Ünlü bir vitray sanatçısı Şekip Oğuz
Anılarımda önemli bir yeri olan İstanbul Çapa İlköğretmen Okulu arkadaşlarımın Resim ve Müzik alanında ülkemiz ve dünyada da önemli yerleri vardır. Bunlardan biri de Şekip Oğuz’dur.
1961-63 yılları arasında Çapa Resim ve Müzik seminerinde beraberdik Şekip Oğuz ile. Kendisi Resim seminerinde öğrenciydi. Aynı yıllarda Müzik seminerinde beraber olduğumuz Muhsin Eryılmaz’la Dikmen’deki Vitray Atölyesi’nde ziyaret ettik kendisini.

Kucaklaştık…58 yıl öncesine gittik… Sohbeti koyulaştırdık ve Çapa anılarını andık. Anılardan sonra fotoğraflar çekmeye ve çektiğim fotoğraflarla ilgili bilgi almaya başladım 58 yıllık arkadaşımdan.
“Bir sanat müzesi olsa yeridir!” denilebilecek atölyesinde vitrayların yanı sıra eritme-cam, cam-seramik, seramik rölyef ve tablolarından özel olarak seçtiklerin uzunca söz etti. Ben de kendisine Eskişehir Cam Müzesi’nde ”Direniş” adlı bir yapıtını gördüğümü ve gururlandığımı söyledim.
Vitrayı var eden, ona anlamını veren şey camdı. Ham maddesi kum, kil ve toprak olan “cam” var olalı beri vitray ve vitray sanatçısı da vardı. Oldukça eski bir geçmişe sahip olan ve “ışıklı cam resmi ”diye de adlandırabilen vitray, 7. yüzyıldan sonra Türkler tarafından kullanılmış ve sanat değeri yüksek eserler ortaya konmuştu.
Şekip Oğuz Vitray Atölyesi ve Atölyeye can ve kan veren Şekip Oğuz, sadece Ankara’nın değil, Türkiye’nin önemli bir değeriydi. Büyüklüğü 200 metrekareye varan ve önemli yapıtlarda yer alan eserlerini atölyesinde üretmişti. Vitraylar önemli bir yer almıştı çalışmalarında.
Tekrar buluşmak ve Ankara’daki diğer Çapalılarla da haberleşmek üzere, teşekkür ederek ayrıldık…