Sakız Adası Günübirlik Gezisi

Sakız Adası, Ege denizinin kuzeydoğusunda, Karaburun Yarımadası’nın karşısında yer alan, Samos ve Midilli adaları arasında bulunmaktadır.

Çeşme Yarımadası Ovacık-Sakız Adası, kuş uçuşu, 4 mil ya da altı buçuk km’dir. Çeşme limanlarından kalkan feribotlar yaklaşık 18 km yol alarak 50 dakikada Sakız Adası’na ulaşırlar.

Dünyada sakız ağaçlarının yetiştiği ve damla sakız üretiminin yapıldığı tek yer olan ada, ününü borçlu olduğu sakız ağaçlarından almaktadır.

904 kilometrekarelik yüz ölçümü ile Yunanistan’ın en büyük beşinci adasıdır. Koyun ve Balık adaları Sakız’a bağlıdırlar.

Birçok ünlü armatör ’ün doğum yeri olarak bilinen bu adada yerel halk geçimini denizcilikten, balıkçılıktan, tarımdan ve turizmden sağlamaktadır.

Masmavi denizi, iklimi, temiz havası ve Ada yaşantısı ile oldukça çekici olan Sakız Adası, her yıl artan bir ilgiyle gezgin ve turistleri ağırlıyor.

Köklü bir tarihi olan Sakız Adasında, ilk kolonileşmenin Yunanistan’dan gelen İyonlar tarafından gerçekleştiği düşünülmektedir.

İyonlar döneminde Sakız Adası, bölgede önemli bir donanma gücü haline geldi ve Yunanistan’ın en önemli ticaret merkezi oldu.

Ardından Büyük İskender’in işgaliyle Helenistik zamana geçen adada tarih boyunca Antik Yunan, Pers, Roma, Bizans, Ceneviz, Osmanlı ve Yunanistan egemenliği hüküm sürdü.

Osmanlı tarafında 1415 yılında vergiye bağlanan ada 1566 yılında tam anlamıyla Osmanlı egemenliği altına girmiştir.

1821 yılında çıkan ve Yunanistan’ın bağımsızlığı ile sonuçlanan Mora isyanı kısa bir süre sonra Ege adalarına sıçramıştı. Adanın bağımsızlığı ve Yunanistan’a bağlanması 11 Kasım 1912 tarihinde gerçekleşmişti.

Ada adını barındırdığı on binlerce Sakız ağaçlarından almaktadır. Yunanistan’da kullanılan adı ise ‘’Chios’’ dur. Rivayetlerden birine göre ada Chios adını, yine adanın antik Kralı Inopion’un kızı olan ‘’Chiona’’ dan aldığıdır.

Adanın ana yerleşim birimi olan şehrine de Chios denilmektedir. Şehir merkezi olarak Chios, antik çağlardan günümüze kadar limanın çevresinde gelişmektedir.

Sakız-Chios Adası Yunanistan

9 Eylül 2016 Cuma…

Çeşme Ovacık koylarının en muhteşemlerinden biri olan Güvercinlik Koyuna tepeden bakan bir sitede konaklamaktayım üç gündür. İki gün önce Ertürk Turizm şirketinden Sakız-Chios Adası turu satın almıştık. Bu gün, her akşam balkonumuzdan ışıklarını seyrettiğimiz, Sakız Adası ve bazı köylerini gezeceğiz satın aldığımız tur kapsamında.

Bu nedenle 06,30’da kalkarak kahvaltımızı yaptık. Ulusoy Firmasının işletiminde olan Yeni limandan saat 09,00’da kalkacak olan feribota zamanında yetişebilmek için, en geç saat 08,00’de Çeşme Gümrük Müdürlüğü’nde olmamız gerekiyor. Konaklamakta olduğumuz siteden ayrılarak istenen saatte gümrük müdürlüğünde olduk. Gümrük ve pasaport kontrol işlemleri tamamlandıktan sonra feribota bindik, tam zamanında kalktı.

Chios-Sakız Adası

Çeşme Gümrük

Ulaşımın yaklaşık 50 dakika sürdüğü normal feribota yeterli müşteri olmadığı için bizi de hızlı feribota almışlardı.

