Sağlık; gerçek anlamda sağır, dilsiz ve kör olan fiziksel beynimizin; bedenimizi, içinde yaşadığımızı sandığı doğal çevreye mükemmel bir şekilde adapte etmesidir. Bu adaptasyon işlemini ise çevresinden aldığı sinyallere göre gerçekleştirir. İlkel beynimize gönderilecek olan sinyalleri de biz ya da siz belirlersiniz.
Yenilenme ve gelişme için uyumlu mikro travma
Hercai menekşeleri satın aldığım seradaki görevli çocuk ‘’Ağabey, biliyorsun değil mi? Menekşelerin çiçekleri boyunlarını büktüğünde ve yaprakları solduğunda koparacaksın ki yenileri daha gür ve çoğalmış olarak çıksın.’’ Dedi. Seradaki görevli çocuk bana dolaylı olarak budama ve yenilenmeden söz ediyordu.
Bitkiler için budanma bir çeşit mikro travma olmaktadır. Çiçeklerin koparılması, bir başka deyişle budanması bitkileri telaşlandırıyor, mikro travma etkisi yaratıyor ve yok olacakları kaygısıyla, çoğalarak ve daha dayanıklı olarak yenileniyorlar. Bana öneride bulunan Çocuk, belki Evrim Teorisini bilmiyordu ama uyguladığı yöntemle Teorinin özünü kapmış gibiydi. Teorinin özünün günlük yaşamdaki uygulamasını bana da öğretmeye çalışıyordu. Solan çiçeklerin koparılması bir çeşit bitki budama ve mikro travma işlemiydi.
Çayırlardaki hayvanlar da otlanırken bir çeşit budama yapıyorlardı ki bir süre sonra daha gür ve çoğalmış olarak çıksınlar. Sonbaharda, ağaçlar ve üzüm bağlarında yapılan budama, ilkbaharda daha gür, daha genç ve daha dayanıklı olarak gelişmelerini sağlıyordu.
Canlıları oluşturan objeler zamanla yaşlanır ve bozulmaya uğrar. Çürüme ve ölme vakti gelir. Ağaçların ve üzüm bağlarının sonbaharda budanmasında olduğu gibi; bozulmayı ve çürümeyi önleyerek ölme vaktinin önüne geçebilmek için, uygun zamanlarda canlıların yenilenmesi gerekir.
Bedenimizi oluşturan objeler de zamanla yaşlanır ve bozulurlar. Yaşlanan ve bozulan parçalar yenilenmelidir, çünkü yaşlı parçaları oluşturan hücrelerin kansere yakalanma riskleri çok fazladır. Bedenimiz de kansere yakalanmak istemez. Üstelik budanma sonrası yenilenmiş olan hücreler ve oluşturdukları parçalar, yeni koşullara daha çabuk ve daha kolay uyum sağlarlar. Bedendeki yenilenme, bir bakıma budanmadır uyumlu mikro travma için…
Her gün, her saat biyolojik yapılarda ve yapılarımızda budanma ve yenilenme gerçekleşmektedir. Hercai menekşelerde solan ve boynu bükülen çiçeklerin koparılıp çöpe atıldıkları gibi, bedenimizdeki hücrelerin de büyük bir bölümü sürekli çöpe atılmaktadır.Kan hücrelerimiz her üç ayda bir bütünüyle yenilenmektedir. Dalağımızın ana işlevi kan hücrelerimizi yok etmektir. Böylelikle, kan hücrelerinin oluşturduğu ağaç budanmış olur ki yenilenmiş ve güçlenmiş yeni kan hücreleri gelebilsin. Kemiklerimiz iki yılda bir yenilenir. Tek görevleri kemiklerimizi eritmek ve yok etmek üzere evrimleşmiş ve programlanmış milyarlarca hücre bulunmaktadır. Kemik hücrelerinin oluşturduğu ağacımız da iki yılda bir budanarak yenilenmiş ve güçlenmiş olacaktır.
