İstanbul Pera Müzesi – Anadolu ağırlıkları ve ölçüleri koleksiyonu
Avcı ve Meyve Toplayıcı yaşam tarzından Tarım dönemine geçen atalarımız, ürettiklerinden fazlasını takas yoluyla başka ihtiyaçları için kullandılar. Giderek, önce yakın çevre ile sonra da uzak çevre ile ticarete başladılar. Ticaret ile birlikte ağırlıklar ve ölçüler de günlük yaşama girdi.
Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri, Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın üç büyük koleksiyon alanından biridir. M.Ö 2. binden günümüze, yaklaşık dört bin yıl boyunca Anadolu’da kullanılmış başlıca ağırlık ve ölçü aletlerini kapsayan koleksiyon, bu alandaki en önemli birikimlerden biri olarak kabul ediliyor. Arazi ölçümünden her türlü alışverişe, mimarlıktan sarraflığa, denizcilikten eczacılığa kadar çeşitli alanlarda kullanılan ağırlık ve ölçü aletlerini bünyesinde barındırıyor. Gerek dönemler ve kültürlerarası sistem ilişkilerinin, gerekse dönüşümlerin ve sürekliliklerin izlenmesine olanak veren bilimsel bir kaynak niteliği taşıyor.
Koleksiyondan kronolojik bir düzenlemeyle sunulan geniş seçki, Anadolu bilim ve kültür tarihinin bu heyecan verici ilgi alanına ışık tutmayı amaçlıyor, ticari pratiklerin köklü geçmişine, kullanılan ağırlık ve ölçülerden yola çıkarak yeni bir bakış sunuyor.
Antik çağın en ünlü kahramanlarından, güç ve cesaretin sembolü Herakles’in büstü biçimindeki kantar ağırlığı, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyonu‘nun en önemli eserlerinden biridir. Uzun ve gür sakallı, dalgalı kısa saçlı betimlenen Herakles, başında bir defne çelengi taşımaktadır. Göz akının gümüşten yapıldığı, çukur olarak gördüğünüz gözbebeklerinin ise, bir zamanlar değerli taşlarla süslenmiş olduğu düşünülmektedir. Başının tepesindeki sabit halkada, saç örgüsü biçimli orijinal zincirin 4 cm’lik bölümü korunmuştur.
Özellikle Mezopotamya’da yoğun olarak kullanıldığı bilinen Babylonia tipi ağırlıklar, başını geriye döndürmüş ve gövdesine yaslamış stilize ördek biçimindedir. Baş ve kuyruk detayları kazıma çizgilerle gösterilmiştir. Hematitin yanı sıra beyaz ve krem rengi kaya kristalinden yapılmış örnekleri bulunan ağırlıkların alt kısımlarında, sahibinin kimliğini ifade ettiği düşünülen, oyularak işlenmiş işaretler görülür.
Kantar kolunun iki veya üç yüzü belirli bir ölçü sistemine göre çentiklerle eşit bölümlere ayrılmıştır. Tartılan malın ağırlığı, kantar kolunun üzerinde hareket ettirilen kantar ağırlığı vasıtasıyla tespit edilmekte, böylece hafif, orta ve çok ağır olmak üzere üç tür yük de aynı kantar ile tartılabilmektedir.
Kaynaklar:
- http://www.peramuzesi.org.tr/Sergi/Anadolu-Agirlik-ve-Olculeri-/78
- Bilgilendirme levhaları