Saat 09,00’da Çeşme’den ayrılan feribot 09,33’te Sakız limanına giriş yaptı. Limana girerken gördüğümüz yapılaşma ada hakkında hayal kırıklığı yarattı. Sakız limanı ve çevresindeki yapılaşmaya bakınca, Sakız Adası’nın Cruise Turizme yönelik bir gelişme olmadığı izlenimini edindim.

Turizmle yeterince tanışmamış olmasından ötürü, diğer Yunan adaları gibi Cruise gemilerinin çokça uğradığı bir liman değil diyor Sakız’da bizi gezdirecek olan rehberimiz.

Turist olarak ziyaretçilerinin çok büyük bir bölümünü Türkiye’den gelenler oluşturuyor. Yine rehberimize göre daha çok Türk ziyaretçi çekebilmek için, Sakız Kalesi içinde, Osmanlı döneminden kalma Türk Mahallesi restore edilmekteymiş.

Gümrük ve giriş işlemlerinin yapılacağı liman bölgesine yanaşan feribottan iniyoruz. Chios Port Police’de gümrük işlemleri süratle ve kolaylıkla tamamlanıyor. Sakız Adası’na resmen giriş yapıyoruz. Ertürk Turizm’in limandaki acentesi önünde toplanıyoruz. Rehberimiz saat 11,00’e kadar serbest zamanımız olduğunu, bu süre içerisinde adanın yönetim merkezi, Mecidiye Camisi ve savunma kalesini gezebileceğimizi söylüyor.

Chios-Sakız Adası

Chios-Sakız Adası

Sakız Adası bölge yönetimi, ziyaret etmekte olduğumuz aynı adla anılan büyük bir adanın yanı sıra Psara ve Oinousses adlarında küçük ama iki önemli adadan oluşmaktadır.

Yönetim merkezi olan Chios-Sakız Adası, Akdeniz’de en iyi şekilde korunabilmiş, Ortaçağa has savunma ağlarından birine sahip. Halen ayakta kalabilmiş olan kaleler, kuleler, gözetleme kuleleri ve korunaklı yerleşim yerleri bunun en iyi kanıtlarıdır.

Gerçekten de kayda değer bir savunma ağı sistemi olan bu yerleşim yeri, Akdeniz’deki buna benzer yerlerle ortak özelliklere sahiptir. Aynı korunma ve savunma ağlarından birini de Rodos’ta görmüştük geçen yıl Eylül ayında.

Chios-Sakız Adası

Chios-Sakız Adası

Adanın ortaçağa ait geçmişi, şehir merkezinde olduğu kadar köylerinde de bulunan, bu döneme ait tarihi eserlerin üzerindeki Bizanslılara, Cenevizlilere ve Venediklilere ait öğelerle dolu kabartmalarda da kendisini göstermektedir.

1566-1912 yılları arası adada Osmanlı Dönemi… 346 yıl adayı yöneten Osmanlılar sadece vergi toplamakla yetinmişler. Adaya damla sakızı nedeniyle ayrıcalıklı davranmışlar.

Türkler Yahudilerle adadaki kale içinde yaşamışlar ve vergi muhasebesinde önemli rol almışlar. Kale içinde hala bir Türk Mahallesi mevcut… Sakız adası 1912’de Yunanistan’a bağlanmış.

Sakız-Chios Adası Yunanistan

Sakız-Chios Adası Yunanistan

Rehberimizin önerisi doğrultusunda Ertürk Turizm acentesi önünden, Çeşme’den elimizi uzatsak tutacakmışız duygusu veren Sakız Adası’nın, ana meydanına ulaşıyoruz önce.

Halk Meydanı olarak da adlandırabileceğimiz meydan çevresinde; Makarios’un bir heykelinin de bulunduğu ada yönetim binaları, Bizans Müzesine dönüştürülen Mecidiye Camisi, bankalar, Merkez Bankası, Belediye Sergi Evi ve meydanla bağlantılı ünlü caddeleri bulunmaktadır.

Bu önemli yapıların çevrelediği meydanın ortasında anıtsal ve zarif bir çeşme, meydanın arkasında da asırlık palmiye ağaçlarının süslediği, bizim belediye parkı olarak tanımladığımız, güzel bir ‘’Halk Bahçesi’’ bulunmakta…

Chios-Sakız Adası Halk Bahçesi

Chios-Sakız Adası Halk Bahçesi

Meydanda bir tur attıktan sonra, önce Halk Bahçesi’ne giriyoruz. Etniki Kipos olarak adlandırdıkları halk bahçesinin girişi ve girişin iki yanında adaya emek vermiş ünlü kişilerin büstlerine rastlıyoruz.

