İstanbul’da Küçük Bir Boğaz Turu 1

20 Nisan 2014 Cuma İstanbul

İzmir’den gelen konuğumuz ve aile dostumuz Hülya, eşim Serap ve Ben, İstanbul Boğazı’nda en çok sevdiğimiz mekanlardan biri olan Baltalimanı, Emirgan, İstinye ve Yeniköy Semtlerini ziyaret amacıyla yola koyulduk. Önce 4. Levent Metro durağına sonra da dolmuşla, Armutlu üzerinden Baltalimanı’na inmek istiyoruz. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü bağlantı yollarının ünlü Etiler semtinden ayırdığı bir gece kondu mahallesi Armutlu.

Armutlu ve Boğaziçi

Armutlu’nun Resmi adı Fatih Sultan Mehmet Mahallesi. Sarıyer İlçesinde, Baltalimanı ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ayağında yer alan, İstanbul’un en kıymetli yerleri arasında sayılan Armutlu, 1 milyon 700 bin metrekare alanı kapsıyor. Armutlu’da 5 bin civarında gecekondu bulunuyor ve yaklaşık 25 bin kişi yaşıyor. Armutlu’da muhteşem bir Boğaz görüntüsü ile karşılaşırsınız. Gecekondular arasından geçerken süper lüks arabalara rastlamanız da olağan bir sonuçtur. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından riskli alan olarak ilan edilmiş. Kentsel dönüşüm aşamasına girecekmiş. Armutlu Mahallesinde ilerlerken bir taraftan da  Boğaziçi’nin  fotoğraflarını çektim.

Hülya ile Serap Emirgan İskelesi İstanbul'da

Hülya ile Serap Emirgan İskelesi İstanbul’da

Armutlu üzerinden eğimi oldukça büyük burgaçlı yollarla Baltalimanı Kemik Hastanesi karşısında dolmuştan indik. Emirgan’a kadar keyifli bir yürüyüşten sonra, Emirgan İskelesi’nin yanından geçerken eşim gişe memuruna yaklaşarak yakında bir vapurun olup olmadığını sordu. Yanıt olumluydu, 20 dakika sonra İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) ne ait bir vapurun geleceğini öğrendik. Üstelik Emirgan’ dan sonra İstinye, Kanlıca, Anadoluhisarı, Kandilli, Bebek ve Arnavutköy iskelelerine uğrayacakmış.  Küçük bir Boğaziçi Turu  yapıyordu, üstelik tek binişlik biletle. İDO ya ait deniz otobüsünün bu seferi, arayıp da bulamadığımız türden bir uygulama idi. Boğaz kıyılarının fotoğraflarını yakından çekme fırsatını yakalamıştık.

Emirgan Çınaraltı İstanbul

Emirgan Çınaraltı İstanbul

Önümüze güzel bir fırsat olarak çıkan bu küçük Boğaziçi Turu için Eşim tedbirli davrandı. Az ilerideki Sütiş’ten börekler, simitler ve içecekler alarak geldi. Bir süre sonra da İskeleye yanaşan deniz otobüsüne  bindik. İskeleden yavaşça ayrılan deniz otobüsü ile Keyifli bir yolculuk başladı. Emirgan iskelesinden ayrılıp, sahile yakın bir rota izleyen otobüsümüzün ilk rotasında  İstinye vardı.Bir süre sonra, Emirgan Semtinin simgesi olan tarihi Çınaraltı ve Sütiş karşımızda duruyordu.  Çınaraltı ve çevresi İstanbul’un en popüler mekanlarından biridir. Fotoğraf makinem çalışmaya başladı.

Sakıp Sabancı Müzesi Emirgan İstanbul

Sakıp Sabancı Müzesi Emirgan İstanbul

Çınaraltı’nın hemen sağ tarafında Sakıp Sabancı Müzesi yer alıyordu. Fotoğrafta da görüldüğü gibi ”Rembrandt ve Çağdaşları Sergisi” devam ediyordu. 22 Şubat 2012 tarihinde açılmış olan sergi 10 Haziran 2012 tarihine kadar açık kalacaktı. Birçok sergiyi izlediğim Sabancı Müzesi’nde bu kez, Işık ve Gölgenin Sihirbazı olarak tanımlanan Rembrandt’ın eserlerini iyice hazmedebilmek için sergiyi 5 kez ziyaret etmek zorunda kalmıştım. Sergide, Rembrandt’ın yanı sıra; Hollanda resminin en önemli isimlerinin bulunduğu 59 sanatçıya ait 73 tablo, 19 desen ve 18 obje olmak üzere toplam 110 eser yer almıştı.

Emirgan Korusu İstanbul

Emirgan Korusu İstanbul

Vapurumuz İstinye Koyu’na doğru ilerlerken sol tarafta, Ay-Yıldızlı bayrağımızın dalgalandığı tepede Emirgan Korusu görülüyor. Emirgan Korusu ile birlikte Mısır Hıdivleri ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa Hanedanı da beynimizin bir köşesinden ortaya çıkıyor. Korudaki köşkler ile İstanbul’daki bir çok ünlü koru ve yapı bu hanedanın eseri. Çubuklu Korusundaki ünlü Hıdiv Kasrı, Beykoz Kasrı da hanedan tarafından yaptırılmış olan anıt eserlerdir.

