Bulgaristan Karagözler Köyünde, 1944 yılında, anam mısır çapalarken doğurmuş beni. Rahmetli öyle söylemişti. Babam askerdeymiş. Mısır tarlasında doğunca da sarıp, sarmalama ona göre olmuş. Ayaklarım taraklı olduğu gibi hep dışa yöneliktir. Bir bakıma ayaklarım dışa bir açı yapacak şekilde yürümeme izin vermiştir. Bu nedenle, özellikle İvriz İlköğretmen Okulu yıllarında arkadaşlarım bana ‘’Konyakçı’’ adını takmışlardı.

Öyleydi çünkü o yıllarda çizgi romanlar revaçtaydı. Orijinal adı Capitan Miki olan Tommiks, 1951 yılında İtalya’da yaratılmıştı. Kulver kalesi civarında düzeni sağlamakla görevli ve içki yerine sürekli süt içen genç bir ranger olan Yüzbaşı Tommiks’e Konyakçı ve Doktor isimli iki arkadaşı eşlik ediyordu. Benim gibi yürüyen çizgi roman kahramanı Konyakçı ile beni özdeşleştirmişlerdi arkadaşlarım.

Konyakçı gibi yürüyüşüm, ayaklarımın taraklı oluşuna ek olarak uygun olmayan ayakkabılarla onlarca kilometre yürümemin sonuçları son iki yılda, özellikle sol ayağımda şekil bozukluğuna neden olduğu gibi pasta gibi kabarmasına da neden oluyordu. Dayanılmaz ağrılar ve en az bir hafta yatağa bağlı kalıyordum. Üstelik sol ayağımın başparmağı baskılara dayanamayarak sağ tarafında oldukça büyük bir çıkıntı oluşturmuştu.

28 Nisan 2018 Cumartesi günü İstanbul’dan Ankara’ya arabamızla gelirken giydiğim ayakkabıdan oldukça rahatsız olmuştum. Ankara’ya ulaştıktan sonraki günlerde sol ayağım yine şişti ve oldukça rahatsız edici acı vermeye başladı. Durumdan haberdar olan kızım Ceren okul arkadaşlarından Mehmet’in babası Prof.Dr. Haluk Yetkin’in Ufuk Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı olduğu gibi Ortopedi ve Travmatoloji konusunda da uzman olduğunu, kendisinden benim için 2 Mayıs Çarşamba gününe randevu aldığını söyledi.

Hastaneye gitmeden önce internetten yaptığım araştırmada, ayak şekil bozuklukları içerisinde düztabanlıktan sonra en yaygın görülen şekil bozukluğu, ayak başparmağının şekil bozukluğuydu. Tıpta Halluks Valgus deformitesi olarak adlandırılan, ayak başparmağının şekil bozukluğu genellikle ucu dar ayakkabı, ayağa uygun olmayan ayakkabı giyme, genetik sebepler ve ayak yapısı gibi sebeplerle ortaya çıkmaktaymış. 

2 Mayıs Çarşamba günü kahvaltı etmeden, eşimle birlikte Ufuk Üniversitesi’ne giderek Haluk Beyi bulduk. Hal hatırdan sonra, elleriyle yaptığı muayeneden sonra bana ve eşime dönerek ‘’Başparmak çıkıntısı olarak tanımlanan, tıbbi adıyla, Halluks Valgus hastalığı bir kemik deformitesi türüdür ve hastalığın oluşmasında en önemli etken genetiktir. Maalesef ilerleyici bir hastalıktır; Başparmağın yana yatmasıyla başlar, yıllar içinde kemiklerin açısı değişir ve gittikçe artarak göze çarpan ve rahatsız edici, ağrılı, acılı bir hal alır.’’

Haluk Bey hastalık tedavi edilmezse yürüyememe riskinin olduğunu vurguladıktan sonra Ortopedi ve Travmatoloji bölümüne giderek oradaki doçent arkadaşların da fikrini alalım. Dedi. Bölümdeki Doç. Dr. Burak Akın da elle yaptığı muayeneden sonra Haluk Beyle aynı fikirde olduğunu söyledi. 3 Mayıs Perşembe günü ameliyat edilebileceğimi, gerekli hazırlıkların yapılmasını istedi.

3 Mayıs 2018 Perşembe günü, Burak Akan ve ekibi tarafından 75 dakika süren Halluks Valgus ameliyatı gerçekleştirildi. Kemik düzeltilmiş ve öyle kalabilmesi için de yaklaşık 10 cm uzunluğunda bir tel ile eklem yerinden ayak tarağına sabitleştirilmişti. Ayrıca sol ayağım dizime kadar alçıya alınmıştı. Alçının ön tarafı sargı bezleriyle kapatılmış olup, pansuman için ayaktan çıkarılabiliyordu. İlk pansuman ameliyatı yapan Burak Akan ve Haluk Yetkin gözetiminde yapıldı.

Ameliyat oldukça başarılı geçmişti. Ameliyat sonrası daha da önemliydi. Bir ay süreyle, evde, iki günde bir pansuman yapılacaktı. Burak Bey bölümde görevli arkadaşlardan Fatih Özdemir evinize gelerek, belirli bir ücret karşılığında pansumanınızı yapacak. Dedi. Pansumanlar zamanında ve özenle yapıldı,  çok zorunlu olmadıkça sol ayak üzerine basılmadı. Ayakta ödem oluşmadı, her şey yolunda gitti ve telin çıkarılma zamanı geldi.

4 Haziran 2018 Pazartesi günü Ufuk Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji bölümüne sabah saat 08,00’de ulaştık. Tekrar hastaneye yatış işlemleri gerçekleştirildi ve küçük bir ameliyat hazırlıkları yapıldı. Yaklaşık 45 dakika sonra başparmağımdaki tel çıkarılmış, ayağım yine alçıya alınmıştı. Ameliyatı yapan Burak Bey bir hafta sonra ayak filmi çekildikten sonra uygun görülürse alçının çıkarılacağını söyledi.

Öyle sanıyorum ki alçı çıkarıldıktan sonra da en az 6 hafta süreyle uzun yürüyüşlere çıkamayacağım. Ayak başparmak çıkıntısı önemsenmesi gereken bir hastalık olarak karşımıza çıktı. Bilmiyordum, bilseydim uzun yürüyüşler için, pahalı da olsa, yürüyüş ayakkabıları alırdım.

Ameliyatımı gerçekleştiren Doç. Dr. Burak Akın ve ekibi ile her türlü yardım ve kolaylığı gösteren Prof.Dr. Haluk Yetkin’e teşekkürlerimi sunarım…

Share Button