
Başta cep telefonlarımızdaki asistanlar olmak üzere sürücüsüz arabalar, uzaktan kumandalı akıllı evler, Facebook, Google ve daha niceleri algoritmaların uygulamalarıdır.
Algoritmalar, matematiğin dilini kullanarak sorunları çözmek ve belirli kararlara ulaşmak amacıyla oluşturulan bir dizi metodolojik adımlar olarak tanımlanıyor. Ancak, matematiğin dilinin kullanılmasına rağmen, algoritmalar hesaplama değildir ama hesaplama yaparlar. Çözüm üretirler. Facebook, Google gibi hayatımızın her anına girmiş olanlar milyarlarca girdiyi ve çıktıyı aynı anda düzenleyen algoritmalar dır.
Algoritmaların duygularla olan ilişkisine gelince, geçtiğimiz yıllarda biyologlar, butonlara basıp kahve içen insanların ve hayvanlar âlemindeki bazı canlıların da birer biyoalgoritmalarla çalıştıklarına kanaat getirdiler. Üstelik bu kompleks algoritmalar, doğru butonlara basıldıklarında, üreme adını verdiğimiz kendi kopyalarını da yaratabiliyorlar.
Otomatları denetleyen algoritmalar, mekanik dişliler ve elektrikle çalışırlar. Başta insanlar olmak üzere, canlıları denetleyen algoritmalar ise duyular, duygular ve düşüncelerle çalışır. Oluşan hassasiyetler algoritmaları oluşturur ve denetler.
Doğadaki Doğal Seçilim ‘’tutku ve tiksinmeyi’’ canlıların üreme şanslarını hızla değerlendiren algoritmalar olarak geliştirmiştir.
Doğal seçilim algoritmasında ‘’güzellik’’ ve arkasından gelen tutku, başarılı bir yavruya sahip olmak için daha yüksek bir ihtimal anlamına gelmektedir.
Bir kadın görüş alanına giren karşı cinsten biri için ‘’ne kadar yakışıklı bir erkek’’ diye düşünürken hissettikleri aslında bir otomatın çalışma ilkesine benzer.
Erkeğin bedeninden yansıyan ışık dişilerin retinasına vurdukça, milyonlarca yılda damıtılmış inanılmaz güçlü algoritmalar devreye girer. Erkeğin dış görünüşünde üreme ihtimallerini ele veren küçücük ipuçlarını yakalar. ‘’Muhtemelen oldukça sağlıklı üreyebilen ve muhteşem genlere sahip bir erkek’’ düşüncelerini beyninde dolaştıran dişi, ‘’Onunla çiftleşirsem yavrularımda sağlıklı ve mükemmel genlere sahip olabilir.’’ Kararını verir. Bu karar, kelimeler ve sayılardan çok, duygularla ilişkili olup, dişiler sadece hissederler.
Doğal seçilimin milyonlarca yılda damıtarak oluşturduğu algoritmalar insanların ve etkilenen canlıların yaşamlarını denetlerler. Günümüzde akıllı telefonlar, bilgisayarlar, yapay zekâ uygulamaları ve her alanda yer alan robotların hepsi son derece karmaşık algoritma uygulamalarıdır.
Algoritmalar ve uygulama alanlarının, özellikle üniversite çağında olan gençlerimizin mezun olduklarında işsiz ve işlevsiz kalmamaları için ilgilenmeleri gereken bir durum. Çünkü algoritmalar geliştikçe yapay zekâ ve uygulama alanları birçok mesleğin işini elinden alacak gibi görünüyor.
Kudüs İbrani Üniversitesi Tarih Bölümü’nde dünya tarihi dersleri vermekte olan Yuval Noah Hararı’nın ‘’Homo Deus’’ adlı kitabından esinlenerek düzenlediğim bu deneme yazısı, özellikle gençlere yardımcı olur düşüncesindeyim. Sonraki denemelerimde algoritmalar üzerinde biraz daha durmak istiyorum.