Ankara Atatürk Bulvarı 3

 Lozan Meydanı Güneş Kursu

Abdi İpekçi Parkı

Atatürk Bulvarı üzerindeki Zafer Maydanı’ndan Sıhhiye’ye doğru giderken, bu bölgeye adını veren Sağlık Bakanlığı’ndan sonra sağ tarafta Abdi İpekçi Parkı yer alır. 37 bin m2 büyüklüğe sahip olan park kentin en genç Belediye Başkanı olan, Atatürk hayranı Ali Dinçer’in Belediye Başkanı olduğu dönemde yapılmış ve 1981 yılında halkın hizmetine açılmıştır.

Cumhuriyet Devrimlerinin çağdaşlığını ve kararlılığını simgeleyen, Remzi Savaş’ın fıskiye ve Metin Yurdanur’un Eller yontuları, Başkentin ilk sivil Plastik ögeleri arasındadır. Parktaki Fıskiye heykelinin yapımcısı olan sanatçı 1947 yılı Uşak doğumlu Remzi Savaş’tır. 1969 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü resim-iş bölümünden mezun oldu. Paris’te, güzel sanatlar ve heykel eğitimi gördü. 1993 yılında profesör olan sanatçı, 2006 yılında Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü’nden emekli oldu.

Eller heykelinin yapımcısı, 1950 yılında Sivrihisar’da doğan Heykeltraş Metin Yurdanur’dur. Liseye kadar yaşadığı Sivrihisar’daki Frigya kalıntılarından fazlasıyla etkilendi. Eller Heykeli Metin YurdanurGazi Eğitim Enstitüsü’nde sanat eğitimi aldı ve heykel bölümünü seçti. 1972 yılında mezun olan Yurdanur, öğretmen olarak Isparta’ya atandı. Ertesi yıl, özel idarenin isteği ile,  Cumhuriyetin 50. yılı kutlamaları şerefine, Isparta’ya bir beton döküm Atatürk anıtı yaptı.1978 yılında da Gazi Eğitim Enstitüsü’ne sefer öğretmen olarak geri döndü.

1979 yılında Ankara Belediyesi’nin talebi üzerine kamusal alanlara heykel tasarım çalışmaları yaptı. Ankara Garı’nın önünde Anadolu’nun kültürel dokusunu simgeleyen Miras adlı eserin ardından 1979 yılından itibaren heykel çalışmalarına yoğunluk veren Metin Yurdanur, Abdi İpekçi Parkı’ndaki ‘‘Eller’’, Yüksel Caddesi’ndeki ‘‘İnsan Hakları’’, Olgunlar Sokak’taki ‘‘Madenci’’, Batıkent’teki ‘‘Dayanışma’’ ve ‘‘Çocukların Kardeşliği’’, Yenimahalle’deki ‘‘Dans’’, Cinnah’taki ‘‘Balerinler’’, Dikmen’deki ‘‘27 Aralık’’, Akay Kavşağı’ndaki ‘’Sanatkarlar’’, Gençlik Parkı’ndaki ‘‘Cumhuriyet’’ gibi çok sayıda anıtla Başkent’i bezedi.

Abdi İpekçi Parkı’ndaki Eller heykeli daha sonraları Ankara’nın önemli bir simgesi haline gelmiştir. Sıhhiye Parkı olarak da anılan bu park gazeteci Abdi İpekçi’nin 1979 yılında şehit edilmesinden sonra anısının yaşatılması için adına ithaf edilmiştir. Parktan sonra Sıhhiye Meydanı gelir. Sıhhiye adı Sağlık Bakanlığı’nın yapımından sonra halk arasında Sıhhiye Meydanı olarak anılmasından gelir. Kentin sağlık yerleşkesi gibi algılanabilir. Yakın çevresinde hastaneler vardır.Resmi adı Lozan Meydanı’dır.

Cumhuriyet Parkı

Celal Bayar Bulvarı’nın üzerinden geçtiği köprünün altından geçince sağ tarafta Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, sol tarafta da Ankara Adliye Sarayı kendini gösterir. Devam edelim. Bulvarın sağında Talatpaşa Bulvarı’na kadar olan bölgede Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Meslek Lisesi, TRT Ankara Radyosu, Türk Hava Kurumu ve Namazgah Tepesi’nde de Etnoğrafya ve Resim Heykel Müzeleri bulunur. Bunların tam karşısında, Atatürk Bulvarı’nın sol tarafında Cumhuriyet Parkı yer almaktadır. Cumhuriyet Parkı’nı iki yıl önce keşfetmiştim.

Adliye Sarayı’nden Talatpaşa Bulvarı’na kadar ”Çölde bir vaha” ile karşılaşmıştım. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 1998 yılında açılışı yapılan Cumhuriyet Parkı’ndan en çok Ankara Adliye Sarayı’nda işi olanlar yararlanıyor.Üçer beşer metre arayla yapılmış olan çağlayanlı ve fıskiyeli havuzları görülmeye değer. Sıcak yaz günlerinde doğal klima etkisi yapıyorlar. Onlarca değişik türdeki ağaçlar büyümüşler ve adeta parkı saklamışlar. Saklamanın ötesinde de tatlı gölgelikler oluşturmuşlar.

Ağaç dalları arasından sızan güneş ışınları da, dalların sallanmasıyla, dans edercesine yere ulaşarak sizi şaşırtabiliyor. Parkın içinde ilerledikçe, neden burasını daha önce görmedim diye hayıflanıyorsunuz. Biraz daha ilerleyince TRT Ankara Radyosu’nun tam karşısında, TRT de Yurttan Sesler Topluluğunu Kurucusu ve Türk Halk Müziği Derlemecisi Muzaffer Sarısözen Anıtı karşımıza çıkar. 1899 yılı Sivas doğumlu olan sanatçı Sarısözen, ilköğrenimini Sivas Lisesi’nde tamamlar.Liseden den sonra, öğretmen yardımcılığı sınavları sonrasında yardımcı öğretmen olarak çalışmaya başlamıştır.

Müzikteki yeteneğinin farkına varılması üzerine Sivas Valiliği hesabına İstanbul belediye Konservatuvarı’na gönderilmiştir. Konservatuvar sonrası okullarda müzik öğretmenliği yapmış, Türk Halk Müziği ile özel olarak ilgilenmiştir. Sarısözen bütün hayatını Türk Halk Müziğinin temel yapı taşları olan türkü ve halk çalgılarını derlemeye adamıştır. 1937-1953 yılları arasında 10.000 civarında türkü ve 10 kadar halk çalgısı derlemiştir. 1953 yılında İzmir, 1954 yılında İstanbul Radyosu “Yurttan sesler” topluluklarını kurmuştur. 1963 yılında vefat etmiştir. Muzaffer Sarısözen Anıtı, Heykeltraş Metin Yurdanur’un eserlerinden biri olup, 1993 yılında parka konulmuştur.Çölde bir vaha etkisi yapan Cumhuriyet Parkı’nı geride bırakarak Ankara’nın en gözde eğlen dinlen mekanlarından birine, Gençlik Parkı’na gidebilirsiniz.

Share Button