İğneada Seyahati ve Rezve Deresi

İğneada Seyahati

İğneada SeyahatiAvrupa’nın en büyük subasar ya da ‘’Longoz Ormanları’’ ziyaret etmek istediklerim listesinde yer alıyordu. Hem kesemize hem de havamıza uygun bir fırsat bulunca isteğimiz gerçekleşti. Günübirlik, indirimli turlardan birine katıldık kayınbiraderim Lütfi ile. 31 Mayıs 2014 sabahı, Beşiktaş Yıldız Hamidiye Camisi önünden, saat 06.45 te otobüsteki yerlerimizi aldık. Her biri 45 kişilik olan iki otobüsle tur gerçekleştiriliyordu.

İğneada SeyahatiRehber yardımcısı Ziya Ardan konuklara yardımcı oluyordu. Rehberimiz Bahar Hanım Bakırköy civarında bize katıldı. Yaklaşık 20 dakika sonra İncirli Ömür Plaza önüne gelmiştik.  Tura katılacak diğer konuklar ile rehberimiz Bahar hanımı da aldıktan sonra, 07.30 da İğneada’ya olan yolculuğumuz başlamış oldu. Duble puaça ve çaydan oluşan sabah kahvaltımız Ziya tarafından sunuldu ve kısmen açlığımız giderilmiş oldu. İlk molamızı bir saat sonra Silivri’deki Metro Turizm Selimiye Tesisleri’nde verdik. Ayaklarımızı açılması ve çay içebilmek için indik.

İğneada SeyahatiYöresel ürünlerin satıldığı bu tesislerde çay ve ihtiyaç molası tamamlandıktan sonra tekrar otobüsteki yerlerimizi aldık. 08.45 te ayrıldığımız Selimpaşa’dan, Demirköy İlçesi’ne doğru harekete geçtik. İki saatten fazla süren bu yolculuk süresince rehberimiz Bahar Hanım ‘’Arkadaşlar, Demirköy’e ulaşmadan önce, içinden geçeceğimiz İstranca Ormanlarından söz etmek istiyorum biraz’’ Dedikten sonra anlatmaya başladı. Yıldız Dağları olarak da bilinen Istranca Dağları, Trakya’nın Karadeniz kıyılarına paralel olarak konuşlanmışlar.

İğneada SeyahatiBulgaristan’dan İstanbul İline kadar yaklaşık 300 kilometrelik bir dağ zincirinden oluşmaktadır diyor Bahar Hanım. Bu zincirin en yüksek noktası, Kırklareli ilinde bulunan, yaklaşık 1.031 metre yükseklikteki Mahya Dağı zirvesidir.Kırklareli’nin kuzeybatı-güneydoğu yönündeki Istranca Dağları’nın asıl ana noktalarını jeolojik yönden granit ve  magmatik ya da tortul kayaçların başkalaşıma uğramasından dolayı meydana gelen metamorfik kayaç olan gnayslar oluşturmuş. Bunların üzerinde de kristalen yüzeyler yer almış.

İğneada SeyahatiRehberimizin anlattıkları ile zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmamıştık. Saat 10.55 te Istranca Ormanları Demirköy Ziyaretçi Merkezi’ne ulaşmıştık. Doğal Yaşamı Koruma Vakfı DAYKO ilgimi çekti ve fotoğraf karelerimde yerini aldı. Isıranca Dağları, Ormanları ve deniz kıyıları ile olağan üstü güzellikleri içermekle birlikte, biyolojik çeşitlilik bakımından sahip olduğu fauna/hayvan varlığı ve flora/bitki  varlığından ötürü Avrupa ölçeğinde ender bir bölge olarak karşımıza çıkıyor.

İğneada SeyahatiBozulmamış doğal yaşam içinde sulak alanların etrafındaki göllerden oluşan gizemli ormanlar ile yer altı mağaralarından iç içe geçmiş farklı eko sistemler mozaiği olduğunu söylüyor rehberimiz Bahar Hanım. Bölgedeki Endemik türlerin çokluğunun yanı sıra dünyada yalnız burada yetişen “Rumeli Soğanı”, nadir türlerin yaşadığı Longoz Ormanları ile dünya kültür mirasları listesine aday bu bölge. Bu doğa cennetinde Dayko Vakfı, doğal yaşamı koruma doğrultusunda  çalışmalarını yürütmek için bölgede  ülkemizin tek sivil örneği  olarak karşımıza çıkıyor.   

