Tarsus Karabucak Okaliptüs Orman Fidanlığı

5 Haziran 1960 Pazar, Karabucak…

Kardeşim Konya Maarif Koleji ikinci sınıf, ben İvriz İlköğretmen Okulu üçüncü sınıf öğrencisi olmuş ve yaz tatiline girmiştik. 1951 yılı Nisan ayının son haftasında Bulgaristan’dan başlayan göç sonrasında bir türlü yerleşik düzene geçememiştik.

Bunda Türkiye’ye serbest göçmen olarak gelişimizin büyük etkisi olmuştu.

T.C. Hükümeti Serbest Göçmenlere bakmak zorunda değildi. Bu nedenle, ailemiz nerede iş bulduysa oraya göç etmek zorunda kalmıştı.

Bu yaz da öyle olmuştu.

Okul harçlıklarımızı çıkarmak için çalışmak zorundaydık. Tarsus Okaliptüs Orman Fidanlığı mevsimlik işçi alıyordu.

Dün Akıncı Ailesi olarak bataklık sonrası ortaya çıkan Güresin Ormanın kanallarından birinin çevresindeki bir barakanın yanına eşyalarımızı indirmiştik. 

1960 yılından 1987 yılına kadar, bazen çalışmak için bazen de anne ve babamı ziyaret etmek için, 27 yıl hayatımda yer alan Tarsus ve Karabucak Okaliptüs Orman Fidanlığı ve ardılları olan Güresin Ormanı ile Turan Emeksiz Ağaçlama Sahasını yazma gereği duydum.

Tarsus Karabucak girişinden geriye dönüp bakıldığında, Toros Dağları yaşamı devam ettiren muhteşem bir anıt gibiydi.

İlkbaharda karların erimesiyle birlikte bütün sularını Seyhan, Ceyhan ve Berdan Nehirleriyle Akdeniz’e gönderiyordu…

Akdeniz’e dökülen bu nehir suları kimi zaman coşkulu bir biçimde akarken, kimi zaman da sel olup taşmaktaydı yataklarından.

Binlerce yıl bu taşkınların sıkıntısını çekmişti tarihteki Kilikyalılar ve şimdiki Çukurovalılar.

Berdan Nehri ise önce yolu üzerindeki Regma Gölüyle Tarsus’u bir liman şehri yapmış, sonrasında da taşıdığı alüvyonlarla bir bataklığa dönüştürmüştü.

Karabucak Okaliptüs ormanı Regma Gölü bataklığı üzerine kurulmuştu.

Yaklaşık 9000 yıllık bir geçmişi olan Tarsus, tarihi konumu ve coğrafyası ile Antik Kilikya’nın stratejik bölgesinde bulunmaktaydı.

Tarsus ve çevresinde yaşayan antik çağ insanları Regma Gölü’nü doğal bir liman gibi kullanarak, antik çağ uygarlığının tüm nimetlerinden yararlanmıştı.

Ticari ve askeri yönden stratejik öneme sahip Regma Gölü sayesinde Tarsus “En büyük, en güzel, en ileri” vasıflarla tüm Akdeniz kentlerinde anılmaya başlanmıştı.

Toroslardaki sedir ağaçları, günümüzde Berdan olarak bilinen Kydnos Nehri yatağından akıtılarak Regma kıyılarına indirilir ve Regma kıyılarındaki tersanelerde askeri ve ticari gemiler yapılırdı.

Gölün Akdeniz’e kanallarla bağlı olması sayesinde Akdeniz’in şiddetli dalgaları Regma ’ya giremiyor ve tersanelere zarar veremiyordu.

Bu nedenle Regma kıyılarında tersanecilik antik çağlarda en üst seviyeye çıkmıştı.

Tarih boyunca Tarsus’un ortasından akan Berdan Nehri taşkınlarla kente zarar vermekteydi.

M.S. 6. yüzyılda meydana gelen çok büyük bir taşkın nedeniyle, Bizans İmparatoru Justiniaus’un talimatıyla, nehrin yatağı değiştirilerek kentin doğusuna alınmıştı.

Kent içinden geçen ve Regma Gölünü besleyen Kydnos ’un yatağına ise yeterli su verilmemişti.

Gölü besleyen ana su kaynağının kesilmesi ile göl zaman içinde bataklığa dönüşmüştü.

Çevresindeki sazlık ve düzensiz su göletlerinin alüvyonlarla dolduğu bu alanlara Tarsuslular Karabucak ve Aynaz Bataklığı isimlerini vermişti.

M.S. 6. yüzyılda taşkınlardan korunmak amacıyla, doğaya yapılan müdahale, acı sonuçlarını 19. yüzyılda göstermişti.

1825, 1865 ve 1895 yıllarında Berdan’ın şehir içinde kalan eski yatağının kirliliği ve Regma bataklığı nedeniyle Tarsus ve çevresinde sıtma ve kolera salgını olmuş ve bu salgınlarda binlerce kişi hayatını kaybetmişti.

Bu kez insanoğlu doğaya verdiği zararı telafi etmek için Regma bataklığını, ormana dönüştürerek, kurutma yolunu seçmişti.

Ormanın neredeyse tamamını oluşturan Okaliptüs cinsi de 1885 yılında ilk kez Türkiye’ye girmişti.

Bataklıkta yüzlerce kanal oluşturulmuştu fazla suyu tahliye etmek için. 

Ayrıca diğer ağaç türlerine göre daha çok su tüketen Okaliptüsler aracılığıyla bataklık kurutulma yoluna gidilmiş, Karabucak Okaliptüs Orman Fidanlığı kurulmuş ve Güresin Ormanı ile Akdeniz kıyısındaki kumulları ıslah etmek için Turan Emeksiz Ağaçlama Sahası ortaya çıkmıştı.

Share Button