Koronolu günler ve Yüksek Öğretmen Okulları
Dönemin Öğretmen Okulları Genel Müdürü olan Selman Erdem’in katkılarıyla sağlanan izin ve olanaklar, daha 1960’lı yıllarda bile sonucunu göstermeye başlayacak, Yüksek Öğretmenliler birer birer Üniversitelerin Fen ve Edebiyat Fakültelerinin akademisyenleri olmak üzere asistan olarak kürsülerde yerlerini alacaklardı. Birkaç on yıl sonra ise onlar Üniversitelerin profesörleri, dekanları ve hatta rektörleri oldular.
Koronalı Günler ve Mahşerin Dört Atlısı
Uzun sürecek karantina günleri sonrasında ailelerin yetersiz beslenmeleri ve aç kalma olasılıkları. Salgının geometrik olarak yayılması ve milyonlarca insanın ölmesi…
Aklıma efsane Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel zamanında, Dünya Klasikleri kapsamında öğretmen okulları kitaplıklarına kazandırılan ‘’Mahşerin Dört Atlısı’’ kitabı geldi. Sanki günümüz dünyasında Mahşerin Dört Atlısı sahneye çıkmak üzereydi.
Gazeteci, politikacı ve İspanyol Romancı Vicente Blasco Ibanez ‘in ‘’Mahşerin Dört Atlısı’’ romanını bir kez daha okuma gereğini duydum. Birinci Dünya Savaşı ve savaşta ölen yaklaşık 30 milyon insanın dramının yanı sıra ortaya çıkan kaosu en iyi anlatan romanlarından biriydi.
Koronalı günler ve Carl Sagan
1996 yılında bu dünyadan göçen Carl Sagan’ın sıkı hayranlarından biriydim. 1980 yıllarında, yazarlığını ve sunuculuğunu yaptığı “Cosmos” adlı bir belgeseli televizyon ekranında yayınladıktan sonra dünya çapında tanınmaya başlayan bir bilim adamı haline gelmişti. 13 bölümlük bu belgeselde, bilim dünyası ile doğrudan bağlantısı olmayan kişiler dahi birçok insana ulaşmıştı.
“DNA’mızdaki nitrojen, dişlerimizdeki kalsiyum, kanımızdaki demir, elmalı turtamızdaki karbon, çöken yıldızların içlerinde yapıldı. Bizler, yıldızların malzemesinden yapıldık”
«BEN CARL Sagan ADINDA…
”…su, kalsiyum ve organik moleküllerin toplamıyım. Siz de öylesiniz, yalnız adınız başka. Ama hepsi bu kadar mı?» Olabilir mi?..
Cümlelerinden çok etkilenmiş ve sıkı hayranlarından biri olmuştum.
Korona Virüsü-Depresyon ve Bağışıklık Sistemi
Öyledir çünkü; Kaç ya da Savaş durumları fiziksel beynimiz tarafından ”Yaşa ya da Öl” biçiminde algılanmaktadır.
”Yaşa” modunu seçen fiziksel beynimiz kanımıza adrenalin denen maddeyi salgılar. Adrenalin bedenimizin her köşesine ulaşır. Salgılanan Adrenalin yüzlerce diğer kimyasalı tetikleyip, bedenimizdeki hemen her organın ve kasın biyolojik etkinliğini değiştiren dalgalara neden olur.
İstanbul’un Saklı Cennetlerinden Biri Ağva
2000’li yıllarda ise İstanbul’un yanı başındaki bu muhteşem doğa, iki nehir bir deniz ve ormanları ile bu cennet mekân keşfedilmişti. Önce gezginler sonra turizmcilerin ilgisini çeken Ağva, sonrasında gezginlerin yanı sıra seyahat severler, motorcular derken meraklılardan oluşan her grup insanın ilgisini çekmiş. Hızla artan ziyaretçi sayısına cevap vermek için onlarca butik otel açılmış. Çoğunluğu doğa dostu ve butik karakterde olan otelleri pansiyonlar ve diğer turizm yapıları izlemiş.
Maşukiye Kartepe Sapanca
Tur rehberimiz Mehmet bilgi veriyor. Maşukiye ’nin ismi “âşık” anlamına gelen “Maşuk’tan” geliyormuş. Eski adı Voçbe Hable olan Maşukiye 1864 yılında sona eren Kafkas-Rus savaşları sonunda bölgeye yerleşen Çerkezler tarafından kurulmuş. Karadeniz’in muhteşem bitki örtüsünü andıran yeşillikleri ile muhteşem bir doğaya sahip olup, son yılların en popüler yerlerinden biri haline gelmiş.