Başta, günde üç öğün yemek olmak üzere çok değişik içeceklerin ve yemişlerin tadını almamızı sağlayan tat alma hücreleri, çok yoğun ve hızlı çalıştıklarından her gün yenilenirler. Kalçalarımızdaki kas hücreleri dört ayda bir yenilenirken, bacaklarımızın büyük bir bölümü her yıl yenilenir.
Bütün bu budanma ve yenilenme işlemlerinde işin sırrı, çöpe atılandan daha fazlasını üretebilmektir. Tam bu noktada, bedenimiz açısından egzersiz devreye girmektedir. Egzersizle birlikte çalışmaya başlayan kaslarımız, tüm bedenimizdeki gelişme kimyasallarını idare eder. Kaslarımızdan birine kasılma ya da büzülme emrini ileten sinyal, aynı zamanda kasılan ya da büzülen kasa yenilenme sinyalini de verir. Egzersiz ile yeterince uyarılan kaslarımızda yenilenme çalışmaları başlar ve bedenimizdeki gelişme baskın çıkar. Bozulma durur ya da sona erer.
Görüldüğü gibi, egzersizle birlikte bedenimize yeterince gelişme sinyalleri giderse, zamanla yorulan ve kuvvetten düşme eğilimi gösteren kaslarımızda, kuvvetten düşme ve bozulma emirleri bastırılır ve yenilenme çalışmaları başlatılır. Budama ve yıkım ekibi işbaşı yapar. Budama ve yıkımdan sonra gelen dekorasyon ve inşaat ekibi; kasları, kasları kasıp gevşeten kirişleri, kalbi, kılcal damarları, kemiklerin bağlantı noktalarındaki kaygan sıvıları yeniler. Yenilenme sonrasında bedenimize yepyeni sinir ağları ya da iletişim yolları döşenir. Organlarımızın her an nerede ve nasıl olduklarını bilmemizi sağlayan durum duyusu gelişir ve aktif hale gelir. Böylelikle, yürüme esnasında bir tümseğe takılan ayağımız dengemizin bozulmasına neden olur. Ancak, kuvvetli iletişim ağımız ya da durum duyumuz anında devreye girerek, düşmemiz engellenir.
Durum duyumuzun zayıflaması, iletişim ağlarımız olan sinir ağlarının ve uçlarının bozulması demektir. Durum duyusu zayıflamış ve yeterli egzersizleri yapmamış olan yaşlılar, otobüs durağında beklerken, yorgunluktan ötürü dengelerini kaybederek öne doğru düşerler. İletişim eksikliğinden ötürü düştüğünü bilemez, farkına vardığında da geç kalmıştır. Egzersiz, budanma ve sonrasında ortaya çıkan yenilenme ve gelişme için en iyi uyarıcıdır.
Yürüyüş parkuruna çıkıp tempolu yürümeye ve terlemeye başladığımız anda, bedenimizin bazı organlarınca oluşturulan kimyasallar ve hormonlar uyarı yağmuru başlar. Kaslarda ve eklemlerde güçlendirme ve yenilenme döngüleri başlatır. Beyin mutluluk hormonları salgılar. Fiziksel beynimiz bütün bu olup bitenleri baharın geldiği biçimde algılar. Ne de olsa, baharda meyve ve avlanacak hayvan fazladır, yağ depolamaya gerek yoktur. Zayıflama ve sırım gibi olma zamanıdır. Avlanır ve meyve toplarken yaralanmaya önlem olarak, bağışıklık sistemini güçlendirme zamanıdır. Geceleri rahat uyuma zamanıdır. Üreyebilmek için cinselliğimizi güçlendirme zamanıdır.
Sonuç olarak; yenilenmek, güçlenmek, sırım gibi bir bedene sahip olabilmek ve en önemlisi de üreyebilmek için kaliteli seks yapabilmek için egzersiz yapmalıyız.