10 Ağustos 1970 Pazartesi, Isparta…

Saat 08:00…

Hava serin, tam da verimli bir çalışma ortamı.

Öğleye doğru Ağustos ayının meşhur sıcakları bastırınca uyku da bastırıyor.

Sıcaklar bastırmadan önce bazı yazışmaları gözden geçirmeli ve bitirmeliyim…

Okula bir türlü yeni müdür atanamadı gitti. Müdür vekilliği zorluyor. Havlu atmak üzereyim.

Gülcü Mahallesi’ndeki evimde saat 06:30’da kalkıp, tıraş olduktan sonra yol üzerindeki simit sarayından aldığım simit ve gravyer peynir ile okula geldim.

Huyumu öğrenen gece bekçisi de çayı demlemişti.

Simit-peynir-çay muhteşem üçlüsü ile kahvaltımı yaptım.

Çalışmalarimda müdür odasını kullanmıyorum.İkinci Müdür Yardımcısı odasında, çalışmalarımı sürdürüyorum.

Teknisyen Okulu giriş sınavlarını kazananların asıl ve yedek listeleri bir hafta önce duyuru panosuna asılmıştı.Ayrıca mektup gönderilmesi gerekiyordu.

Saatime baktım 10:30’u gösteriyordu…

Kazanan öğrencilerin adreslerine de, hangi belgeleri hazırlayarak kayıt başvurusu yapacaklarını açıklayan mektuplar gönderilmesi için öğrenci işlerinde Hülya Hanımı görevlendirmiştim.

Bir an önce mektupların gönderilmesi gerekiyordu.

Telefon ahizesin kaldırarak öğrenci işlerinin numarasını tuşluyorum. Birkaç saniye sonra,

-Buyurun Akıncı Öğretmenim.

-Kazanan öğrencilere gönderilecek mektupların tamamı hazırlandı mı Hülya Hanım?

-Evet Akıncı Öğretmenim. Az önce postaya verilmek üzere görevliyi gönderdim.

-Teşekkürler Hülya Hanım…

Telefonu kapattığımda masamın önünde beni ilgiyle izlemekte olan boylu boslu güler yüzlü bir beyefendinin farkına vardım.

Koltuğumda hafifçe doğrulduktan sonra, öğrenci velilerinden bir sandığım ziyaretçime,

-Hoş geldiniz. Buyurun oturun lütfen. Size nasıl yardımcı olabilirim?

Ziyaretçim oturmadan önce elini uzatarak tokalaştıktan sonra,

-Ben yeni okul müdürünüz Sezai Yalınes. Henüz kararnamem gelmemiş olmalı ki haberiniz olmamış. Malatya Sanat Enstitüsü ve Teknisyen Okulu Müdürlü’ nden buraya atamam yapıldı.

-Memnun oldum Sezai Bey. Ben de sizi, daha doğrusu atanacak yeni müdür arkadaşı bekliyordum.Yaklşık iki saat önce de bakanlik görevlilerine söylenip duruyordum içimden.

İçinden çıkamadığım bazı işler ve Milli Eğitim Müdürü Sadık Güneş’in yasal olmayana bitmez tükenmez isteklerinden bıkmış, havlu atmak üzereydim ki siz geldiniz.

Şu andan itibaren müdür vekilliğinden istifa ediyorum.

-Hop Hooop… Durun bakalım. Hemen istifa edemezsiniz, görevi bana devredemezsiniz Mehmet Bey.

-Nedenmiş o Sezai Bey…

-Nedeni şu ki, henüz kararnamem gelmemiş. Resmi olarak göreve başlamama yasalar izin vermez. Alacağım kararların hiçbiri geçerli olmaz. Ama gayrı resmi olarak size yardım eder, yol yordam gösteririm.

-Teşekkür ederim Sezai Bey. Beni rahatlattınız. Kararname gelinceye kadar, bana yapacağınız yardım dışında, neler yapmayı düşünüyorsunuz.

-Önce Isparta’ya yerleşmem gerekiyor. Eşim ve çocuklarımla birlikte emekli olan annemle kayınvalidem de benimle beraberler. Anlayacağınız büyük bir ailem var. Önce bu büyük aileye uygun bir ev bulmalıyım. Bana yardımınız dokunabilir mi?

-Sanmıyorum. Isparta’nın yerlisi değilim. Burada doğup, büyümüş meslek dersleri öğretmenlerimiz var. Hikmet Gürdal bunlardan biridir. Sizi onlarla tanıştırayım. İstediğiniz niteliklere sahip bir ev bulmanız konusunda Hikmet Bey gereken yardımı yapacaktır.

-Teşekkürler Mehmet Bey. Şimdi bana demli bir çay söyleyebilirsiniz.

Çaylarımız içerken bir taraftan okulumuzun öğretmen ve öğrencileriyle birlikte Isparta Milli Eğitim Müdürü Sadık Güneş hakkında konuştuk.

Demirellerin Şehri olan Isparta’da Sadık Güneş’in Milli Eğitim camiasında kral gibi davrandığını, benden kurtulmak için her şeyi yapabileceğini söyledim.

Gülümseyerek beni dinleyen Sezai Bey,

-Onlarla başa çıkabilecek deneyimlere sahibim. Her şeyden önce isteklerinin hiçbirine ”hayır” demeyeceğim ama yasal olmayanları da yerine de getirmeyeceğim. Bir süre sonra siz de bunu göreceksiniz…

Biraz kuşku duysam da söyledikleri hoşuma gitti. Birlikte kalkarak okulda bulunan öğretmenlerle tanıştırdım.

Yeni okul müdürümüzün gelmesi beni rahatlatmıştı. Sanki çok büyük bir destek edinmiştim gibi geldi bana…

Share Button