Hollanda’da Cennetten bir yarımada Marken

Başlangıçta bir ada ve rüya gibi bir balıkçı köyü olan Marken, Amsterdam’ın 45 km kuzeydoğusunda bulunan Jsselmeer Gölü’nde bulunan bir yarımadadır. 1957 yılında kara bağlantısını sağlayan bir yol yapılarak yarımada haline getirilmiş. Anakara ile Marken arasındaki bağlantıyı sağlayan karayolu, yemyeşil doğası ve her iki yanındaki denizi ile romantizm kokar. Ayrıca, çiftlerin birlikte gezinti yapabilecekleri bisiklet yolları da bulunmaktadır.

Daha çok emeklilerin yaşadığı bir tatil kasabası tadında olan Marken’in rengarenk boyanmış ahşap evlerin yerden yüksekte, kazıklar üzerine inşa edilmiştir. Geçmiş yıllarda ortaya çıkan sel ve taşkınlara karşı alınmış bir önlem olarak kazıklar üzerine oturtulmuşlardır. Sonraki yıllarda yapılan hendekler, setler, değirmenler ve diğer önlemler sayesinde bu tehlike ortadan kalkmıştır.

Hollanda’da yerleşim yerleri genellikle deniz seviyesinin altında bulunmaktadır. Deniz ile yerleşim yerleri arasına yapılmış olan setler ve hendekler sayesinde binalar taşkınlardan korunmaktadır. Eskiden yel değirmenlerinin binlercesi ile yapay su seviyeleri düşük tutulurken, günümüzde yel değirmenleri yerine gelişmiş pompa istasyonları bunu sağlamaktadır. Hendekler, kanallar, mera ve yapılanma binlerce yıl boyunca yeniden kurgulanmış. Kilitler, yollar, kanallar ve meralar katı düz geometrik ilkeler doğrultusunda yeniden inşa edilmiş.

Marken yarımadasında yaşayan Kalvenci Hollandalılar; gelenekleri yüzyıllarca geriye giden bir tarihe sahip olmakla övünürler.  Protestanlıktaki Kalvenizm mezhebine göre, dürüstlük ve çalışkanlık birinci sırada yer alır. Bu inanç biçimi, o dönemde, söz gelimi Hollanda’da yükselen ekonomiyi de destekleyen bir inanç şekliydi.

Gündelik hayatlarında geleneksel Hollanda kıyafetleri giyen bu kapalı toplumun yaşlı üyeleri çalışkan, dürüst olan, dünya nimetlerinden uzak durarak ibadet eden rahipler kadar Tanrı’nın selametine hak kazanmış, küçük seçilmişler grubunun üyeleriydi. Bu nedenle, Marken, 1957 yılına kadar, dış dünyadan kopuk bir ada olarak bulunuyordu. Adanın yarımadaya dönüşmesiyle birlikte dış dünyaya da açıldılar.

Marken Yarımadası Kuzey Hollanda

 

                   21 Ekim 2014 Salı, Marken…

Amsterdam’a 33 km uzaklıktaki NH Schiphol Airport otelinde saat 07.30 da uyandırıldık. Duş alıp, kahvaltı salonuna indik. Açık büfe kahvaltı salonunda her şey vardı. Taze sıkılmış portakal suyu ve çay eşliğinde mükemmel bir kahvaltı yaptıktan sonra, tur otobüsünde yerlerimizi almaya başladık. Tam 08.45’te bütün konuklar otobüsteki yerlerini almışlardı. 

