III. Alexandre Köprüsü Paris

Paris’in iki yakası, Seine Nehri üzerindeki irili ufaklı 37 köprü ile birleştirilmiştir. Bu ünlü nehir 37 köprünün altından geçiyor ve Işık Kenti’nin etrafında 12 kilometrelik kavis yapıyor. Altından geçtiği köprülerin en görkemlisi ve en güzeli Üçüncü Alexandre Köprüsü’dür. 1900 yılında inşa edilmiş eşsiz bir sanat eseridir. 1892 yılında oluşturulan Fransa-Rusya birliğinin ardından 1896’da inşaatına başlanan köprü, dönemin Rus Çarı II. Nicolas’ın babası Çar III. Alexandre’ın adını taşıyor.

Köprünün her iki girişinde, sağlı sollu bulunan, 17 metrelik dört kaide üzerindeki altın sarısı heykelleri ile harika bir görüntü oluşturur. Art Nouveau tarzında yapılmış lambaları, melekleri, kanatlı atlarlardan oluşan süsleriyle Paris‘in en güzel köprüsü… 1896 ile 1900 yılları arasında Paris Evrensel sergi için açılmış. 1892 yılında oluşturulan Fransa-Rusya birliğinin ardından 1896’da inşaatına başlanan köprü, dönemin Rus Çarı II. Nicholas’nın babası Çar III. Alexandre’ın adını taşıyor.

Tek kemerli köprünün yol kenarında sıralanan süslemeleri köprünün estetiğine ayrı bir hava katmaktadır. Köprünün tam ortasında, her iki tarafta bulunan heykellerden biri Seine Nehri’ndeki, diğeri de St. Petersburg’taki Neva Nehri’ndeki sirenleri temsil ediyormuş… 107 metrelik uzunluğu, 40 metrelik genişliği ile Seine Nehri’nin en güzel anıtsal yapısı olan bu köprüye baktıkça insan “Neden İstanbul’da, özellikle Haliç’te, bu tarz ya da yerel zevki yansıtan estetik bir köprü geçişi düşünülmemiş, vaktiyle yapılanlarsa neden korunmamış” diye iç geçiriyor haliyle…

Seine Nehri üzerinde 6 metre yüksekliğinde tek aralıklı çelik bir kemerden oluşun bu köprü yapılırken Şanzelize‘nin manzarasını kapatmaması için büyük titizlik gösterilmiş. Bu titizlik sayesinde köprü üzerinden muhteşem manzaralar izlenebiliyor. Köprü üzerinden muhteşem bir görüntüsü olan Eyfel Kulesi’ni izleyip, fotoğraflarını da çektikten sonra Les İnvalides bölgesini keşfetmek üzere harekete geçiyoruz.  Paris’e yolunuz düşerse, III. Alexandre Köprüsü ile iki tarafında yer alan bölgeleri görmenizi öneririm…

25 Ekim 2014 Cumartesi, saat 14,00…

Dünyada en çok ziyaret edilen ve bir dünya markası olan Paris, düz bir ovanın ortasından kıvrılarak geçen bir akarsuyun, Seine Nehri’nin içine ve çevresine kurulmuş bir kenttir. Notre Dame Katedrali’nin üzerinde bulunduğu ada ‘’İle de la Cite’’ ya da Şehir Adası Paris’in atası olarak biliniyor.

Paris Anıları

Paris’in en önemli keyif bulvarı olan Champs-Elysees  ya da Şanzelize Bulvarı’ndan Placa de la Concorde yönünde giderken, Grand Palais ve Petit Palais yönüne saparak Pont Alexandre III olarak bilinen Alexandra III Köprüsü’ne ulaştık.

Seine Nehri üzerindeki irili ufaklı 37 köprüden en görkemlisi ve en güzeli olan Pont Alexandre III ya da III. Alexandre Köprüsü 1900 yılında inşa edilmiş eşsiz bir sanat eseri…Champs-Elysees ve Les Invalides bölgelerini birbirine bağlayan III. Alexandre köprüsü üzerinde ilk dikkati çeken ve hayranlık uyandıran şey peyzajı ve altın sarısı heykelleridir.

Paris Anıları-III. Alexandre Köprüsü

Paris Anıları-III. Alexandre Köprüsü

Paris Anıları-III. Alexandre Köprüsü

Köprünün her iki girişinde, sağlı sollu bulunan, 17 metrelik dört kaide üzerindeki altın sarısı heykelleri ile harika bir görüntü oluşturur. Art Nouveau tarzında yapılmış lambaları, melekleri, kanatlı atlardan oluşan süsleriyle Paris‘in en güzel köprüsü… 1896 ile 1900 yılları arasında Paris Evrensel sergi için açılmış. 1892 yılında oluşturulan Fransa-Rusya birliğinin ardından 1896’da inşaatına başlanan köprü, dönemin Rus Çarı II. Nicholas’nın babası Çar III. Alexandre’ın adını taşıyor.

Paris Anıları

Tek kemerli köprünün yol kenarında sıralanan süslemeleri köprünün estetiğine ayrı bir hava katmaktadır. Köprünün tam ortasında, her iki tarafta bulunan heykellerden biri Seine Nehri’ndeki, diğeri de St. Petersburg’taki Neva Nehri’ndeki sirenleri temsil ediyormuş… 107 metrelik uzunluğu, 40 metrelik genişliği ile Seine Nehri’nin en güzel anıtsal yapısı olan bu köprüye baktıkça insan “Neden İstanbul’da, özellikle Haliç’te, bu tarz ya da yerel zevki yansıtan estetik bir köprü geçişi düşünülmemiş, vaktiyle yapılanlarsa neden korunmamış” diye iç geçiriyor haliyle…

III. Alexandre Köprüsü  Paris

Seine Nehri üzerinde 6 metre yüksekliğinde tek aralıklı çelik bir kemerden oluşun bu köprü yapılırken Şanzelize‘nin manzarasını kapatmaması için büyük titizlik gösterilmiş. Bu titizlik sayesinde köprü üzerinden muhteşem manzaralar izlenebiliyor. Köprü üzerinden muhteşem bir görüntüsü olan Eyfel Kulesi’ni izleyip, fotoğraflarını da çektikten sonra Les İnvalides bölgesini keşfetmek üzere harekete geçiyoruz.  Paris’e yolunuz düşerse, III. Alexandre Köprüsü ile iki tarafında yer alan bölgeleri görmenizi öneririm…

Share Button