Tarih Kokan Kent Polatlı Ankara

16 Ocak 2023 Pazar, Ankara…

Dün tarih kokan, Ankara’nın önemli bir ilçesi, Polatlı’yı ziyaret etme fırsatını buldum. Polatlı demek ”Sakarya Şehitleri Anıtı” demekti, ”Dua Tepesi Anıtı” demekti, ”Gordion Müzesi ve Kral Midas Tümülüsü” demekti.

Eşimle keyifli bir yolculuktan sonra Polatlı’ya, Sakarya Şehitleri Anıtı’na ulaştık. Sakarya Meydan Savaşı sırasında şehit düşen askerler anısına Polatlı ilçesinin Şehitler Kaşı mevkiinde dikilen anıt 28 Ekim 1973 tarihinde ziyarete açılmıştı.

Sakarya Şehitler Anıtı, Anıt gövdesi, heykeller ve müzeden oluşan Şehitler Anıtı’nın gövdesi 915 rakımlı tepeden başlayıp başlangıçtan itibaren daralarak, 420 basamaklı yol boyunca 970 rakımına kadar yükselmektedir.

Yolun iki yanında yer alan sütunlar, savaşın üstün düşman güçlerine karşı kazanıldığının ifadesidir. Merdivenli yolun sonunda, Türk Ordusu’nun kazandığı zaferin öyküsünü dile getiren kabartmalar ve müze yer almaktadır.

Şehitliğin tamamını gezemedik…

Yemekten sonra Polatlı Duatepe Anıtı’nın bulunduğu yere hareket ettik.

Polatlı’nın yaklaşık 3 km batısındaki Duatepe Anıtı, Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktası sayılan Sakarya Meydan Savaşı’nın yapıldığı son savunma hattıdır.

Bakımlı ve asfalt bir yoldan dönerek çıktığımız Duatepe’ye park edip çevreye baktığımızda, Polatlı ve tüm bölge ayaklarımızın altına serilmiş muhteşem bir manzara olmuştu.

Anıt, simgesel olarak, Mustafa Kemal önderliğindeki Anadolu Halkının, yüzyıllardır savaşlar sonrasında sürekli geri çekilmeyi ve tersine göçleri, tersine çevirerek, zaferlere doğru koşmasını betimlemektedir.

Gazi Tepe, Türbe Tepe ve Mangal Dağı’nın ağaçlandırılmasıyla oluşturulmuş olan Duatepe’de Ekim 1999 tarihinde çalışmalar başlamış, Çevresine yaklaşık 20 bin ağaç dikildikten sonra, anıt tamamlanarak 12 Eylül 2000 tarihinde açılmıştı.

Polatlı, Duatepe Anıtı otopark, bağlantı yolu, yürüme yolu, tören alanı ve anıt olmak üzere beş kısımdan oluşturulmuş.

Anıt duvarlarında, Duatepe’deki 81 şehidin pirinç harflerle yazılmış bilgileri yer alıyordu.

Anıtın ve heykellerin yaratıcısı Devlet Sanatçısı heykeltıraş Metin Yurdanur’du.

Düztepe’de görevlendirilmiş bekçi ve tarih bölümünde okuyan oğlu da son savunma hattı olan bu tepe ve heykeller hakkında açıklamalarda bulundular.

Gerekli fotoğraflar çekildikten sonra rotamızı Gordion’a çevirdik.

Ankara’daki Anadolu medeniyetleri Müzesi’ni ilk kez 2012 yılında gezmiş, kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında olduğunu öğrenmiştim.

Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde, Anadolu arkeolojik eserleri, Paleolitik Çağdan başlayarak günümüze kadar, kronolojik bir sırayla sergilenmekteydi.

Bu sergilenmeyi gördükten sonra, üzerinde yaşadığımız Anadolu’nun zengin tarihi beni hem şaşırtmış hem de onurlandırmıştı.

Üzerinde yaşadığımız toprakların arkeolojik tarihini, kısmen de olsa, öğrenmeye karar vermiş, sonraki yıllarda defalarca gezme gereğini duymuş ve yazı dizisi haline getirerek yazmıştım.

Ankara tarihini araştırır ve yazarken de en çok ilgimi çeken Frig Dönemi olmuştu. Frigler denince de aklıma ‘’Eşek Kulaklı Midas’’ miti geliyordu.

Diğer taraftan, Friglerle ilgili buluntular ise Frigya’nın Antik Başkenti Gordion’da bulunmakta ve Gordion Müzesi’nde sergilenmekteydi.

Gordion Müzesi ve karşısındaki Kral Midas Tümülüs’ü en çok görmek istediğim, ancak bir türlü zaman ayırıp gidemediğim bir yerdi.

Duatepe-Gordion yolculuğu boyunca bölgedeki yığma mezarlar anlamına gelen Tümülüsleri gördük.

Midas Tümülüsü yakınlarında par ederek önce Midas Tümülüs’ünü gezdik ve fotoğraflarımız çektik. Sonra da Gordion Müzesini gezdik.

Share Button