Parkın tam ortasında da 1822’de Osmanlıya isyan bayrağını taşıyan ünlü denizci Amiral Kanaris’in heykeli bulunuyor.

Halk Bahçesi gezilip, fotoğrafları çekildikten sonra Mecidiye Camisi’ni ziyaret etmek istiyoruz.

1843 yılında adayı ziyaret eden Abdülmecit namaz kılacağı bir cami bulamayınca, İstanbul’a döndükten sonra bu caminin yapılmasını emretmiş.

1846’da tamamlanıp, ibadete açılan Cami 1912 yılından sonra Bizans Müzesi’ne dönüştürülmüş.

 

Chios-Sakız Adası Mecidiye Camisi

Chios-Sakız Adası Mecidiye Camisi

Bizans Müzesi’ne dönüştürülmüş olan Mecidiye Camisini gezmeden ayrılıyor ve meydanın kuzeyinde, meydana komşu olan Castle of Chios olarak adlandırılan Sakız Savunma Kalesi’ni görmeye gidiyoruz.

Sakız Kalesi-Castle of Chios

Sakız-Chios Kalesi Yunanistan

Sakız-Chios Kalesi Yunanistan

Günümüzde de yerleşim için kullanılmakta olan Sakız Adası Savunma Kalesi, şehir merkezinin kuzeyine doğru uzanmakta ve Cenevizliler dönemi ve sonrasında şehrin duvarla örülmüş çekirdeğini meydana getirmektedir.

Kaleye giriş iki kapıdan sağlanıyor. 1694 yılında Cenevizliler tarafından inşa edilen kalenin güney tarafındaki Porta Maggiore olarak adlandırılmış ana Giriş Kapısından ve günümüzde tahrip olmuş, kalenin kuzeybatı tarafındaki Portello-“Yukarı Kapı”dan mümkündür demişti rehberimiz.

Chios-Sakız Adası Kale girişi

Chios-Sakız Adası Kale girişi

Porta Maggiore olarak adlandırılan kalenin ana girişine bir taş köprüden geçerek ulaşıyoruz. Tonozlu bir dehliz, küçük bir alan ve tekrar bir dehlizle Kale içindeki ilk meydana ulaşan genişçe bir sokağa giriyoruz.

Hemen sağımızda ünlü Giustiniani Ailesinin konutu bulunuyor. Tanıtım broşürlerinde saray olarak verilmiş. Üç katlı güzel bir taş konut, müze ve sergi binası olarak kullanılıyor.

Giustiniani Sarayı’nı geçer geçmez Kale Meydanına ulaştık. Meydan sade yapılar ve eski yapıların izleriyle dolu. Meydanın sağ tarafında eski bir Osmanlı Mezarlığı yer alıyor. Demir parmaklıklarla korumaya alınmış mezarlıktaki mezar taşları arasında, 1822 yılında Amiral Kanaris tarafından gemisi batırılan Osmanlı Amirali Kara Ali’ninki de göze çarpıyor.

Biraz ileride Bayraklı Camisi karşımıza çıkıyor. Bir harabe halinde, yıkılmak üzere…

Chios-Sakız Adası

Biraz daha ilerleyince kale içinin en büyük kilisesi, Aya Yorgio kendini gösteriyor. Kilisenin avlusunda asırlık bir çınar ağacı, çınarın altında Osmanlı kitabelerinin izlerini taşıyan mermer parçaları ve cami şadırvanı kalıntıları bulunuyor.

Bulunuyor çünkü Piyale Paşa tarafından ada 1566 yılında alındığında buradaki Katolik kilisesi camiye çevrilmişti. Ada, 1912 yılında Yunanistan’ın egemenliğine girince cami tekrar kiliseye dönüştürülmüş.

