Portekizli Kaşifler Anıtları Lizbon

Otelimiz HF Fenix’te sabah kahvaltımızı yaptık. Lizbon’un Belem bölgesine giderek, küresel imparatorluğa katkıda bulunmuş önemli denizcilerin anıtlarını görmek istiyoruz.

Özgürlük Bulvarı üzerinden, yaklaşık 20 dakikada, Lizbon’u yerle bir eden depremin öncesinde Kraliyet Sarayının yer aldığı Ticaret Meydanı ulaşıyoruz.

Turistlerin de önemli uğrak yerlerinden biri olan bu meydan aynı zamanda önemli bir ulaşım merkezi olup, Lizbon’un bütün bölgelerine giden ulaşım araçları buradan geçiyor. Belem Bölgesine giden 15 numaralı tramvaya biniyoruz.

Lizbon Ticaret Merkezi

Ticaret Meydanının yaklaşık 6 km batısında, Tejo sahilinde bulunan Belem’e giderken 25 Nisan Köprüsü altından da geçiyoruz.

1932-1968 yılları arasında, 36 yıl boyunca diktatör Salazar tarafından yönetilmiş Portekiz. 1968 yılında felç geçiren Salazar o güne kadar koltuğunu bırakmamış, adeta yapışmış.

25 Nisan 1974 yılındaki Karanfil Devrimi ile Portekiz’de diktatörlük ve sömürgelerindeki savaşlar bitmiş. Portekiz tarihinin yeni bir dönemi başlamış. 

1966 yılında Salazar Köprüsü olarak açılan Lizbon’ un ilk asma köprüsü 1974 yılında, Karanfil devrimi anısına 25 Nisan Köprüsü adını almış.  25 Nisan günü de ülkede Özgürlük Günü olarak kutlanmaya başlamış.

Belem’de ilk karşımıza çıkan Vasco da Gama Anıtı.

Lizbon

Denizaşırı Portekiz İmparatorluğunun temellerini atan Kral I. Manuel tarafından 1495 yılında Hindistan’a denizden yol aramakla görevlendirilen Gama’nın emrine dört gemiyle 160 denizci verilmiş.

8 Temmuz 1496 tarihinde yola çıkan donanma uzun süren bir yolculuğun ardından önce Ümit Burnu’na sonra da Mayıs 1498’de Hindistan’ın batı kıyılarına ulaşmış.

Portekiz tarih boyunca çok sayıda ülkeyi kolonileştirmiştir. Afrika ülkelerinden Uzakdoğu’ya ve Güney Amerika’ya kadar birçok ülkeyi sömürgeleştiren Portekiz, sömürgecilik konusunda İngiltere’yi bile geride bırakmıştır. Bugün dünyada 200 milyona yakın insan Portekizce konuşmaktadır.

Vasco da Gama anıtından sonra ”Kaşifler Anıtı” karşımıza çıkıyor.

Lizbon

Anıt, 15. yüzyılda ülke kâşiflerinin sefer yapmalarını finanse ve teşvik eden, bu nedenle başarılarında çok büyük etkiye sahip olan Denizci Henry’nin 500. Ölüm yıl dönümü anısına 1960 yılında inşa edilmiş.

Anıt üzerinde, ülkenin altın çağında çok önemli görevler üstlenmiş olan otuz kişinin kabartması yer alıyor. Doğu ve batıdan bakış açısına göre kabartmalarda değişiklik olabiliyor.

Doğu cephesinden bakıldığında Denizci Henry, elinde bir gemi ve arkasında Kral Alfonsso V, Pedro Alvares Cabral, Vasco Da Gama ve Ferdinand Magellan bulunuyor. Bunlardan Vasco da Gama Hindistan’ı, Pedro Alvares ise Brezilya’yı keşfetmiş. Ferdinand Magellan da dünya etrafında ilk geziyi yapan kâşif olarak tanınmış.

Diğer figürler ise matematikçiler, din adamları, haritacılar ve yine kâşiflerden oluşuyor.

Anıta ön cepheden bakıldığında devasa bir kılıç figürü, merdivenlere doğru giderken solda ve sağdaki yazılar dikkatimizi çekiyor.

Sağdaki yazı ‘’Prens Henry’nin 500. Ölüm yıldönümü anısına’’, soldaki ise ‘’Deniz yollarını keşfeden Henry ve diğer kâşiflere…’’ ait bilgiler içeriyor.

52 metre yüksekliğindeki anıta giriş için 10 Euro ödememiz gerektiği gibi, belli bir yüksekliğe kadar asansör ile sonra da biraz merdiven çıkarak eşsiz manzarasını görmek mümkün.

Dönemin en gelişmiş gemilerine sahip olan Portekizliler Avrupa’nın gemi üretim merkezi haline gelmişlerdi. Böylece uzak denizlere yelken açarak ilk küresel imparatorluk kuran ilk millet olarak karşımıza çıktılar.

Bilinmeyen coğrafyaları keşfetmelerinin yanı sıra haritalama konusunda da uzmanlaşmışlardı. 16. Yüzyıl sonlarında Dünya Atlasını oluşturma bilgisine sahip olmuşlardı.

Portekiz gemilerinin ilk keşif seyahatleri Portekiz kıyılarına olmuştu. Kıyıları takip ederek ilerlemişler, sonra da Hindistan’a yönelmişlerdi.

Vasco Da Gama’ya Portekiz kralı tarafından keşiflerde bulunma ve baharat arama görevi verilmişti. Bu görevle birlikte dünyanın sosyo-ekonomik yapısı tamamen değişecekti.

Hint Okyanus’una varan alternatif bir yol bularak, baharat ticaretini ele geçirmek amacıyla denizlere açılan Portekizliler 1498’de Hint sularına vardıklarında, o bölgedeki yerel hükümdarlara rağmen, Portekiz Kralının hükümranlığını ilan etmişlerdi.

Direniş gösteren Kalküta bölgesini on beş gemi ile bombardıman ederek binlerce insanı öldürmüşler, yeni baharat yolu üzerinde karşılaşacakları direnci kırmak için saldırılarını sürdürmüşlerdi.

Portekizliler, kaşiflerin getirdiği altınlarla zenginleşirken, baharat ticaretini de tekelleri altına almış ve zenginliklerine zenginlik katmışlardı.

Bölgeye 100 yıldan fazla hâkim olan Portekizliler gemiler dolusu değerli malları ülkelerine taşıdılar. Böylece Küresel Portekiz İmparatorluğunu kurdular.

Lizbon Belem Kulesi

Share Button