Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Yaşlılık kaçınılmazdır. Saçlar beyazlaşır, cildimiz buruşur, yerçekimi yapacağını yapar, eskisi kadar kazanamazsınız. Ancak, yaşlılık bozulma ve ölüme bir adım daha yaklaşma değildir. Bunun farkına varmadığımız için de yaşlılıkla bozulma ve ölüme yaklaşmayı bir tutarız. Kendimizi bozulmaya, çaresizliğe ve ölüme hazırlarız.Parklarda ve kahvehane köşelerinde oturarak ölümü bekleriz. Bu durumdan kurtulmanın yolu, güzel bir müzik eşliğinde yürümek, bahar havasını hissetmek ve bedenimize hissettirmektir.

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Bedenimize ve bedenimizin bütün fonksiyonlarını denetleyen Fiziksel beynimize bahar havasını nasıl hissettirmeliyiz sorusunun yanıtı atalarımızın yaşam biçimlerinde saklıdır.Bilim adamlarınca, insan oğlunun evrimleşmeye başlaması 2 milyon yıl öncesine gider. Modern diyebileceğimiz yerleşik düzene geçiş ise Avrupa’da İsa’dan önce 3 000 yılına kadar uzanır. Bu demek oluyor ki insanoğlu, en az bir milyon beş yüz bin yıl süreyle, meyve toplayıcı ve avcı statüsünde yaşamış.

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Meyve toplayıcı ve avcı statüsündeki insan, günlük yaşamında, saatlerce yürümek, koşmak, tırmanmak ve avlanmak zorunda kalmış. Üstelik, topladıklarını saklayacağı soğutucular olmadığı için, ertesi gün tekrar meyve toplamaya ve avlanmaya çıkmak zorunda kalmış.Böyle bir yaşam süren atalarımız ağaçtan düşerek yaralanabileceği ve avlanırken av durumuna girebileceği için, bağışıklık sistemi devreye girer. Biyolojik yapımızı korumaya alır. Dayanıklılığımız artar ve kolay hasta olmayız. Bu nedenle, bedenlerimiz ve ilkel beynimiz, sabah yürüyüşlerini ”Bahar geldi gül açıldı, ruhuma neşe saçıldı. Yaşamak güzel, şimdi gelişme zamanıdır.” biçiminde algılar.

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Yerel Yönetimlerin büyük bir bölümü, genlerimize yerleşmiş olan bu yapının farkına vardığı için, bizleri harekete geçirmenin yollarını aradı. Hem hareket edebileceğimiz, hem de keyif alacağımız parklar oluşturdular. Parklarda özel olarak düzenlenmiş yürüyüş yolları yapıldı, aerobik araçları konuldu. Yürüyüş yollarının bulunduğu parklarda, günün her saatinde yürüyen onlarca kişiye rastlayabilirsiniz.Bazı parkların yürüyüş yolunun bir turu 1 000 metredir. Beş tur yaparsanız, beş kilometre yürümüş olursunuz. Başlangıçta, iki ya da üç tur yürüyüşle yetinmeli, zamanla tur sayısını arttırmalısınız.Böylesi daha iyidir.

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Modern kent yaşamında bulunan alış veriş merkezleri, hazır yiyecekler; meyveler, etler, sucuk ve salamlar, mısır gevrekleri, popcornlar, televizyonlar hareketsizliği özendirmektedir. Oysa doğada hareketsizlik koşulları bambaşkadır. Kıtlık, kuraklık, dondurucu soğuklar ve metrelerce kar varsa, ortalıkta meyve ve av olmaz. Bir köşeye çekilip, hareketsiz kalma zamanıdır. Bedenimizde var olan enerjiyi verimli kullanma zamanıdır. Biyolojik yapımız ve ilkel beynimiz; hareketsizliği kıtlık, kuraklık ve metrelerce karın olduğu kara kış olarak algılamaktadır. Enerji tasarrufu yapabilmek, enerjiyi verimli kullanabilmek, kısaca hayatta kalabilmek için, biyolojik fonksiyonlarını yavaşlattığı gibi, yediği besinleri de yağ olarak depolama yöntemini seçmektedir. Bedensel bozulma başlamıştır.Zorunlu ve yaşamsal olanlar dışındaki bütün devreleri kapatma zamanıdır. Çürüme ve bozulma zamanıdır.

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Biyolojik yapımız kendini tehdit altında hissetmektedir. Doğada gezinirken aniden bir aslanla karşılaştığımızda yapılması gerekenler yapılmaktadır. Bedenimizi ve ilkel beynimizi ölümcül tehdit havasından kurtarabilmek için baharın geldiği mesajları iletmemiz gerekmektedir. Tekrarlamakta yarar var. Biyolojik yapımızı ve ilkel beynimizi kandırmanın yolu, sabah yürüyüşleri ve hafif aerobiktir. Hemen eklemeliyim, emeklilik dönemlerinde bağ bahçe işleriyle uğraşmak ya da elinizde fotoğraf makinenizle ören yerleri ve müzeleri gezmek de bahar havası edinmenin bir başka yöntemidir. İlkel beynimiz bu yürüyüşleri; bahar geldi gül açıldı, ruhuma neşe saçıldı biçiminde algılar.

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Baharla birlikte ortaya çıkan bol miktardaki meyveleri toplamak ve ortalıkta dolaşan avları da yakalamak ve avlamak için bağışıklık sistemimizi geliştirir. Ortalıkta bol miktarda meyve ve av bulunduğundan, biyolojik yapımız ve bedenimiz, yenilenlerin hiç birini depolama ihtiyacı duymaz. Üstelik, depolanan her fazla kilo hareketi ve ağaçlara tırmanmayı zorlaştırır. Yırtıcı hayvanlardan kaçmamızı zorlaştırır ve av olmamıza neden olur.  Besin depolamak ve kilolu olmak gereksiz ve yersizdir.Filinta gibi olursunuz. Bedensel olarak dinçleşir ve beyinsel olarak gençleşir siniz.

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Emirgan Korusu ve Lale Festivali

Ben, elimde fotoğraf makinemle birlikte, ören yerleri ve müzeleri gezerken kendimi savananın muhteşem çayırlarında hissediyorum. Kulağımdaki volkmenden gelen muhteşem müziğin eşliğinde, gözlerimin de gökkuşağı renklerle bezenmiş çevremdekileri algılaması yaşama sevincimi arttırıyor. Aktif olarak çalıştığım öğretmenlik yıllarında da, sabah yürüyüşlerinden sonra derslere girdiğim için, yaşama sevincimi öğrencilerime de aktarmaya çalışmış ve belli ölçüde başarılı da olmuştum. Bu konudaki düşüncelerimi aktarmaya devam edeceğim.

Bir sonraki yazıda buluşmak üzere…

Share Button