Chios-Sakız Adası

Chios-Sakız Adası

Kalede Ortaçağ’a yönelik pek fazla bir şey kalmamışsa da görülmeye değer mekânlardan biridir. Sakız Adası’nın savunma kalesinin ilk kez 10. yüzyıl sonlarında Bizanslılar tarafından yapıldığı söylenmektedir. Kuruluşundan bu yana sürekli el değiştiren ve şiddetli depremler etkisinde kalan kalede Cenevizliler, Venedikliler, Osmanlılar ve Yunanlılar tarafından değişik dönemlerde çok sayıda eklemeler, sağlamlaştırma ve onarım çalışmaları yapılmıştır.

Adanın 1828 yılında bombalanması ve 1881 yılında gerçekleşen deprem nedeniyle büyük yıkıma uğramış. Ancak en yıkım, 20. yüzyılın başında, kalenin tüm güney duvarının yıkılarak taşlarının Sakız Adası şehir merkezinin dalga kıranın yapılmasında kullanılması sonucu olmuştur.

Kalenin ana girişinin ve geçiş kısmının kubbesinin sağlamlaştırılması, Karanlık Cezaevi olarak adlandırılan binanın ön cephesinin temizlenmesi ve onarılması, yine aynı binanın çatısının sağlamlaştırılması, boyaların temizlenmesi, taş yapının onarılması, taş yolun gün ışına çıkarılması, kalenin güneydoğu savunma burçlarının tamiri ve Ana Giriş Kapısının etrafındaki duvarların çevresindeki toprak zeminlerin düzeltilmesi gibi zaman içinde çok sayıda restorasyon çalışmaları gerçekleştirilmiştir.

Şehir Merkezi

Sakız-Chios Adası Yunanistan

Sakız-Chios Adası Yunanistan

Yerleşim bölgesi haline gelmiş kalenin bütün sokaklarını dolaştıktan sonra, ana meydandan geçerek, şehrin kalbinin attığı Aplotarias Caddesi’ne giriyoruz.

Caddenin adı Yunancada ‘’Sermek’’ anlamındaymış. Eskiden bu caddeye serilen halılar ve ipekli kumaşlar bu adın verilmesine neden olmuş. Cadde ticaretin ve alışverişin kalbi…

Çevresindeki binalar iki-üç katlı olup, bazıları Osmanlı izlerini taşıyor. Alaçatı Çarşısı sokaklarına benzettim.

Aplotarias Caddesi’ne dik ara sokaklar genellikle limana ulaşıyor. Sıcak yaz günlerinde hava akımlarının oluştuğu bu daracık sokaklarda minik kafeler yerini almış.

Cadde hafif bir eğimle küçük bir meydana ulaşıyor. Meydanda Sakız’ın ve Yunanistan’ın en ünlü kütüphanesi Korais’in yanı sıra Metropolitlik Kilisesi ve Yunanistan’ın Ege Üniversitesi’nin Sakız Adası Merkezi yer alıyor.

Chios-Sakız Adası

Chios-Sakız Adası

Sakız adası başta mastic dedikleri sakız, çam fıstığı ve zeytin gibi doğal ürünleri ile meşhur…

Skinos olarak adlandırdıkları Sakız ağacını ve meyvesi sakızın değeri 5.yüzyıl’da gezginler tarafından fark edilmiş. Rivayete göre ağzında yara olan gezginler dinlenmek için bu ağacın altında mola verdiklerinde ağacın altına akan reçineyi ağızlarına atıyorlar ve bir süre sonra bu reçinenin ağızdaki yaralara iyi geldiğini fark ederek sakızın anti bakteriyel özelliğini keşfediyorlar.

Sakız Adası’nın ekonomik motoru yüzlerce yıldır sakız ve sakız ürünleri olmaktadır. İlaçta, kozmetikte, sabunda, şampuanda, kremde yer aldığı gibi rakı ve likör içinde de yer almaktadır. Sakız Rakısı ve Sakız Likörü en çok tercih edilen sakız ürünleridir.

Ada Bizans, Ceneviz, Osmanlı dönemlerinde olduğu gibi günümüzde de denizcilik alanında kuvvetli güç olmayı sürdürüyor.

Adanın yeni yetişen gençleri eğitimlerini ABD’de sürdürüyor. Böylece adanın ABD’de yaşayan Sakız’lılar ile iletişimi ve ticareti devam ediyor. Denizcilik ve deniz ticareti bu adanın ekonomik ve kültürel açıdan gelişmesinde büyük bir rol oynamış.

