Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı olan Akçay, ilçe merkezine yaklaşık 10 km uzaklıkta konumlanıyor. Dünyanın oksijen açısından Alper’den sonra ikinci en zengin bölgesi olan Kaz Dağları’nın eteklerinde kurulmuş. Yemyeşil ormanları ve masmavi Ege sularının tam ortasında bulunan Akçay, yaklaşık 10 bin nüfusa sahip.

Güney Marmara’nın Ege’ye açılan kıyısında, mitolojik efsaneler ve tanrılar diyarı İda’nın ya da Kaz Dağları’nın eteklerinde, dört bir yanı zeytin ağaçları ile çevrili huzurlu bir tatil beldesidir Akçay…Diğer taraftan bir termal enerji cennetidir Akçay Kaz Dağları etekleri. Bunlardan biri de Güre’de bulunan Hattuşa Astyra Thermal’dir.

Kaz Dağlarının eteklerindeki tarihi ve doğası zengin, toprağı bereketli bu şirin belde Akçay’da görülecek çok yer, yapılacak çok şey var.

Akçay upuzun sahilleri ve mavi bayraklı plajları ile yaz tatillerinin en popüler adreslerinden biri…

Akçay’da deniz-güneş-kum üçlüsünün tadını çıkarmak istiyorsanız, Akçay’ın en renkli olduğu haziran ve eylül ayları arasındaki dönemi tercih etmelisiniz.

Eğer biraz şehirden uzaklaşmak, kafa dinlemek, bölgenin tarihi ve doğal mirasını keşfetmek isterseniz yılın diğer zamanlarında da Akçay’ı ziyaret edebilirsiniz.

Ülkenin dört bir yanından gerçekleşen otobüs seferleri ile Akçay’a ulaşım sağlayabildiğiniz gibi, kendi arabanız ya da hava yolu ile ulaşım sağlayabilirsiniz.

Edremit’e yaklaşık 8 km uzaklıktaki Balıkesir Koca Seyit Havalimanı’nı tercih edebilirsiniz. İstanbul ve Ankara’dan direkt uçuşlar ile Edremit’e, oradan da Akçay’a kısa sürede ulaşmanız mümkün.

Kaz Dağları’nın eteğinde muhteşem bir doğal zenginlik ile çevrili Akçay’a kadar gitmişken görmeniz gereken en önemli yerlerden biri ise Kaz Dağları Milli Parkı…

Kaz Dağları’nın eteğinde yer alan Şahinderesi Kanyonu da doğa tutkunları için Akçay tatilinde görülecek yerler listesine mutlaka bulunmalı…

Akçay çevresinde oldukça şirin köyler de bulunuyor. İlçeye 15 dakika uzaklıktaki Zeytinli köyü bunlardan biri… Kaz Dağları Milli Parkı’na da bu köy üzerinden ulaşım sağlayabilirsiniz.

Bu bölgenin doğa harikalarından Hasanboğuldu ve Sütüven Şelalesi’ni mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Ayrıca Çamlıbel, Mehmetalanı ve Beyoba köyleri de sıcacık atmosferleri ile sizi bekleyen Akçay köyleri arasında bulunuyor.

 

3 Aralık 2016 Cumartesi, Güre Akçay…

Eşim bir sürpriz yaparak, Kaz Dağları eteklerine gidiyoruz. Dedi. Eteklerim zil çaldı deyimi tam da bana uymuştu eşimin bu haberine…Bu kez Kaz yıllarca hayallerini kurduğum dağları eteklerine, Güre’ye  yolculuk yapacaktık…

Eşim RCI sisteminin bize Kaz Dağları eteklerinde bulunan Hattuşa Astyra Thermal’de bir haftalık tatil ayarladığını söyleyince, ikiletmeden gidelim dedim. Sabah saat 08:30’da başlayan yolculuğumuz Tekirdağ üzerinden, Lapseki Gelibolu Feribotu ile Lapseki’ye sonra da Çanakkale’ye ulaştık.  Saat 15:30’da Altınoluk sınırlarına girmiş, saat 16,00 civarında da termal tesislerine giriş yapmıştık.

