8 Nisan 1971 Perşembe, Isparta…
Anayasanın öngördüğü reformları Atatürkçü bir görüşle gerçekleştirmek üzere kurulan Erim’in teknokrat hükümetinin programı 2 Nisan 1971 tarihinde Millet Meclisi’ne sunulmuştu.
7 Nisan 1971 tarihinde yapılan güven oylamasına 370 milletvekili katılmış olup bunlardan 321’i kabul, 46’sı ret, 3’ü çekimser oy kullanmıştı. Böylece Erim, güvenoyu almayı başarmıştı.
İstanbul Bağımsız Milletvekili TİP Eski Genel Başkanı güven oylaması öncesinde programı eleştirmesine rağmen oylamada evet oyu vermişti. Osman Bölükbaşı çekimser oy kullanırken; Ecevit oylamaya gelmemişti. Grup kararına rağmen de 6 Adalet Partili ret oyu kullanmışlardı.
Meclis’in çok büyük çoğunluğu Erim Hükümeti’ne, dolayısıyla 12 Mart rejimine destek vermişlerdir.
Meclis’ten güvenoyu alarak 7 Nisan’da resmen kurulan Nihat Erim Hükümeti’nin öncelikli amacı; anarşiyi durdurmak, 1961 Anayasası’nın öngördüğü reformları Atatürkçü bir görüşle gerçekleştirmek ve ardından ülkeyi genel seçimlere götürmekti.
Reformları gerçekleştirme amacıyla kurulan Erim Hükümeti’nin reform paketini açıklamasına rağmen anarşi olayları durmamış ve hız kazanmıştı.
İstanbul Üniversitesi’nde öğrenciler arasında 25 Mart’ta meydana gelen kanlı olaylar nedeniyle üniversite süresiz olarak kapatılmış, yine aynı nedenlerden ötürü İstanbul Teknik Üniversitesi 1 haftalığına eğitime ara vermişti.
Eskişehir’de öğrenciler arasındaki çatışmada 3 öğrenci yaralanmıştı. Ankara ve Diyarbakır’dan da benzer haberler geliyordu.
Adam kaçırma ve fidye olaylarının da hız kazandığı bu dönemde Dev-Genç üyesi olduğu iddia edilen 6 kişi, milyoner iş adamı Kadir Has’ın yeğeni Mete Has ile eniştesi Adanalı Fabrikatör Talip Aksoy’u kaçırarak 400 bin lira fidye istemişlerdi.
Hükümet programında Öğrenci olaylarına, işçi direnişlerine, TÖS Boykotu ve diğer direnişçilerin istekleri konusunda doyurucu bilgiler bulunamayınca ülkedeki kaos biraz daha artmıştı.
Fısıltı gazetesine göre ordunun yanı sıra Nihat Erim’in de Sıkıyönetim istediği yönündeydi.
Sıkıyönetim ilan edilirse yönetim bütünüyle ordunun denetimine girebilirdi. Bu da sol kesim için oldukça tehlikeli bir ortam yaratırdı.