
17 Haziran 1970 Çarşamba, Isparta…
Bir taraftan Isparta Sanat Enstitüsü ve Teknisyen Okulu Müdür Vekili olarak okulu toparlamaya çalışırken bir taraftan da ülke genelinde tırmanan ve tırmanmakta da devam edecek olan işçi ve öğrenci eylemlerini yakından izlemeye çalışıyorum.
Aralık 1969’da TÖS ile İLK-SEN tarafından gerçekleştirilen Büyük Öğretmenler Boykotu Demirel Hükümetini çileden çıkarmıştı.
Önlem alınmalıydı. Sendikaların, grevlerin ve boykotların önlenmesi gerekiyordu. Tez elden 274 ve 275 sayılı yasalarda değişiklik yapılmalıydı.
*****
1961 Anayasasındaki hükümlere dayanarak, 1963’te çıkarılan 274 sayılı Sendikalar Kanunu ve 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu Türkiye’deki sendikal hareket için önemli bir dönemeçti. 1970’te, çalışma ve temel sendikalar çalışma düzenleyen 274 sayılı İş Yasası ile 275 sayılı Sendikalar Yasası’nda değişiklik yapan tasarı, Adalet Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi‘nin işbirliğiyle önce Millet Meclisi ardından Senato’dan geçirildi.
Yapılan değişiklik, işçilerin sendika seçme özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtlamakta, sendika değiştirmeyi güçleştirmekteydi. Yasa taslağı 11 Haziran 1970’te Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın onaylamasıyla yürürlüğe girdi.
Kanunlaşan tasarı esas olarak Türk-İş‘ten DİSK‘e işçi akışını önlemeyi amaçlamaktaydı. DİSK ve bağlı sendikalar yeni yasaya tepki gösterdiler. Türkiye İşçi Partisi ise söz konusu yasa değişikliklerini Anayasa Mahkemesi‘ne götüreceğini açıkladı ve iptal davası açtı.
DİSK‘li sendikacıların ve yöneticilerin tepkileri, 15 Haziran 1970 sabahı, İstanbul‘un belli başlı merkezlerine doğru yürüyüşe geçmeleriyle yeni bir evreye girdi.
Gösterilere pek çok fabrikadan 75.000 dolaylarında işçi katıldı. Gösterilen tepki esas olarak DİSK üyesi işçilerden geldiği halde, yürüyüşlere çok sayıda Türk-İş işçisi de toplu halde katıldı. Gösterilere TÖS’de destek verdi.
Olayların birinci günü akşamı Bakanlar Kurulu 60 günlük Sıkıyönetim ilan etti. DİSK ve bağlı sendikaların yöneticilerinin pek çoğu sıkıyönetim mahkemelerince tutuklandılar ve yargılandılar.
Kadıköy‘de meydana gelen olaylarda 2 işçi, 1 polis ve 1 esnaf yaşamını yitirdi.
16 Haziran’da Ankara, Adana, Bursa ve İzmir‘de de küçük çaplı olaylar yaşandı.
Yasama, Yürütme ve Yargı erklerini, Tahkikat Encümeni’ni oluşturan 15 Demokrat Partili Milletvekiline veren Menderes’in varisi Süleyman Demirel’in Adalet Partisi’nin demokrasi kavramıyla yakından uzaktan bir ilişkisi yoktu.
Sıkıyönetimler ve Sıkıyönetim mahkemeleri ile sorunları çözebileceğine inanan Süleyman Demirel ve ekibinden başka türlüsünü beklemek de saflık olurdu.
Yansımalarını Demirellerin şehri Isparta’da da görmeye başlamıştık. Söylem ve davranışlarıma özen göstermem gerekiyordu.