kazdaglari

Kaz Dağları

20161204_084146

Altınoluk’tan geçerken berrak bir denizi kucaklayan Kaz dağlarına baktım.  Asırlık ve gizemli ağaçlar ve dünyanın en büyük oksijen deposu İda…Kaz Dağları’ndan denize ulaşan ırmak artık susuz…İda’nın doruklarında Antik Çağın efsanelerinin kahramanları ile bulutlarda Zeus’un uzun saçları da yok artık…

İda sözcükleriyle ilk kez, 1958-61 yılları arasında İvriz İlköğretmen okulunda, okul kütüphanesinden aldığım Homeros’un  İlyada ve Odysseia adlı eserinde rastlamıştım. Sonraki yıllarda da rahmetli Yaşar Kemal’in ”Bir Ada Hikayesi” üçlemesinde okumuştum.  Kaz Dağlarının ”İda” olduğunu da Bir Ada Üçlemesi hikayesinden öğrenmiştim.

20161203_170111

20161204_084151

Bilinen tarihi M.Ö 2000 yıllarına dayanan Güre; Pınarbaşı ve Kazdağı Millî Parkı beldenin bilinen yerleridir. Bölge dünyanın en çok oksijen üreten ikinci yeri olan Kazdağı Millî Parkı’ nın eteklerinde bulunması ve Ege Denizi’ ne kıyısı olması sebebiyle turistler tarafından oldukça rağbet görmektedir. Ayrıca Türkiye’nin dört bir yanından sağlık turizmi için gelen insanlar da bulunmaktadır.

Güre Yunan mitolojisinde pek çok efsaneye ev sahipliği yapmıştır. Herodot İlyada’sında belirttiği gibi “Bin Pınarlı İda”… Troia savaşlarına neden olan Paris’in büyüdüğü, Afrodit’in ilk kez âşık olduğu ve güzelliğinin taçlandırıldığı, üç büyük tanrıça arasında geçen dünyanın ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yer…

20161204_084040

”Hera dosdoğru yürüdü Gargaros doruğuna, İda’nın en yüksek tepesiydi bu… Zeus onu gördü, görür görmez aşk sardı düşünceli kafasını, öyle bir aşkı ilk ilk birleştikleri gün duymuştu, ana babalarından gizli çıktıkları gün yatağa.”

İda Dağları 1500 metre yüksekliğinde, yaz – kış kaynak suları barındırır. Güre’nin buz gibi soğuk, bol içme ve kullanma suyu, İda’nın dağlarında eriyen kar suları olarak Güre ve çevresine ulaşır. İda’dan çevresine yaydığı orman havası; denizin iyotlu ve oksijen yoğunluğu ile birleşince; bölgede oksijen çadırı oluşmaktadır. Bu özelliği Kaz Dağlarını Dünyanın en zengin ikinci oksijen bölgesi yapmıştır.20161203_170100

Kaz Dağı veya İda Dağı; güzelliği ve görkemiyle bugün olduğu gibi Antik Çağ insanlarını da etkilemiş olmalıydı. İşte bu nedenledir ki, Antik Çağ mitoslarında tanrıların mekânı olarak adı sıkça geçer. Bu dağlar bazen tanrılara veya efsanevi kişiliklere ev sahipliği yapar, bazen de çok önemli olaylara. Antik Çağ insanı, tanrılarının Yunanistan’ın Olympos isimli en yüksek dağında yaşadıklarına, nektar içip ambrosia yediklerine inanırdı. Batı Anadolu’da ise tanrılar için en uygun yer ancak İda Dağı olabilirdi.

Aslında İda Dağı ününü, ünlü ozan Homeros’a borçludur. Homeros’un İlyada Destanı sayesinde, dünyanın en tanınan dağlarından biri olmuştur. Antik Yunan Mitolojisi’nde en ünlü mitosların pek çoğunda olaylar İda Dağı’nda geçer.

Share Button