluğun sembolü olan Foça…

 

Eski Foça

Eski Foça

Üç gündür, eşimle birlikte İzmir’de, Mimar arkadaşımız Hülya’nın konuklarıyız. İzmir’in  tarihi ve turistik yerleri gezdik. Hülya arkadaşımız, bugün de Foça’yı gezdirmek istedi.Kent içi raylı sistem toplu taşımacılık hizmeti vermekte olan İZBAN’ın Aliağa Cumaovası hattında da çalıştığını, İzban ile Foça’ya gidebileceğimizi söylüyor.

İzban’ı ilk kez duyuyorum. Arkadaşımız Hülya’nın anlattıklarına göre İzban; Aliağa-Cumaovası hattı olarak bilinen İzmir Banliyö sistemini işletmekte olan ve proje ortağı TCDD ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin % 50 oranında ortaklığı ile kurulmuş işletmeci anonim şirketmiş. 

Yerel ve genel yönetimin temsilcisi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi ile TCDD ilk kez bir toplu ulaşım sistemi projesini hayata geçirmiş ve iki kurumsal ortağın hissedar olduğu İZBAN A.Ş. ye işletim hakkını vermiş. İzban banliyö trenleri ve aktarmalı otobüsleriyle Foça’ya ulaşmak çok kolaylaşmış.

 

Eski Foça

Eski Foça

Saat 12.10 da trene biniyoruz. Gerçekten de, Mavişehir İstasyonundan 12.10 da bindiğimiz banliyo treni 12.50 de Buruncuk İstasyonuna gelmişti. Foça-Hatundere aktarma merkezi olarak bilinen bu istasyonda bizi beklemekte olan Eshot otobüslerinden birinde yerimizi alıyoruz. ESHOT Genel Müdürlüğü, Elektrik, Su, Havagazı ve Toplu Ulaşım gibi geniş bir yelpazede, İzmir kentine hizmet vermek üzere kurulmuş,

Eski Foça

Eski Foça

İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı, müstakil bütçeli bir kuruluş. İzban’la eşgüdüm halinde çalışıyorlar. Aktarma merkezlerinde, birinden diğerine geçerken ücret ödenmiyor. Böylece, Mavişehir’ den, kişi başına 175 kuruş ödeyerek, Foça’ya ulaşma olanağı bulduk. Başka bir deyişle, cebinde 3 lira elli kuruşu olan herkes, İzmir’den Foça’ya gidip gelebilmekte.

Bu ulaşım kolaylığı çok hoşuma gitmişti. Hülya da bu durumdan çok memnun olduğunu ve yaz aylarında canı sıkıldıkça bu yolculuğu gerçekleştirdiğini söyledi. Saat 13.20 de Foça’ya girmiştik.Foça, İzmir’in kuzeyinde, 70 kilometre uzaklıkta yer alan bir sahil kentidir.

Eski Foça

Eski Foça

Kent, Antik Çağ ‘da bir İyon yerleşimi olarak ortaya çıktığında, civar denizde yaşayan foklardan dolayı Phokaia adını almış, sözcük günümüze Foça olarak gelmiştir. Bütün Ege kentleri içerisinde, oransal da olsa, doğal yapısını koruyabilmiş az sayıdaki sahil yerleşimlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

Eski ve Yeni Foça olarak ikiye ayrılmış. İçlerinden Eski Foça doğal yapısını koruyabilmiş.Eski Foça yani Asıl Foça, ilk görüşte insanı çarpan, aklını başından alan ve âşık eden bir dünya cenneti. Foça Belediyesinin bulunduğu koya, denize bakıyorsunuz; önde balıkçı tekneleri, yanlarında pastel renklere bürünmüş binalar, restoranlar, kafeler; arkada ve uzaklarda da masmavi gökyüzüyle kucaklaşmış adalar ve deniz yeryüzü cenneti gibi görünüyor.

Eski Foça

Eski Foça

Karaya döndüğümüzde ise daracık taş sokaklar, eski Rum evleri, yenilenmiş ve Foça’ya kazandırılmış antik evler insanın aklını başından alıyor.Kıyılarında balık ve yosun kokusu duyulan bu cennet kentte, canınız çektiği an, her yerde denize atlayıp yüzebilir, sabah çayını ağını onaran bir balıkçı ile paylaşabilirsiniz.