Chios-Sakız Adası

Chios-Sakız Adası

Ada sokak ve caddelerinde yaklaşık iki saat dolaştıktan sonra Ertürk Turizm bürosu önünde bizi bekleyen tur otobüsünde yerimizi alıyoruz. Programda yer alan Pirgi ve Mesta köyleri gezilecek, sonra da küçük bir sahil köyü olan Limenas Mesta’da yemek molası verilecek.

Mesta’nın limanı olan bu küçük sahil köyünde yemek molasındaki menü hem hesaplı hem de gönlünüze göre diyor rehberimiz.

Pirgi’ye ulaşmadan önce, yolumuz üzerinde bulunan Sakız üretiminin yapıldığı ağaçların bulunduğu bir yerde mola veriyoruz. Moladan önce rehberimiz sıkı sıkıya tembihliyor.

‘’Lütfen ağaçlardaki sakızlara dokunmayın. Dokunmayın, çünkü bir ağaçtan elde edilebilen sakız miktarı sadece 120 gramdır.’’ Şaka yaptığını sanıyoruz ama ağaçları ve damlayan sakızları gördükten sonra kendisine hak veriyoruz.

Sakız Ağaçları ve Sakız Üretimi

 

sakiz-agaclari-molasi

Altları dairesel bembeyaz bir görünüm kazanmış sakız ağaçları çevresinde toplanıyoruz. Rehberimizin verdiği bilgiler oldukça ilginç…

Sakız ağacını ve meyvesi sakızın değeri 5.yüzyılda gezginler tarafından fark edilmiş. Rivayete göre, ağzında yara olan gezginler dinlenmek için bu ağacın altında mola verdiklerinde ağacın altına akan reçineyi ağızlarına atıyorlar.

Bir süre sonra bu reçinenin ağızdaki yaralara iyi geldiğini fark ederek sakızın anti bakteriyel özelliğini keşfediyorlar.

Aynı zamanda mide ve kolesterole de iyi geldiği bilinen sakızın ağacının derinliği 20 metreye kadar uzanıyor ve ancak ortalama 5 yıl sonra meyve vermeye başlıyormuş.

En verimli ağaçlarda bile sakız reçinesi üretimi 250-300 gramı geçmiyormuş. 100-150 yıl yaşayan ağaçlar son derece değerli olup, sadece adanın güneyindekiler meyve veriyor. Dedikten sonra rehberimiz; Kuzeyde aynı ağaçlar yetişmesine rağmen meyve vermiyor. Bunun da nedeni güneyin almış olduğu rüzgârdır. Diyor.

 

Chios-Sakız Adası

Chios-Sakız Adası

Rehberimize göre sakız üretimi oldukça zahmetli… Yaz başında ağacın köklerinin etrafındaki toprak üzerinde daire çizilerek düzleştiriliyor. “Masa” denilen şekil verildikten sonra ağacın gövdesi ve dalları temizleniyor.

Ağacın altındaki düzleştirilmiş toprak süpürülüyor ve toprağın beyazlama işlemi başlıyor. Ağacın altı nişasta içerikli beyaz toprak serpilerek kapatılıyor ki ağaçtan akan sakız damlaları bunun üzerinde sertleşip kurusun. Sonra nakışlama işlemi başlıyor.

Ağacın gövdesinden dallarına doğru yarıklar açılarak, nakışlama işlemi yapılıyor. 5-6 hafta boyunca aynı ağaç haftada iki kez nakışlanıyor ve ağaç 2-3 hafta sonra reçine olarak adlandırılan sakızları vermeye başlıyor.

Bu reçine beyaz toprağın üzerinde donmaya başlıyor. Ağustos ortasına kadar, yani toplama işlemi başlayana kadar, bu donma devam ediyor. Bu aşamada donmuş sakızların toplama işlemi yapılıyor. Toplama işlemi sabaha karşı el feneri ile yapılıyor. El fenerleri tutulduğunda donmuş reçineler kristal gibi parlıyor ve el değmeden toplanıyor.

Chios-Sakız Adası

Chios-Sakız Adası

Toplanan sakızlar hasır ve ahşap kutuların içinde evlere taşınıyor ve serin yerlerde saklanıyor. Elekten geçirilip, Arap sabunu ile yıkanıp kurutuluyor. Kurutulan sakızlar  “Sakız Birliği” fabrikasına veriliyor.

