Galata Kulesinden, İstanbul Silueti ile Tarihi Yarımadanın fotoğraflarını çekmiştim.

Arkadaşlarım, ”Eminönü Harem arabalı vapuruna binersen, Harem’e yaklaştığında, tarihi Yarımada daha  panoramik görünür” demişlerdi.

Ben de, geçtiğimiz aylarda böyle bir yolculuk yaparak fotoğraf çektim.

Ancak, öğleden sonra yaptığım yolculukta, güneş ile yarımada aynı tarafta kalınca, çektiğim fotoğraflar pek verimli olmadı.

Bu gün, 3 Haziran Cuma sabahı erken kalkıp, kahvaltımı yaptıktan sonra, Eyüp Göktürk’ten, Topkapı otobüsüne binerek, yollara düştüm. Hasdal kavşağına gelinceye kadar her şey yolunda gitti. Ancak, Hasdal’ı çevre yoluna bağlayan bölüm tam bir keşmekeş içinde. Önümüzdeki aracın sürücüsü de çekingen davranınca, uzun süre beklemek zorunda kaldık. Bir saatlik bir yolculuktan sonra Topkapı’ya, oradan da Raylı sisteme, Pazartekke durağına ulaşabildim.

Gözünü seveyim raylı sistemin. Bindikten 20 dakika sonra Eminönü’ne ulaştım. Harem arabalı vapuruna binerek, foroğraflarımı çekmeye başladım.

Harem’de, arabalı vapurdan inmeyerek, Eminönü’ne döndüm ve 150 ye yakın fotoğraf çektim.

Ancak, bu kez de sis vardı. İstediğim verimi yine alamadım. Ne yapalım, idare edeceğim artık.

Geçmiş aylarda yaptığım bir Boğaz turunda, Eminönü Beşiktaş arasındaki fotoğraflarımı kullanarak, ”İstanbul’da Boğaz Turu 1 ” adlı blog yazımda kullanmıştım.

Vapurdan çektiğim fotoğrafların konumlarını iyice öğrenebilmenin yolu, bir de karadan yolculuk yapmaktan geçiyordu. Üstelik, İstanbul Modern Müzesinin yerini tam olarak belirleyememiştim.

Galata Köprüsünü geçerek, Fındıklı Parkına kadar yürümem gerekiyordu. Elverdiği oranda kıyıda yürüyerek ve fotoğraf çekerek, İstanbul Modern Müzesine kadar ulaştım.Yazımı kısaltmak için, İstanbul Modern’i ayrı bir yazı konusu yapmaya karar verdim.

Share Button