İstanbul Modern-İnci Eviner Retrospektifi
Ankara Polatlı’da 1956 yılında doğan İnci Eviner resim, heykel, yerleştirme sanatı ve video sanatı dallarında ürün veren sanatçılarımızdan biridir. Çocukluğundan itibaren sanatçı ruhu ortaya çıkmış, başlangıçta yağlı boya kopyalar ve desenler çizmiştir. Lise yıllarında fotoğraf ve karikatür çalışmaya başlamıştır. Liseden sonra İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümüne giren sanatçı, 1980 yılında da bitirmiştir.
İnci Eviner’in çalışmalarının merkezini çizgi ve desen oluşturmaktadır. Yerleştirmeleri ve performanslarında özelde ‘’kadın kimliği’’ni, genelde de ‘’kimlik sorunu’’nu politik, kültürel ve tarihsel çerçevede ele almaktadır.
Türkiye Çağdaş sanatının güncel dönüşümünde etkin rol üstlenen öncü sanatçı; toplumsal, politik ve sosyo-kültürel koşullar içerisinde kadın kimliğini öne çıkarıyor. Toplumsal cinsiyet ve kimlik politikalarına dair farklı haller üzerine kendine özgü bir ifade alanı aralıyor. Çocukluktan itibaren etkisi altında kaldığımız tarihsel, söylemsel ve bilinçdışından süreçlerin kadın kimliği üzerindeki yansımaları araştırıyor. Kadın olma halini tek bir imgeye sığmayan, sınırsız bir hayal gücünün alanı olarak tanımlıyor. Gündelik hayat içerisindeki jestlerinden hareket eden Eviner, onlar için uygun görülen temsil biçimlerini ve bu temsilleri var eden yasakları sorgularken meydan okumayı da ihmal etmiyor.
Yapıtları dünyanın dört bir yanındaki kişisel sergiler ve grup sergilerinde yer almış olan Eviner, Akademide Mehmet Güleryüz ile çalışmıştır. İlk kişisel sergisini de İstanbul’da açmıştır. Daha sonra yurt içi ve yurtdışında çok sayıda kişisel sergi açmış olup, grup sergilerine katılmıştır.
İnci Eviner’in çizimden videoya, performanstan ortak çalışmalara uzanan geniş yapıt yelpazesi, çizimlerden hareketle meydana gelmiş çok katmanlı parçalardan oluşur. Arzu ve felaket politikalarını, uzamı, öznelliği ve öznellik olanaklarını irdeler. Eviner, bir sanatçı olarak, bize eşlik eden travmaların yeni tür bir dinleme ve tanıklık gerektirdiğinin farkındadır. Sanatçı, iktidarın kadın bedeni üzerindeki mevcut uygulamalarının izini sürer ve sürekli sahneye konulmakta olan sabit kimliğin ötesini araştırır.
İstanbul Modern’in düzenlediği İnci Eviner Retrospektifi, sanatçının 1980’li yıllardan günümüze uzanan yaratım sürecini bir araya getiriyor. Sergi, Eviner’in resimden desene, videodan yerleştirmeye, fotoğraftan heykele uzanan zengin ifade arayışının gelişim ve dönüşümünü görünür kılıyor. Eviner’in sanatsal birikimini kronolojik bir akış yerine, geçmiş ile şimdiyi birbiri içerisine konumlandıran ve sergi mekânını da sergilemenin içerisine dâhil eden, farklı bir kurgu ile izleyiciye sunuyor.
Eviner’in çalışmalarının merkezini desen oluşturuyor. Çalışma pratiğinin başlangıç noktasını, kâğıt üzerine çizgi ile oluşturduğu dışavurumlar olarak tanımlıyor sanatçı. Sanat tarihine ait alegori, ikonografi, illüstrasyon ve mitolojilerden güncel ideogram ve piktogramlara uzanan, sınırsız bir görsel dilin içerisinde gezinerek kendi sanat anlayışını her defasında daha da zenginleştirerek oluşturuyor. Güzel olanın içindeki şiddeti, bastırılmış olanın potansiyelini ve bilinçaltının eşsiz yaratıcılığını iç içe örüyor. Güncel, güncel olduğu kadar da zamansız olduğu izlenimini veren yapıtlar kurguluyor.
İlgi ve araştırma alanlarının çeşitliliği açısından şüphesiz kuşağının en yaratıcı ve güncel sanatçılarından biri İnci Eviner. Serginin bir araya getirdiği yaklaşık kırk yıllık döküm, onun hem kendisi ile hem de insanı var eden bilinçaltı, kültür, tarih, doğa ve sanat bütünlüğü ile kurduğu derin bağın zenginliğini ortaya koyuyor. Sergideki yapıtlar, disiplinler arası kesişmeden doğan pek çok alt okuma barındırabilir ama Eviner’in sanatındaki ana aksları şu başlıklar altında sıralamakta bu konuda söz sahibi olanlar.
Akademik eğitiminin getirdiği sanat,
Tarihsel referanslar ve bu referansların sembolik anlamlarına dair güncel sorgulamalar,
Bilinçaltı ve varoluşun tetiklediği dışavurumlar,
İnsan doğasının karmaşık yapısı, ezberlediğimiz davranış modelleri ve bizi hayvanlardan ayıran ince medeniyet çizgisi,
İnşa edilmiş büyük anlatılar ve bu anlatıların nüfuz ettiği tüm iktidar alanları,
‘’Beden-kimlik-coğrafya’’ üçgeninde oluşturulmuş.
Kaynaklar:
- http://www.istanbulmodern.org/tr/sergiler/guncel-sergiler/inci-eviner-retrospektifi-icinde-kim-var_1846.html
- Müzedeki bilgilendirme levhaları