İstanbul’ un en güzel korularından biri olan Emirgan Korusu ”Uluslararası İstanbul Lale Festivali”ne de ev sahipliği yapmaktadır. Tarihi köşkleriyle de ünlüdür Emirgan Korusu. Beyaz Köşk, Pembe Köşk ve Sarı Köşk görülmeye değer mekanlardır. Mısır Hıdivi İsmail Paşa tarafından yaptırılan bu köşkler Beltur tarafından işletilmektedir.Nişan, düğün ve toplantı organizasyonlarının yanı sıra, hafta sonlarında kafeterya hizmetleri sunmaktadır. Vapurumuz İstinye Koyu’na doğru hareketini sürdürüyor. Emirgan Korusu eteklerinde yer alan erguvan ağaçları, pastel renkli çiçekleriyle büyülü bir hava ve doyumsuz bir güzellik yaratmış.

Diğer taraftan, Emirgan Korusu eteklerinde Karadeniz Ekonomik İşbirliği Sekreteryası’nın hizmet binası da kendini gösteriyor. Emirgan Korusu’ndaki pastel renkli erguvan ağaçlarının çiçeklerine uyum sağlayan Sekreterya binası, İstinye Caddesi üzerinde Müşir Fuat Paşa Yalısı’nın yenilenmiş halidir. 

Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün  kuruluş düşüncesinin temelinde 1980’lerde eski Sovyetler Birliği’nin gıda ve tüketim mallarına ve ülkemizin de enerjiye olan ihtiyacının karşılanması çerçevesinde bir işbirliği kurulması fikri yer almaktadır. İşbirliğine ilişkin ilk somut toplantı Türkiye’nin ev sahipliğinde 19 Aralık 1990’da Ankara’da yapılmıştır. 

Sekreteryanın amacı; Karadeniz’e komşu olan bölge ülkelerinin ekonomik kalkınmasını sağlamak, üye ülkelerin geçiş sürecine katkıda bulunmak; bölgesel projeleri geliştirmek ve finansman sağlamak; üye ülkelerdeki kamu ve özel sektör projelerine ve üye ülkeler arasındaki ticari faaliyetlere diğer bankacılık hizmetlerini sağlamaktır.

İstinye Koyu 2012 İstanbul

İstinye Koyu 2012 İstanbul

Nihayet İstinye Koyu’na giriyoruz. İstanbul’un en büyük koylarından biridir. Eskiden İstinye Tersanesi ile anılırdı. Evliya Çelebi seyahatnamesinde ”Bin parça gemi alır, büyük limanı vardır.” diye tanımlar İstinye Koyu’nu. Koyda 1912 yılında kurulan tersane 79 yıl hizmet verdikten sonra 1991 yılında kaldırılmış. Koy kendi haline bırakılmış. Atıklarla kirlenmiş ve çevreye koku yayar hale gelmiş. Koydaki aşırı kirlilikle başa çıkabilmek için İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İski devreye girmiş. İstinye Koyu temizlenmiş. Şimdilerde kotralar, yatlar ve araştırma amaçlı gemiler demirler olmuş. İnsanların yüzebileceği hale gelmiş olan koyun Yeniköy tarafındaki İstinye İskelesi’ne doğru yaklaşıyoruz.

İstinye Koyu 2016 İstanbul

İstinye Koyu 2016 İstanbul

Yolcu indirmek ve yeni yolcu almak üzere iskeleye yaklaşırken koy çevresini gözden geçiriyoruz. İstinye Caddesi üzerinde, İstinye Hastahanesi ve sol tarafında İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Sosyal Tesisleri bulunmakta. Bu tesislerdeki sabah kahvaltıları hem keseye hem de mideye uygun. Üstelik muhteşem güzellikteki İstinye Koyu eşliğinde yapılacak sabah kahvaltısı insanların  yaşama sevincimizi arttırıyor. 

İskelenin sağ tarafında, Kerametli Sokak ile İstanbul Boğazı arasındaki İskele İzmir Lokmacısı ve İskele Çay Bahçesini  çok severiz. İstinye’ye her uğradığımızda mutlaka çay içip, lokma tatlısı yediğimiz bir mekandır. Çayımızı yudumlarken, İstanbul Boğazı’nın inci gerdanlıklarından ikincisi olan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile birlikte, Boğazın iki yakasındaki büyülü güzellikleri seyrederiz. İstinye’ye yolunuz düşerse İskele Çay Bahçesine mutlaka uğramalısınız.

Bir sonraki yazımızda, İstinye’den, Anadolu yakasındaki Kanlıca’ya gidip, Kanlıca kıyılarındaki muhteşem yalıları göreceğiz. tekrar buluşmak üzere…

Share Button
1351 cevaplar

Yorumlar kapalı.