İğneada SeyahatiBu amaçla açılan ziyaretçi merkezinde birincil amaç Istranca Ormanlarının biyolojik zenginliği ile ilgili olarak bölgeye gelen yerli ve yabancı bilim adamlarını karşılamaktır. Yapacakları bilimsel çalışma ve araştırmalarında yardımcı olmak üzere çalışma ortamı için gerekli alta yapı ve iletişim imkânı sunulmaktadır.  Istranca Ormanları Demirköy Ziyaretçi Merkezi’ndeki 20 dakikalık moladan sonra tekrar tur otobüsündeki yerlerimizi almıştık. Rehberimiz Bahar Hanım, Istranca Dağlarını tanıtmaya devam ediyor.

İğneada SeyahatiOrta yükseklikte bir dağ sırası olan Yıldız Dağları’nın en yüksek bölümü Kırklareli il Demirköy arasındadır. Bu bölümdeki büyük ve küçük Mahya Dağları 1.031 metreye ulaşır. Kırklareli-Demirköy hattının kuzeybatısına doğru da yükselti azalır. Buradaki başlıca yükseltiler, Fatmakaya Tepesi 901 metre, Sivritepe 851 metre, Kaletepe 846 metre, Dalyantepe 725 metre, Bocalar Tepesi 680 metre, Karakoltepe 719 metre, Yeltepe 618 metre, Çavuştepe 726 metre ve Topkoru Tepesi de 592 metredir.

 

İğneada SeyahatiNihayet Istranca Ormanları arasından süzülüp gelen ve halk arasında Mutlu Dere olarak bilinen Rezve Deresi’nin bulunduğu bölgeye ulaşıyoruz. Istranca Dağları kuzeyden Karadeniz’e dökülen, güneyde de Ergene’ye ulaşan akarsularla parçalanmıştır. İlin dağlık kesimini meydana getiren Kırklareli-Demirköy dışında kalan alanlar, Ergene Havzası’na doğru alçak platolara dönüşür. Bu platolar yer yer parçalanmış ve yarılmıştır. İl topraklarının kuzeyinde yer alan platolar, Yıldız Dağları ile Karadeniz kıyı kuşağı arasında çeşitli yüksekliklerden meydana gelmiştir.

İğneada SeyahatiBu kesimde Limanköy Platosu ve Demirköy Platosu bulunmaktadır. Bunlardan Limanköy Platosu Karadeniz’e eğimli alanların kuzeydeki bölümüdür. Düz olan bu plato denize yaklaştıkça dik kayalıklara dönüşür. Bu plato kuzeyde Bulgaristan-Türkiye sınırını oluşturan Rezve Deresi ile ikiye bölünür. Türkiye’nin deniz kıyıları boyunca uzanan yerleşimler arasında Karadeniz’in en batısındaki eğendik Köyü, Rezve Deresi’nin Karadeniz’e döküldüğü yerde bulunur.

İğneada SeyahatiRezve Deresi’nin sınırı çizdiği, Bulgaristan’ın Rezova köyü ile karşılıklı iki yakadan bakışırlar. Ayaklarını Karadeniz’in hırçın sularında yıkayan bu köyü görüp de beğenmemek mümkün değildir diyor rehberimiz Bahar Hanım. Devam ediyor. Demirköy Platosu ise İğneada Havzası’nın batı ucunda yer alır. Granit bir yapı gösteren bu alan da Karadeniz’e açık olduğu gibi derelerle parçalanmıştır.Güney platolar Ergene Havzası ile Yıldız Dağlarının yüksek kesimleri arasındaki yöreyi kaplar. Ergene Irmağı’nın kolları ile parçalanmış olan bu kesimde çok sayıda düzlükler bulunmaktadır. Aynı zamanda da derin vadilerle yarılmıştır. Bu bölümde özellikle Rezve deresi üzerinde durma gereğini duydum. Melen Çayı’ndan kesmiş olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Rezve Deresi’ne göz dikmiş durumda. Melen Çayı çözüm olmadığı gibi Rezve de çözüm olmaz. Üstelik Avrupa’da bir eşi daha bulunmayan Longoz Ormanlarının ölümüne de neden olabilir. Umarım İSKİ bu projesinden vazgeçer.

 

 

Share Button