Günaydın Arkadaşlar diyerek yoklama yapan rehberimiz Can İliriş kaptana hareket edebiliriz dedikten sonra, bize dönerek, rüya gibi bir balıkçı köyü olan Marken’e gidiyoruz. Marken, Amsterdam’ın 45 km kuzeydoğusunda bulunan küçük bir kara parçası diye başlayan rehberimiz; Marken, Hollanda’nın I Jsselmeer Gölü’nde bulunan bir yarımadadır. İdari birim olarak Noord-Holland ilinin Waterland Belediyesine bağlıdır

Başlangıçta bir ada iken 1957 yılında kara bağlantısını sağlayan bir yol yapılmış. Böylelikle yarımada haline gelmiştir. Anakara ile Marken arasındaki karayolu, yemyeşil doğası ve her iki yanındaki denizi ile romantizm kokar. Ayrıca, çiftlerin birlikte gezinti yapabilecekleri bisiklet yolları da bulunmaktadır.

Eğer kara yolunda iseniz, yazları binlerce kuşun barınağı olan açık denize kadar yaklaşabilirsiniz. Yerel balıkçıllar, ördekler ve su tavuklarının yanı sıra, yazları kuzeye göç edip, kış yaklaşırken güneye gelen göçmen kuşları da görebilirsiniz. Bu dümdüz uzanan yolda, aynı zamanda bisikletle dolaşmak ve yürümek de büyük keyif alınacak bir etkinliktir. Ayrıca, ıssız bir kayalığa kurulmuş olan eski deniz fenerine doğru güzel bir yürüyüş de yapılabilir. Diyen rehberimiz konuşmasına ara vererek bizlere çevreyi izleme ve fotoğraf çekme fırsatı veriyor.

Hava kapalı ve bulutlu…Ancak çevremizdeki doğa çok güzel, ıslanmaya ve üşümeye değer. Yolumuzun her iki tarafında hayvan çiftlikleri ve tipik Kuzey Hollanda evleri var. Bağlantı noktası Zeedijk’e gelinceye kadar bir balıkçı köyü olan Purmerend’den geçtik. İki tarafında da deniz bulunan bağlantı yolunu geçerken rehberimiz Marken hakkında bilgilendirmeye devam etti. 

Daha çok emeklilerin yaşadığı bir tatil kasabası tadında olan Marken, bazı tur rehberlerinin anlattığı gibi, çiçekli kızlar göreceğiniz bir yer değil. Onların yerine çiçekli evler ve yollar görebilirsiniz. Rengarenk boyanmış ahşap evlerin yerden yüksekte, kazıklar üzerine inşa edilmiş olmaları dikkatinizi çekebilir. Geçmiş yıllarda ortaya çıkan sel ve taşkınlara karşı alınmış bir önlemdir diyen rehberimiz, daha sonra yapılan hendekler, setler, değirmenler ve diğer önlemler sayesinde bu tehlike ortadan kalkmıştır.

Marken Yarımadası Kuzey Hollanda

Hollanda’da kara deniz seviyesinin altında bulunmaktadır. Buralarda yapılmış hendekler sayesinde binalar taşkınlardan korunmaktadır. Yapay su seviyelerini de düşük tutma sağlanabilmektedir. Eskiden yel değirmenlerinin binlercesi ile yapay su seviyeleri düşük tutulurken, günümüzde yel değirmenleri yerine gelişmiş  pompa istasyonları bunu sağlamaktadır. Hendekler, kanallar, mera ve yapılanma binlerce yıl boyunca yeniden kurgulanmış. Kilitler, yollar, kanallar ve meralar katı düz geometrik ilkeler doğrultusunda yeniden inşa edilmiş.

Rehberimiz Can İliriş ada sakinlerini anlatıyor. Burada yaşayan Kalvenci Hollandalılar; gelenekleri yüzyıllarca geriye giden bir tarihe sahip olmakla övünürler. Bu kapalı toplumun yaşlı üyeleri, gündelik hayatlarında geleneksel Hollanda kıyafetleri giyerler. Protestanlıktaki Kalvenizm mezhebine göre, dürüstlük ve çalışkanlık birinci sırada yer alır. Bu inanç biçimi, o dönemde, söz gelimi Hollanda’da yükselen ekonomiyi de destekleyen bir inanç şekliydi.

