20 Haziran 1971 Pazar, Isparta Cezaevi…
Sıkıyönetim ve Balyoz Harekatının uygulandığı ülkemizde, 141 ve 142. Maddelerden tutuklanmış olan bizlerin Isparta’da yargılanma olanağı yoktu. Daha doğrusu yargılama yetkisi Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ndeydi.
Tutuklandığımızın ertesi günü Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı’na gönderilmemiz gerekiyordu ama gönderilmedik.
Herkes Sıkıyönetim Bölgelerinden ve Askeri mahkemelerden kaçmak isterken, yaklaşık bir aydır Isparta Kapalı Cezaevi’nde tutuklu olan bizler, buradan bir an önce kurtulmak, Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Cezaevi’ne gitmek istiyoruz.
İstiyoruz çünkü, Alaattin arkadaşımızın, Tecritten çıktıktan sonra, Tecrit nedeni olan yumruk ve kafa atılarak yere serilen mahkumun avenesi, Erim Hükümeti’nin af çıkarmaması faturasını, Dev-Genç’li olarak bildikleri bize çıkardılar. Diğer mahkum ve tutukluları da aleyhimize kışkırtıp, örgütlediler.
Kaldığımız koğuş dışındaki tuvaletlere yalnız gidemez olduk. İkili ya da üçlü gruplar halinde giderken de omuz atanlar, yedi sülalemize saydıranlar karşılık vermemizi bekliyorlar. Karşılık verelim ki bizleri kim vurduya getirerek yok etsinler.
Bize omuz atan ve yedi sülalemize saydıranlara hiçbir tepki göstermeme konusunda kesin karar aldık. Özellikle Alaattin arkadaşımızın, zorunlu olmadıkça, koğuştan çıkmasına izin vermedik.
Buradan kurtulmanın yolu Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı’nı bilgilendirmekten geçiyordu. Cezaevi yönetimi ise bilgilendirmeme yönünde tavır koymuştu.
El altından bir dilekçe göndermeliydik Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı’na. Ne var ki dışarısı ile irtibatımız kesilmiş, ziyarete gelenlerle de fiziki temasımız engellenmişti.
*****
Isparta dışında olan Avukatımız Ayavar Çankara döndü mü acaba, bizi ziyarete ne zaman gelir? Derken 18 Haziran Cuma günü saat 11;00 civarında gardiyan adımı seslenerek ”Avukatınız geldi” Dedi.
Her zamanki gibi güler yüzlü ve karşısındakine yaşama sevinci veren Ayavar durumumuzu özetleyince çok üzüldü ve gözleri doldu.
-Avukatınız olarak Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı’na durumunuzu bildireceğim Akıncı.
-Kendim ve arkadaşlarım adına teşekkür ederim Ayavar. Umarım senin de başını belaya sokmayız!
-O konuda rahat olun. Ben bir savunmanım. Görevim her koşulda sizleri ve sizler gibileri savunmak. Bu arada, herhangi bir ihtiyacınız var mı?
-Teşekkürler Ayavar. Hiçbir eksiğimiz yok. Tek derdimiz bir an evvel buradan kurtulmak.
-O da olacak…Dik durun, düzgün moralli olun ve her türlü sataşma ve omuz atmalara karşılık vermeyin.
-Tekrar teşekkürler. Eşiniz Gürsan Hanıma da sevgi ve saygılarımızı iletin lütfen.
-Tamamdır Akıncı. Şimdi bana izin. Neyi nasıl yapacağıma bir bakayım. Yarından tezi yok, Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı’na durumunuzu bildireyim…
*****
Koğuşumuza geri döndüğümde yüzüm gülüyordu. Ayavar’ la görüşmemi ve Eskişehir Sıkıyönetim Komutanlığı’na yazı yazılması konusunda anlaştık. Sanıyorum, bir hafta 10 gün sonra buradan kurtulabiliriz.
Arkadaşlarımın da yüzü gülüyordu. Morallerimiz yerine gelmişti. Provokasyonlara gelmeyecektik…