İstanbul Atatürk Orboretumu
İstanbul’un gizli kalmış cennet köşelerinden biri olan, Atatürk Arboretumu İstanbul Sarıyer’de bilimsel araştırmalar için kurulmuş olan açık hava bitki müzesidir. Yürüyüş yolları, 3 yapay göleti, kazları, ördekleri, kaplumbağaları ve kuş cıvıltılarıyla eşsiz bir gün geçirdik.
Günlüklü Koyu Fethiye Muğla
Ömer Eşen Tabiat Parkı içinde bulunan Günlüklü Koyu, Göcek-Fethiye Karayolu üzerinde yer alıyor. Fethiye merkezine 17 km uzaklıkta bulunan Günlüklü Koyu, Göcek kasabasına ise sadece 10 km uzaklıkta bulunuyor.
Günlüklü Plajı, doğası ve denizin sakinliği ile kalabalıktan uzak bir doğa harikası. Günlüklü Koyu sınırları Ömer Eşen Tabiat Parkı ile koruma sınırlarına alınmış. Bu nedenle içeri girmek için, bilet alarak bir gişeden geçmek gerekiyor. Günlüklü Koyu’nun girişinden sonra denize doğru ilerlerken yaklaşık 500 metre kadar yürümeniz gerekiyor.
Yürüdüğünüz yol, koya ismini veren günlük ağaçlarından oluşuyor. Yola güneş gelmeyecek kadar sıkı ve yüksek olan bu ağaçlar Anadolu sığla ağacı olarak da geçiyor. Sadece Muğla’da, Köyceğiz ve Fethiye civarlarında yetişen bu uzun ömürlü ağaçlar yol boyunca size eşlik ederek hem keyifli bir yürüyüş sağlıyor.
Kokusuyla sizi mest eden ve Endemik türlerden olan ve günlük adıyla da bilinen sığla ağaçları 65 milyon yıldır bu topraklarda yaşamaya devam ediyorlar. Kurumuş, yıpranmış, çürümüş sığla dalları bile yeni sürgünler vererek hayat buluyor. Kendisi hayat bulduğu gibi diğer bütün canlılara da hayat veriyor.
Çocukluğumuzun efsane kuşu Anka ya da Zümrüt Anka da bunlardan biridir.
İnlice Halk Plajı Göcek Fethiye
Tarihte pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Ege kıyıları, tarihi kalıntıları, doğal güzellikleri ve daha birçok göz alıcı turistik ulaşım yerleri ile dikkat çekiyor. Bunlardan biri de yat turizmi başkenti olan Göcek’ten 5 km doğudaki İnlice Halk Plajı’dır.
Göcek belediyesi tarafından işletilen Plaj aynı zamanda mesire alanı olarak da kullanılıyor. Piknik yapanlar için ücretsiz uygun masalar bulunuyor. Belediye tesislerinden ücretsiz yararlanmak istiyorsanız şemsiye, hasır ve piknik çantanızı hazırlamalısınız.
Plajda ihtiyaçlarınızı gidermek için Fethiye Belediyesi tarafından işletilen duş, soyunma kabinleri, tuvalet ve kafe bulunuyor. Duş, soyunma kabinleri ve tuvaletler ücretsiz. Kafenin fiyatları da emsallerine göre biraz daha uygun.
Dalyan Köyceğiz Muğla
Çevre Bakanlığı Özel Çevre Koruma Kurulu Başkanlığı tarafından 1989 yılında koruma bölgesi ilan edilmiş olan Dalyan, Köyceğiz Gölü’nü Akdeniz’e bağlayan bir kanal üzerindedir.
Muğla’nın Köyceğiz İlçesi’nin bir mahallesi konumunda olan Dalyan’ın kuzeyinde Köyceğiz Gölü, batısında Kaunos Kral Mezarları, Kaunos Antik kenti, Ekincik Koyu ve güneyinde İztuzu Plajı bulunmaktadır.
Doğanın ve tarihin içinde sükûnetle kaybolacağınız bir tatil arıyorsanız gideceğiniz yerlerden biridir Dalyan
Kelime anlamı olarak Dalyan; Deniz, göl, ırmak gibi sularda, kıyılara yakın yerlere çakılmış kazıklara gerilmiş ağlardan oluşturulan büyük, geniş balık avlama yerdir. Bir tür balık avlama çemberi, bir tür balık kapanı olarak da tanımlanabilir.
Doğanın yıkıcı etkilerinin binlerce yıllık süreç içerisinde güzellikler yaratabileceğinin canlı kanıtı niteliğindeki Dalyan, eşsiz ekosistemi ve pek çoğuna halen insan eli değmemiş coğrafi güzellikleri ile bir cenneti andırıyor.