Çünkü Foça’nın her yerinde deniz tertemiz, parlak ve gökyüzü mavisidir. Bu nedenle; Foça’yı görmek bir şans; yaşamak ise bir ayrıcalıktır. Gün batımının her mevsim güzel olduğu Foça’da yelkovan kuşları, martılar, balıkçıllar, ada güvercinleri, tavşanlar, orkinoslar, yunuslar, foklar insanarı alıp bambaşka bir âleme götürür. Büyülü ve gizemli bir atmosferi vardır Foça’nın.

Eski Foça

Eski Foça

Bir kentin efsaneleşmesi için kentlerle ilgili efsaneler vardır. Söz gelişi; İspanya’nın Madrid kentinde, Güneş Kapısı olarak bilinen Puerta del Sol Meydanında bir ağaçtaki yaban çileklerini yemeye çalışan bir ayı heykeli vardır. Madrid’in sembolü haline gelen bu ayı heykeli altında fotoğraf çektirenlerin, günün birinde tekrar Madrid’e geleceklerine inanılır.

Eski Foça

Eski Foça

Aynı şekilde, Barselona’nın kuzeyindeki Girona kentinin Yahudi Mahallesinin başlangıç meydanı olan Plaça de Sant Feliu ‘nun sağında, taş direğe tırmanmış bir aslan heykeli vardır. Poposunu öpenlerin Girona’ya mutlaka bir kez daha geleceklerine inanılır.

Foça’nın da benzer bir efsanesi vardır. Efsaneye göre, nerede olduğu bilinmeyen ve her an ayaklarınızın altında olduğu varsayılan bir Karataş bulunmaktadır. Gezip dolaşırken bu Kara Taş’a basanlar, dönüp dolaşıp gene Foça’ya gelirler. Bana göre, Foça’nın bütün taşları Kara Taş. Bu nedenle, İzmir’e uğrayanlar, mutlaka Foça’ya da uğramak gereğini duyarlar.

Eski Foça

Eski Foça

İzmir’e 70 km. uzaklıktaki Foça, 12 Özel Çevre Koruma Alanı’ndan biridir. Bern Sözleşmesi olarak bilinen Avrupa’nın Yaban Hayatının ve Habitatlarının Korunması Sözleşmesiyle, nesli tehdit ve tehlike altında olan türlerin korunması taahhüt edilmiştir. Söz konusu türler ve habitatların korunması “Barselona Sözleşmesi” ile de koruma altına alınmıştır. 

Bu sözleşmenin ek protokollerinden birini ise “Akdeniz’de Özel Koruma Alanları Kurulması” protokolü oluşturmaktadır. Bu sözleşmeler neticesinde, 1989 yılında 383 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı kurulmuştur.

Eski Foça

Eski Foça

Bütün Dünya da olduğu gibi, ülkemizde de Çevre Koruma için temel prensip: “Tedaviden Önce Koruma, Koruyarak Kullanma ve Geliştirerek Koruma” olmalıdır. Foça’ya adını veren Foklar (Phokaia), bu kent için özel bir öneme sahip olup, çevre ile birlikte koruma altına alınmışlardır.

Foklar tarafından ağları yırtılan balıkçılar, bu eylemden rahatsız olmazlar, foklara sevgiyle yaklaşır ve korurlar. Bu anlayış ve sevgiden ötürüdür ki, foklarla balıkçılar binlerce yıldır birlikte, uyum içinde yaşarlar. Çoğunuzun televizyondan ve sirklerden tanıdığı bu sevimli hayvanlar hayatlarının büyük bir kısmını suda geçirirler. Çok iyi birer yüzücü ve dalgıçtırlar.

Eski Foça

Eski Foça

Biz nasıl karada rahat ve mutluysak Foklar da suda ve buzda aynı şekilde rahat ve mutludurlar. Bahar aylarında bile bulundukları yerin sıcaklığı en fazla [-5] derecedir. Bizim böyle bir soğukta donmamak için kat kat giyinip, birçok önlemler almamız gerekirken, onlar hiç üşümezler. Çünkü kürkleri ve vücutlarında depoladıkları yağları üşümelerini önler.

eski-focaAkdeniz foku bir balık olmayıp, denizi; beslenmek, ulaşım ve uyumak için kullanan bir amfibi, karada (buz üstünde) ve denizde yaşayabilen bir hayvandır. Foça adalarında, içinde hava olan mağaralar onların yaşam alanlarıdır.