Calvin’e göre çalışkan, dürüst olan, dünya nimetlerinden uzak durarak ibadet edenler rahipler kadar Tanrı’nın selametine hak kazanmış, küçük seçilmişler grubunun üyeleriydi. Bu nedenle, Marken, 1957 yılına kadar, dış dünyadan kopuk bir adada bulunuyordu.Köyü ana karaya bağlayan yolun açılması, köyün sakinlerinin hayatlarını büyük ölçüde değiştirmiş ve çağımızın koşullarına uyum sağlamasına yardımcı olmuş.

Nihayet Marken köyü görülüyor. Yolun her iki tarafında Marken levhalarını görmek mümkün. Köyün içine motorlu araçların girişine izin verilmiyor. Turistik arabaların ise köy dışında özel olarak hazırlanmış bir otoparka park edilmesine izin veriyorlar. Gerçekten de, yılbaşının aceleci dansözleri gibi yaptığım köy içindeki hızlı turumda, özel otomobil ve motorlu araca rastlamadım. Her neyse…

Tur otobüsü park ettikten sonra, otoparkı köyden ayıran yapay bir kanal üzerinden geçerek köye giriş yapıyoruz. Rengârenk boyalı evleri, çiçekli bahçeleri, yapay kanal ve kanaletleri ve Arnavut kaldırımlarıyla Marken bir masal köyü havasında karşımıza çıktı. Dokusu bozulmamış tarihi evlerin ön cepheleri oldukça dar. Genelde, bir oda ve bir salondan oluştuklarını söylüyor rehberimiz. Ortalama büyüklükleri ise 45-50 metrekare civarındaymış. Bu durum Hollandalıların alçak gönüllü karakterini yansıtır diyor rehberimiz.Kent ve köy yerleşiminde, yazın güneş ışınlarından korurken, kışın bu ışınlardan yararlanmayı kolaylaştıran geniş yapraklı ağaçlar kullanılmış.  Bitki düzenlemesi yapılırken, aynı zamanda bina cephelerini yumuşatmak, meyve-sebze bahçesi oluşturulması gibi kişisel girişimlere olanak sağlamak ve açık alanlara insanları çekmek düşüncesi hâkim olmuştur.

Araçlara çok fazla toleransın tanınmadığı yerleşkede, yaya öncelikli bir düzenleme yapılarak, düz güzergâhlı yollardan mümkün olduğunca kaçınılmış. Binaların tasarımında, maksimum ölçüde güneş enerjisi kullanmak ve minimum gölge etkisi yaratmak amacıyla güneye yönlendirmiş, güney cephesinde büyük pencerelerin, kuzey cephesinde ise kapalılığın hâkim olduğu tasarımlar yapmıştır.

Marken Yarımadası Kuzey Hollanda

Konut alanları, yaya ve bisikletlinin eşit haklara sahip olduğu biçimde tasarlanmış, aynı zamanda, ayrı bisiklet yollan yapılarak, bisiklet kullanımı cazip hale getirilmiş. Bir zamanların balıkçı kasabası Marken, şimdilerde oldukça turistik bir bölge haline gelmiş. Hala güzel bir marinası ve bu marinada yatlarla birlikte birkaç tane balıkçı teknesi var.

Geniş bahçeli kimi ahşap, kimi tuğladan yapılmış evlerin arasından yürüyerek ulaşabileceğiniz marinaya giderken hemen solda ise Hollanda kartpostallarında görmeye alışkın olduğumuz tahta ayakkabıların yapıldığı bir imalathane var. Hava kapalı, yağmurlu ve fırtınalı olduğundan imalathaneye uğramadan geçtik. Diğer masalımsı ve turistik bir başka köye, Volendam’a gitmek üzere tur otobüsündeki yerlerimizi alıyoruz.

Marken Yarımadası Kuzey Hollanda

Marken Yarımadası Kuzey Hollanda

Marken Yarımadası Kuzey Hollanda

Marken Yarımadası Kuzey Hollanda

Share Button