Mitolojik Tanrılar Diyarında Bir Tatil Beldesi Akçay
Güney Marmara’nın Ege’ye açılan kıyısında, mitolojik efsaneler ve tanrılar diyarı İda’nın ya da Kaz Dağları’nın eteklerinde, dört bir yanı zeytin ağaçları ile çevrili huzurlu bir tatil beldesi Akçay…
Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı olan Akçay, ilçe merkezine yaklaşık 10 km uzaklıkta konumlanıyor. Dünyanın oksijen açısından Alper’den sonra ikinci en zengin bölgesi olan Kaz Dağları’nın eteklerinde kurulmuş. Yemyeşil ormanları ve masmavi Ege sularının tam ortasında bulunan Akçay, yaklaşık 10 bin nüfusa sahip.
Kaz Dağlarının eteklerindeki tarihi ve doğası zengin, toprağı bereketli bu şirin belde Akçay’da görülecek çok yer, yapılacak çok şey var.
Bulgaristan Göç Anılarımda Elbistan Köyleri
Birden acı bir çığlık kopmuştu. ‘’Anamı isteriiiim… Onsuz bir yere gitmeeem… Anamı isterim anamııı.’’ Diye. Çığlık çığlığa ortalığı birbirine katan iki yaşındaki üç numara olan kardeşim Şaban’dı. Maraş yolculuğu başlamadan önce ‘’ince hastalık’’ teşhisi konularak hastahaneye yatırılmış olan anamı ziyarete gitmiştik. Birkaç ay tedavi görmesi gerektiğini söylemişlerdi doktorlar. Babam da anamla kalacaktı.
İstanbul Ayvansaray da Bir Pazar Günü
Üç imparatorluğa 1600 yıl başkentlik yapmış kimliğiyle İstanbul dünyanın en derin kültür kentlerinden biriydi. Klasik, Helenistik ve Erken Roma dönemlerinin izlerine pek rastlanmasa da Bizans, Doğu Roma ve Osmanlı dönemleri açısından çok güçlü kalıntılara sahipti. Bir o kadar önemli olan bir yerleşim yeri de AYVANSARAY bölgesiydi.
İstanbul’un altıncı tepesinin sırtını ve Haliç’e doğru inen eteğini kapsayan ve Trak yapımı olduğu sanılan bölgede; avlulu küçük saray, Yunan Mitolojisi ‘ndeki su, orman ve dağ perileri olan nymphlere adanmış iki katlı anıtsal çeşme, İmparator Tiberius zamanında yaptırılan bir hamam, tiyatro, oyun sahası, ahşap bir köprü, beş özel hamam, bir kamu ve bir özel fırın ile beş adet ekmek dağıtım yeri bulunmaktaydı.
Blakherna Saraylar yerleşkesi AYVANSARAY
Roma’nın geç dönemlerinde Konstantinopolis’ten bağımsız bir yerleşim olan Blakherna, en genel anlamda günümüzdeki Ayvansaray’ı içine alıyordu. Günümüzün Atikmustafapaşa, Karabaş ve Abdülvedüd Mahallelerinden meydana gelen AYVANSARAY ve yakın çevresinin Antik dönemdeki adıydı Blakherna.
Konstantin Forumu ve Çemberlitaş İstanbul
7 Nisan 1962 Cumartesi, Çemberlitaş İstanbul… Sultanahmet Meydanından Beyazıt Meydanına, Çemberlitaş Sütununa doğru Divan Yolu (daha&helliip;)
Büyük Konstantin ve Doğu Roma İmparatorluğu
Konstantin’in Yeni Roma’sı kurulurken, Konstantinopolis’te ana ulaşım hatları belirlenmişti. Günümüzde Milyon Taşı’ndan hareketle Divanyolu Caddesi’nin Aksaray’a kadar olan bölümü İmparator Yolu olarak planlanmıştı. Orta yol, ana yol anlamında ‘’Mese’’ olarak tanımlanmıştı.
Roma İmparatorluğu
Jül Sezar ağır baskı kurduğu Senato ve diğer devlet kurumlarını devre dışı bırakarak devlet emretme gücünün tamamını üstüne aldı. Bunu içine sindiremeyen ve Roma’nın geleceği için büyük tehlike olarak gören senato üyeleri ve üvey oğlu Brutüs’ ün düzenlediği komplo ile M.Ö. 44 yılında öldürüldü.
Suikastın ardından başlayan yeni bir iç savaş, suikasttan önce evlatlık aldığı vârisi Gaius Oktavianus’un Roma dünyası üzerinde baskın bir diktatör haline gelmesine yol açtı. Oktavianus’un ‘’kutsal, güçlü’’ anlamındaki Agustus ismini alarak başlattığı askeri, kurumsallaşma ve imar faaliyetleri doruk noktasına çıktı. Üvey babasını da unutmadı, Sezar, suikasttan iki yıl sonra, M.Ö. 42 yılında Senato tarafından resmen kutsanarak, Roma Tanrılarından biri olarak ilan edildi.
Tarihte ilk Demokratik Devlet Roma Cumhuriyeti
Roma’nın krallık ve öncesindeki hukuku büyük ölçüde yazılı olmayan kral buyruklarından oluşmaktaydı. Kralın sözlü buyruklarla yasa oluşturma gücünün herhangi bir sınırı bulunmamaktaydı. Roma’nın son kralının sınırsız diktatörlüğe dönüşen yönetimine tepki gösterip baş kaldıran halkın kralı Roma’dan kovması Cumhuriyet rejiminin kurulmasıyla sonuçlanmıştı.
Bizans’tan Doğu Roma İmparatorluğuna
Megaralı Kral Byzas M.Ö. 667 yılında, yarımadanın burnunda birinci tepeyi ve eteklerini kaplayacak büyüklükte, Topkapı Sarayı yerleşkesinden daha küçük bir alana, surlarla çevrili küçük bir şehir devleti kurmuştu. Bizans ya da Bizantion…
Günümüze ulaşan antik kaynaklardan edindiğimiz bilgiler bu kentin kuzey kıyısı Haliç’te liman, en yüksek noktasında Yunan tanrılarına adanmış kutsal merkez Akropolis, tepenin eteklerinde çarşı, hamam, tiyatro, meydan gibi yapılar ile kent merkezinde ve kırsalında ibadet amaçlı kutsal alanlar bulunmaktadır.
Ekrem Zeki Ün ve Atatürk’ün sevdiği Manastır Türküsü
Koro için 1959 yılında Müzik Öğretmenimiz Ekrem Zeki Ün tarafından bestelenmişti. Manastır Türküsü hazırlığı başlamadan önce de Atatürk’ün Şehri olarak tanımladığı manastır ve Manastır’daki Askeri İdadi hakkında bilgi vermişti.
Ardından ”Neden çok sesli Müzik?” Sorusunu sormuş ve yanıtını da kendi vermişti. Çok sesli müzik konusunu iyi anlamamız gerekir ki demokrasi kavramını da anlayabilelim. Diyen öğretmenimiz açıklamalarını sürdürmüştü.
Batı müziğinin belirgin niteliği çok sesliliktir çünkü Batı Toplumu da çok seslidir. Değişik insan sesleri, değişik enstrümanlar, bir orkestranın bünyesinde bütünleşir. Değişik yollardan gelen sesler, çok sesli müziğin birimleri, genel bir amaçta buluşur.