Bu mağaralarda yavrularını doğurup, nesillerini sürdürme kavgası veriyorlar. Antik devirlerde yağı ve derisi değişik amaçlarla kullanıldığı için ekonomik bir değere sahip olan Akdeniz foku, mitolojide de yeri olan bir canlıdır.

 

Eski Foça

Eski Foça

Fokların, Denizlerin Tanrısı Poseidon ve Güneş Tanrısı Apollon’un koruması altında olduğuna inanılırdı. Foça (Phokaia) adalarında yaşayan foklardan adını alan Phokaia, Aiollar tarafından MÖ 11. yüzyılda kuruldu. O zamanlarda en önemli İyonya’nin yerleşim yerlerinden biri olan Phokaia’de İyon yerleşimi MÖ 9. yüzyıl da başlamıştır.

Tarihte usta denizci olarak bilinen Phokaialılar, ayrıca mühendislikteki gelişmeleri ve başarıları ile Ege, Akdeniz ve Karadeniz’e de koloniler kurmuşlardır.Foçalıların tarihte bilinen önemli kolonilerden bazıları; Karadeniz’deki Amysos (Samsun); Çanakkale Boğazı’ndaki Lampsakos (Lapseki); Midilli Adası’nda Methymna (Molyvoz); ve Avrupa’daki Elea- Velia- (İtalya); Alalia (Korsika); Massalia -Marsilya- (Fransa) bunlardan bazılarıdır. Foçalılar kentlerini şimdilerde nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan sevimli Akdeniz fokları ile simgeleştiriyorlar.

Eski Foça'nın simge horozları

Eski Foça’nın simge horozları

Eski Foçalıların simgesi ise, diriliğin ve erken uyanışın sembolü olan horozdu.Foça’ya girince bir horoz heykeli göreceksiniz. Yüzlerce, yıl önce Phokaia’lılar, yani Foça’nın eski sakinleri, tahtadan horoz heykellerini meclislerine, tapınaklarına ve gemilerinin burunlarına koyarlarmış. Foça’da bugün de bir yerlerde bir altın horoz olduğuna inanılıyor ve define avcılarınca da aranıyormuş.

Eski Foça

Eski Foça

Foça sırasıyla tarihte; 13. yüzyılda Çaka Bey tarafından alınarak Anadolu Beyliklerine ve daha sonrada Saruhanoğulları Beyliği’nin yönetimine geçmiştir. 1455’te ise Fatih Sultan Mehmet büyük fetihten sonra Foça’yı alarak Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılmıştır.

‘’Foça’yı görmek bir şans, yaşamak ise bir ayrıcalıktır.’’ Sloganı çerçevesinde, Foça Belediye binasının bulunduğu alanla birlikte, koyun iki yakasını da geziyoruz. Doğu kıyısında bulunan Foça Öğretmen Evine uğruyorum.

 

İZMİR FOÇA (47)Eski bir Rum Okulu olan bina, öğretmenevi olarak kullanılıyor. Konaklama hizmeti verilmediği binada, günü birlik gelenlere restoran ve kafe hizmeti veriliyor. Kıyı boyunca ilerleyerek, balık ve yosun kokusunu ciğerlerimize çekiyor ve yenilenmiş eski Rum evlerinin fotoğraflarını çekiyoruz.

İZMİR FOÇA (26)Foça’nın sakızlı dondurmasını tadıp, kıyıdaki kafelerden birinde, İzmir’in Kumru sandviçlerine benzeyen sandviçlerle karnımızı doyuruyoruz. Sonra da balıkhanenin bulunduğu tarafa geçerek, gezimizi sürdürüyor,  kıyı boyunca kurulan tahtadan iskele tipindeki yollardan geçerek, kentin surlarına ulaşıyoruz.

Foça’ya 10-12 yıl önce geldiğimizde buraları denize girilen yerlerdi. Hülya arkadaşımız, kazı çalışmaları nedeniyle bu değişikliğin ortaya çıktığını söylüyor. İzmir Körfezi çıkışının kuzeydoğusunda, gizemli bir Antik kent olan Foça ya da Phokaia; M.Ö. 11. yüzyıla kadar uzanan bir tarihe sahip.

