Edirne Selimiye Camii
Kimliğini asıl Osmanlı döneminde bulan ve imparatorluğun ikinci kenti olan Edirne, kültürel mirasımızın en yoğun hissedildiği bir kenttir. Edirne; camileri, çarşıları, köprüleri, tarihi evleriyle ve özellikle de muhteşem Selimiye ile ülkemize gelenleri ilk karşılayan ve bir sınır kenti olma özelliğini en iyi yansıtan kentimizdir.
Selimiye Camii
Selimiye Camii beş yüz yıla yaklaşan geçmişiyle zamana meydan okuyan olağanüstü bir ibadet yeridir. Dimdik ayakta duran heybetiyle insanı kendine hayran bırakır. Teknik özelliklerindeki üstünlük ve ayrıcalıklarla Osmanlı mimarisini göklere çıkarır. Kent siluetindeki hâkimiyetini açıkça belli eden ihtişamıyla herkesi büyüler. Selimiye Camii Osmanlı Saltanatı’nın Edirne’ye en büyük armağanı olarak; kubbesinden minarelerine, süslemelerinden akustiğine kadar eşsiz bir değerdir.
Mimar Sinan‘ın 80 yaşında yarattığı ve “ustalık eserim“ diye nitelediği yapıt olan Selimiye Camii, Osmanlı-Türk mimarlık tarihinin olduğu kadar, dünya mimarlık tarihinin de başyapıtları arasında gösterilmektedir. Selimiye Camii’nin inşasına başlandığı tarih kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Selimiye Camii kapısı üzerinde bulunan cami kitabesinde, inşaatına 1568 yılında başlandığı kaydedilmiştir. Diğer taraftan, tarihçilere göre, Sultan II. Selim 1568 yılı Ağustos ayının 21. günü caminin yapımını Mimar Sinan’a havale ettiği ve yerinin seçilmesini emrettiği yönündedir.
Ünlü gezgin Evliya Çelebi notlarında, Koca Sinan’ın kendi deyişiyle temel için belirttiği tarih 1568 yılıdır. Dört yıl süren inşaat sonunda duvarlarının bir kısmının inşa edildiğini, hatta duvarlara kaplanacak zarif çini yazıların konulmasına başlanma sırası geldiğini de belirtir.Mimar Sinan’a 12 Ağustos 1572 tarihinde gönderilen bir emir ile II. Selim taleplerini şöyle sıralamaktadır.
“ Mimar Başına emirdir. Gönderdiğin mektupta binanın inşaat durumunu anlatarak ana kemerlerin dördünün kilitlenip dördünün de kilitlenmek üzere olduğunu bildirmişsin. Ayrıca şahnişin kubbesinin ve duvarının süslümü yoksa sade mi olması hakkında arzumu öğrenmek istemişsin. Ben pencerelerin hizasına kadar çini ile kaplanmasını ve pencere üstlerine yine çini ile Fatiha suresinin yazılmasını istiyorum. Bu dediklerimi uygun gördüğün şekilde yaptır.”
Bu emir, Sinan’ın camiinin yapımı esnasında padişahında isteklerini yerine getirirken, kendi özgür iradesinde serbest olduğunu anlatması bakımından önemlidir. 1572 tarihinde sekiz ana kemerin dördü kilitlenmiş dördü kilitlenmek üzeredir. Aynı tarihte kubbenin inşaatına sıra gelir. Mimar Sinan’ın fikrince caminin harimindeki şadırvanla dört tarafındaki kapıların ve merdiven sahanlarının mermerden ve sofaların döşemeleri kufeki taşından yapılması uygun görülmüştür.
25 Ağustos 1573 tarihli divan yazısında, padişah ne zaman namaz kılacağını sormaktadır. Tarihçilere göre, 1573 Ağustos ayından önce kubbenin konulmuş olması gerekmektedir. Bazı kaynaklarda Selimiye camiinin yapım süresi boyunca 400 kalfa ve 14000 işçi çalışmıştır. Evliya Çelebi’nin notlarına göre, Selimiye Camii yapımı için 27760 kese akçe harcanmıştır. Başka bazı kaynaklarca da 550.000.000 akçe harcanmıştır.
120 akçenin 1 altın para olduğu düşünülürse, Selimiye Camii için 4.580.000 altın para harcanmıştır. 27 Kasım 1574 Cuma günü camiinin açılması için Divandan emir gelmiştir. Ancak, Sultan II. Selim’in 15 Aralık 1574 yılında ölümü nedeniyle 14 Mart 1575 yılında ibadete açılmıştır.Mimar Sinan‘ın 80 yaşında yarattığı ve “ustalık eserim“ diye nitelediği yapıt olan Selimiye Camii, Osmanlı-Türk mimarlık tarihinin olduğu kadar, dünya mimarlık tarihinin de başyapıtları arasında gösterilmektedir.
Kaynaklar:
1) http://www.edirnevdb.gov.tr/kultur/padisahlardonemi.html
2) http://tr.wikipedia.org/wiki/Edirne_(il)