8 Haziran 1958 Pazar, Misli(Konaklı)…

1957-1958 Eğitim ve Öğretim yılının sona erdiği dün ilkokul dönemi de sona erdi. Oldukça zorlu fakat oldukça başarılı 5 yıl…

1953 yılında birinci sınıfa başladığımız Misli’ den 3 yıl ayrı kaldıktan sonra  1957-1958 Eğitim ve Öğretim yılının bir bölümünü Misli’ de okuyarak ilkokulu bitirdik. Mersin’de nafakamızı sağlama peşinde olan babam bu kutlu günü göremedi. Anam gördü, Tanrı’ya dualar etti bugünü gösterdiği için.

Dün okuldaki bayrak merasiminden sonra Başöğretmen Bayezid Tuna özetle,

-İlkokulu bitirmiş olan öğrencilerimize gelecek yaşamlarında başarılar dilerim. Köyümüzde Orta Okul yok, bu nedenle yaklaşık 35 km uzaklıktaki İlimiz Niğde’de öğreniminizi sürdürmek durumundasınız. Her gün gidip gelmek, hem zaman hem de ekonomik yönden büyük zorluklara neden olacaktır. Bu zorluklara katlanarak ve disiplinli çalışarak kendinize ve ülkemize güvenli bir gelecek sağlayacaksınız.

Niğde’de ev kiralanabileceği, yakın aileden birinin yanında da kalınabileceği gibi yatılı okullardan birine de hazırlanabilirsiniz.

Bayezid Öğretmenim 35 km uzaklıktaki Niğde’de Orta Okulu okumanın zorluklarından söz ederken kardeşimle benim 5 yıllık ilkokul serüvenimiz aklıma geldi.

Beş yıl önce, Eylül 1953’de bu okulda birinci sınıfa başlamıştık. Babam Osmaniye’ye iş bulmak için gitmiş, ikinci sınıfa geçtiğimiz Haziran 1953 yılında bizi de Osmaniye’ye almıştı. Osmaniye Cumhuriyet İlkokulunda ikinci sınıfı okumuş, 1954 yılı Haziran ayının son haftasında Mersin’e göçmek zorunda kalmıştık.

Üçüncü ve dördüncü sınıfları Mersin Kuvayi Milliye İlkokulunda okumuş, Temmuz 1956 yılında Bor’a göçmek zorunda kalmıştık. Bor 29 Ekim İlkokulunda yaklaşık 3 ay okuduktan sonra tekrar Misli’ ye dönmüştük. İlkokulu Misli’ de bitirmek kısmet oldu.   

Ben geçmiş beş yılın muhasebesini yaparken Bayezid Öğretmenim konuşmasını sürdürüyordu.

-Orta Okul ve sonrası için En iyi seçeneklerden biri  İvriz İlköğretmen Okulu sınavları için hazırlanmak ve yatılı olarak öğrenim görme fırsatını yakalamaktır. Ben mezun öğrencilerimize İvriz İlköğretmen Okulu seçeneğini öneriyorum.

Dedi. Arkasından da Köy Enstitüleri ve ardılları olan İlköğretmen Okullarını anlattı uzun bir süre. Ben Bayezid öğretmenimin konuşmasını dinlerken bir taraftan da İvriz hayalleri kurmaya başlamıştım bile. 

Günler yel gibi geçip gitmiş, ikinci yarıyılın nasıl geçtiğinin farkına bile varmamıştık. Sınıf öğretmenimiz Bayezid Tuna kardeşimle bende cevher olduğunu görmüş, bizimle biraz daha fazla ilgilenmişti.

Dersler bittikten sonra bizi okulda bırakarak İvriz’in sınavlarına hazırlamaya başlamıştı. Var gücümüzle çalışıp, yatılı İvriz sınavlarını eksiksiz olarak hazırlanmak ve kazanmak istiyorduk.

İvriz İlköğretmen Okulu ile Köy Enstitülerini Bordaki emekli Türkçe Öğretmeni Necati Beyden sonra büyük bir coşkuyla bu kez de Bayezid Tuna öğretmenimizden duymuştuk. Köy Enstitülerini anlata anlata bitirememişti.

İvriz İlköğretmen Okulu rüyalarımıza girmeye başlamıştı. Rüyalarımıza giriyordu çünkü İvriz kurtuluşumuzdu.

Bayrak merasimi ve konuşmalar sona erip öğrenciler dağıldıktan sonra Bayezid öğretmenimiz kardeşimle beni odasına alarak bir süre daha İvriz İlköğretmen Okulu sınavları üzerinde konuştu. Arkasından da sınava hazırlık için bazı kaynaklar verdi.

-Hadi bakalım çocuklar, göreyim sizi. Yaz tatilini sınavlar için iyi değerlendirin. Eksik bilgi bırakmayın. Tatil için bir başka yere gitmez, burada olursam sorularınız için bana gelin.

Dedi. Teşekkür edip, ellerini öptükten sonra büyük bir coşku ve sevinçle eve geldik. Anam yemek hazırlamış bizi bekliyordu. İlkokulu bitirmemize çok sevinmişti. Bizler için  dualar etti.

Kardeşimle ben beş farklı yerde, çok zorlu koşullarda da olsa İlkokulu bitirmiştik. Bundan sonrasının daha kolay olacağını düşündük. Gerçekten de öyle mi olacaktı? Zaman gösterecekti…

Share Button