Eski Foça

Eski Foça Kalesi

Kazılarda ortaya çıkan buluntular ve tarihi eserler, İzmir Arkeoloji Müzesi ve daha birçok müzenin vitrinlerini süslüyor. Foça’nın gizemi, şimdilerde yapılmakta olan arkeolojik kazılarla gün ışığına kavuşturulmakta ve bu çalışmalar neticesinde ortaya çıkarılan eserler arkeoloji dünyasının ilgisini de Foça’ya çekmektedir.
Foça’da, ilk arkeolojik kazı çalışmalarını 1913 yılında, Fransız Arkeolog Felix Sartiaux başlatmış. Daha sonra, 1952–1955 yılları arasında Ord. Prof.Dr. Ekrem Akurgal ve 1989 yılından günümüze değin Prof. Dr. Ömer Özyiğit, yürüttükleri çalışmalarla Phokaia’ya ait çok önemli eserler bulmuşlardır.

user comment

user comment

Ekrem Akurgal’ın çalışmaları sonucunda, Antik kentin Athena Tapınağı ve daha sonraki dönemlere ait birçok tarihi eser gün ışığına çıkarılmış. Ancak, 1989’da başlayan kazı çalışmaları göstermiş ki, Phokaia, o güne kadar bilinenin de ötesinde, çok büyük bir Antik kent.

Bir inşaat temelinin kazısında, ünlü tarihçi Heredot’un bahsettiği Kent Sur’u, , rastlantı sonucu ortaya çıkarılmıştır. Bulunan Kent Sur’una “Herodot Duvarı” adı verilmiş. Türkiye’deki arkeologların yanı sıra, çeşitli ülkelerdeki arkeologlar da Foça’daki Herodot duvarını görmeye gelmişler.

Eski Foça

Eski Foça

Foça’nın etrafını çeviren surların iyi korunmuş kısmı Herodot Duvarı ve Beşkapılar Kalesidir. Beşkapılar Kalesi, Foça Belediyesince, 2009 yılında, Beşkapılar-Kaleiçi Sanat Galerisine dönüştürülmüş. Yazın, Temmuz ayından Eylül ayı sonuna dek Foça’da yaşayan amatör ve profesyonel sanatçıların resimlerini ve el sanatları eserlerini sanatseverler ile buluşturmayı amaçlanmış.

Foçalılar kendi dönemlerinde; bölgenin en iyi denizcileri olmanın yanı sıra en becerikli tüccar, yetenekli mühendis ve maden uzmanıdırlar. Ürettikleri kıymetli madenleri dünyanın her tarafına taşımışlar. Ticaretin yanı sıra kültür elçiliği de yapmışlar.

 

Eski Foça

Eski Foça

Fransa’da Marsilya kentini kurmanın yanı sıra; ilk alfabeyi tanıtıp, Akdeniz zeytin tarımını da öğretmişler. Zenginlikleri ve kültürleri, çıkardıkları gümüşle ünlenen Atlas Okyanusu kıyısındaki zengin bir Antik kente kadar ulaşmış.  Söylenceye göre; kentin yaşlı kralı, Foçalıları, yaklaşmakta olan Pers istilasına karşı uyarır ve parasal yardımda bulunur. Bu uyarı ve parasal yardımlardan sonradır ki Phokaia, 18-20 metre yüksekliğindeki surlarla çevrilir. Kısıtlı eleman ve maddi olanaklara karşın, yürütülen kazı çalışmaları, Anadolu’nun en eski tiyatrosunun da Foça’da olduğunu ortaya çıkarmıştır.

Eski Foça

Eski Foça

Bu günkü Foça’nın her yerinde; sokaklarında, binalarında ve tarlalarda tarihine tanıklık edecek bulgularla karşılaşılır. Osmanlı döneminde yapılmış bir taş binanın herhangi bir yerinde kent surundan alınmış taşlarla karşılaşabilirsiniz. Pazarda ya da balıkçı halinde roka, maydanoz satan bir köylünün tezgâh gibi kullandığı taşın da Roma dönemine ait mermer blok olduğunu görebilirsiniz.Bir başka deyişle; her sokak, her cadde ve her taşında tarihin izleri bulunur.

Kaynaklar:

1) Vikipedi (Özgür Ansiklepodi)
2) Foça Belediyesinin internet sitesi

Share Button
3801 cevaplar

Yorumlar kapalı.