İvriz Kaya Anıtı
25 Nisan 1959 Cumartesi, İvriz…
İvriz’deki uzun, karlı, fırtınalı, soğuk ve karanlık kış aylarından sonra gelen bahar, doğaya yepyeni bir yaşam sağlamıştı. Günler uzamış, çiçekler açmış, ağaçlar ve çalılar yeniden filizlenmiş ve hayvan dünyası da kış uykusundan uyanmıştı.
Güneşin parlak ve sıcak ışıkları altında renklenen bir İvriz yerleşkesi taşıyla, toprağıyla, gökyüzüyle, yıldızıyla yaşadığını ve yaşattığını hissettiren bir baharla beraber karşımızda duruyordu. Hem baharın tadını çıkarmak hem de Tarih Öğretmenimiz Hüseyin seçmen’in önerdiği İvriz Kaya Anıtını görmek için düştük yollara.
İvriz, Bolkar Dağları’nın karlı zirveleri, bol oksijenli yaylaları, buz gibi akan çayı, çayırlarında koşan yılkı atları ve eşsiz doğasıyla bölgenin önemli turistik mekânları arasında yer alıyordu. Geç Hitit Dönemi İvriz Kaya Kabartması da bölgedeki turistik mekânların merkezini oluşturuyordu. Hüseyin Seçmen’e göre yaklaşık 3 bin yıldır ayakta duran tarım anıtının dünyada başka bir örneği yoktu. Günümüzde İvriz Kaya Anıtı UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmiştir. “Hititler için su kaynakları, dereler, nehirler, dağlar ve mağaralar kutsaldı. Hititler için Geç Tunç ve Demir Çağı’nda önemli bir su alanı olan bu bölge, kutsal bir mekân olarak Bizans döneminde de kullanılmıştı.
Tarih öğretmenimiz Geç Hitit Sanatının önemli eserlerinden biri olan anıtın üzerinde aşağıdaki satırların bulunduğunu söylemişti.
Sarayda bir çocuk iken
Ben bu asmaları diktim
Tarhundas onlara bereket verebilir
Yüksekliği 4,20 metre ve genişliği de 2,40 metre olan anıtın üzerinde, ülkeye bir elinde üzüm salkımı diğer elinde buğday demeti tutarak bolluk ve bereket getiren Tanrı Tarhundas’a, ellerini kaldırıp dua ederek saygısını sunan Tuwana Ülkesi Rahip Kralı Warpalavas’ın betimleri yer almaktaydı.
Anıtın Tuvana Krallığı’ndan günümüze gelebilmiş özgün bir eser olduğunu da söylemişti öğretmenimiz. Bilim insanlarına göre figürlerin yandan tasvir edilmeleri, eteklerinin uç kısımlarının içe doru kıvrılarak yuvarlanması, ayaklarındaki pabuçların uç kısımlarının içe doğru sivrilmesi gibi özellikler Geç Hitit Sanatının geleneksel izlerini yansıtıyormuş. Figürler dikkatle incelediğinde, anıt üzerinde ayrıntılı bir çalışma olduğu görülmekteydi.
İvriz Kaya Anıtı’nı da inceledikten sonra okulumuza geri döndük…