14.yüzyılda Cenova’lıların “Manas” adı verilen Sakız Birliğinin oluşturdukları sakız satışı tekeli, 1983 yılında kurulmuş “damla sakızı üreticileri birliği” ismi ile devam ediyormuş. Tekel ürünü olan damla sakızının gizli satılması hem Cenova’lılar hem Osmanlılar döneminde ciddi cezalarla sonuçlandırılmış.

Damla sakızlı ürünler arasında sakız macunu, reçeli, likörü, çikleti, helvası, uzosu, zeytinyağı, diş macunu, losyonu, lokumu, kurabiyesi ve sodası da varmış. Damla sakızının macunu yarıya kadar soğuk su dolu bardağın içine bir tatlı kaşığı konarak azar azar tüketildiğinde mideyi rahatlatıyormuş. Bu karışım genellikle kahvenin yanında ikram edilir diyor rehberimiz.

Adanın çam fıstığı reçeli de oldukça lezzetli, tavsiye ederim diyor rehberimiz. Adada süt ürünlerinin bu kadar lezzetli olması, sütün taze olarak piyasaya sürülmesinden kaynaklanıyor. Mastelo peyniri adanın özel peyniri ve ızgara yapılarak servis ediliyor. Uzo’nun yanında meze olarak muhteşem bir lezzet… Uzo demişken, Sakız Adası’nda üretilen Uzo’lar Yunanistan’ın en rağbet gören uzo’ları arasında sayılıyor.

Adada sadece iki yerde, merkezde ve Mesta köyünde bulunan Kronos dondurmacısında taze keçi sütünden yapılmış organik dondurmayı muhakkak denememizi öneriyor rehberimiz. Biz de Mesta Köyü’nde tadıyoruz sakızlı dondurmasını.

Chios-Sakız Adası

Chios-Sakız Adası

Sakız ağaçları ve üretimini dinledikten sonra, mola yerinde bulunan alış-veriş dükkânlarına giriliyor. Her türlü sakız ürünün yanı sıra yörenin özelliklerini belirten magnet ve seramik hediyelik eşyalar alınıyor katılımcıların büyük çoğunluğu tarafından. Mola bitiminde Pirgi Köyü’ne hareket ediliyor.

Pirgi Köyü

Sakız-Chios Adası Pirgi Köyü Yunanistan

Sakız-Chios Adası Pirgi Köyü Yunanistan

Rehberimizin anlattıklarına göre, Sakız Adası’nın Ortaçağdan kalma en büyük yerleşim yeri olan bu köy, şehir merkezinden 25 kilometre uzaklıktadır. Zamanın yarattığı etkilere ve insanların müdahalelerine rağmen Pyrgi halen canlı bir ortaçağ efsanesidir.

Evlerin dış cephesine yapılan kazıma usulü süslemeler o kadar etkileyici ki Pirgi, “Picasso’yu kıskandıran köy” olarak tanınıyor. Bu köyün en büyük özelliği ‘’Çizik’’ anlamına gelen ‘’ksista’’ denen bir yöntem kullanılarak geometrik şekillerle süslenen yapı duvarlarıdır.

Ksista yönteminde evler, beton üstüne yumuşak sıva, onun üstüne beyaz alçı boya ve bunların üzeri kazınarak süslemeler yapılmaktaymış. 15. Yüzyılda inşa edilmiş olan köydeki süslemeler 17.yüzyılda başlamış. Yunanistan ve dünya genelinde bu tür dış süslemeleri taşıyan tek merkez olma unvanını kimseye kaptırmamış Pirgi.

Pirgi Köyü-Sakız Adası

Pirgi Köyü-Sakız Adası

UNESCO koruması altındaki Pirgi’de önemli ve anıtsal yapılar da bulunmakta. Bunlardan Nea Moni kilisesinin bir kopyası olan Agioi Apostoloi mabedi, bol miktarda kiremit süslemesi, kubbede dişli şeritleri, çift sıra küçük mermer sütunları ve duvarlarındaki şişe ağzına benzeyen renkli süslemeleriyle mükemmel bir şekilde korunak günümüze kadar gelebilmiş.

Bizanslılara ait tarihi bir eserdir. İnşa ediliş tarihi 13. veya 14. yüzyıla kadar gitmektedir.

Gerek dış mimari tarzı gerekse de duvarların iç yüzeylerini süsleyen duvar resimleri çok iyi şekilde korunmuşlardır. Antonios Domestichos Kritos’a ait bir eser olan duvar resimlerinin yapılış tarihi 1665’li yıllara uzanmakta olup Girit okuluna ait teknikler içerisinde barındırmakta ve yoğun bir halk dilinin kullanılması bu eserin temel karakteristik özelliğidir.

Pirgi Köyü-Sakız Adası

Pirgi Köyü-Sakız Adası

Ayrıca hepsi çok iyi durumda olan, 1694’lü yıllarda inşa edilmiş Meryem Ana Kilisesi, 1680’li yıllarda inşa edilmiş Taksiarchi Kilisesi ve 19’uncu yüzyıla ait Agios Georgios Manastırı bulunmaktadır.

Mesta Köyü

Mesta Köyü Chios

Mesta Köyü Chios

Adanın en güzel köylerinden biri olan Mesta, Chios (Sakız Adası) şehir merkezinin güney batısından 35 kilometre uzaklıktadır. UNESCO tarafından koruma altına alınmış olan Ortaçağ dönemine ait bir köydür.

Bizans dönemine ait bir mimari tarzı vardır ve köyün kendisi kale gibi inşa edilmiştir. Taştan ve yan yana yapılmış küçük evlerin dış duvarları, yerleşim yerinin dış cephesinde koruyucu güçlü bir kale duvarı meydana getirmektedir.

İçine girmek için sadece iki kapının bulunduğu Mesta Köyü’nde sokaklar dar olup, evler boşluk bırakılmadan yan yana inşa edilmiştir. Köy, talana gelen korsanların sokaklarda kaybolması ve köy merkezindeki önemli binalara ulaşamamaları için labirentler biçiminde yapılandırılmış.

İşgal zamanlarında köylülerin, yan yana yapılandırılan evlerin üzerinde ve çatılarında, yollardan görülmeden hareket etmeleri için tasarlandığı anlaşılıyor.

Mesta-Sakız Adası Yunanistan

Mesta-Sakız Adası Yunanistan

Arklardan oluşmuş sokaklar, taş evler, evleri ve sokakları birbirine bağlayan tonozlu dehlizleriyle tam bir Ortaçağ Köyü Mesta. 14-15.yüzyılda Cenova’lılar tarafından inşa edilmiş. Yağmacılar ve korsanlardan gelecek tehlikelere karşı kendilerini nasıl koruduklarını gösteren muhteşem bir mimarisi ile dikkatimizi çekti.

Mesta’da çok zengin bir kilise olan Taksiyarhis Kilisesi bulunuyor İstanbul Ayasofya’dan getirilen ve paha biçilemeyen haç burada sergileniyormuş.  Üçlü teslis olarak bilinen Tanrı-Hz. İsa-Hz. Meryem Ortodoks dininde ilk kez resmedilmiş.

Resim burada sergileniyor. İki Melek Mikail ve Cebrail’in 25 kg ağırlığındaki gümüş ikonları da görsel bir şölen oluşturuyor kilisede. Kilisenin avlusunda da ünlü siyah çakıl taşları mozaiği dikkat çekiyor.

Mesta-Sakız Adası Yunanistan

Mesta-Sakız Adası Yunanistan

Mesta labirentlerinde kaybolmadan tur otobüsüne ulaşıyor ve sadece 4 km uzaklıktaki Mesta Limanı olarak bilinen Limenas Mesta, Mesta’nın Limanı’na hareket ediyoruz.

Yemek molası bu alabildiğine küçük sahil köyünde verilecek. Burasının eski adı “Paşa limanı”, ismi gitmiş, kendi kalmış yadigâr diyelim… Çok korunaklı, fiyort gibi bir liman, koca bir gemi yanaşmış balık yüklüyor. Etrafta bir-iki taverna ve pansiyon var. Koyun sağ tarafı küçük gemi ve kotralara, sol tarafı halk plajı olarak ayrılmış.

Sakız-Chios Adası Limenas Mesta Yunanistan

Sakız-Chios Adası Limenas Mesta Yunanistan

Share Button