Rahmi M. Koç Sanayi Müzesi 4
İstanbul’un Hasköy semtinde, Rahmi M. Koç tarafından kurulan Rahmi M. Koç Müzesi, Haliç kıyısında kurulmuş bir sanayi müzesidir. Türkiye’de sanayi, ulaşım ve iletişim tarihine adanmış ilk ve tek müzedir. Sanayi ve teknolojinin gelişimini görebilmek için, mutlaka gezilmesi gereken bir müzedir. Bu girişimlerinden ötürü; Museum Of the Year Award (Avrupa Müzeleri Konseyi Ödülü) özel ödülü, müzecilik konusundaki öncülük ve girişimciliğinden dolayı Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Rahmi M. Koç’a verilmiştir.
Rahmi Koç Müzesi, Haliç’in kıyısında, endüstriyel arkeolojinin önde gelen örneklerinden olan muhteşem binalar içinde yer alır. Lengerhane, Tersane ve Dış Mekândan oluşan müze, çok geniş bir alana yayılmıştır. Müze Koleksiyonu; gramofon iğnesinden, gerçek boyutlarda gemilere ve uçaklara kadar uzanan binlerce objeyi içermektedir.
Hasköy ve Tarihçesi
Haliç kıyısında Kâğıthane ile Kasımpaşa arasında yer alan semt Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un fethinden sonra çadırını buraya kurduğu için ‘Padişaha Özgü Köy’ anlamına geldiği için semtin adına “Hasköy” denmiştir. Osmanlı döneminde Hasköy bahçeleriyle ün kazanmış. Bahçelerinde portakal, limon, turunç, nar, yetiştirilmiştir. Bugün Hasköy’de tersane ve çeşitli büyüklükte atölyeler bulunmaktadır. Hasköy halkının çoğu Taşkızak Tersanesi’nde ve onun etrafında bulunan tornacılık, dökümcülük işleriyle uğraşan atölyelerde çalışmaktadır. Bir kısmı da marangoz atölyelerinde, geri kalan bölümü de değişik yerlerde çalışarak geçimini sağlamaktadır. Ayrıca Aynalı Kavak Kasrı da Hasköy’de bulunmaktadır. Cami Altı Tersanesi’nin bir kısmı da Hasköy’de bulunmaktadır. Haliç Köprüsü Halıcıoğlu ile Ayvansaray arasını birleştirmektedir. Hasköy’de bulunan Hasbahçe, Kâğıthane gibi bir eğlence yeriymiş. Her Pazar ve Cuma günleri Hasbahçe halka açılırmış. Burada Sultan orkestrası çalmaktaymış. Her bir yerden buraya insanlar yemekleriyle gelirler ve eğlenirlermiş.
Denizcilik Bölümü 1
Binanın zemin katından başlayarak; Ana Giriş, Sualtı, Ne Nasıl Çalışır? , Klasik Otomobiller, Tarım, Buharlı Makineler ve Dizel Motorlar, zeytinyağı Fabrikası, Atölyeler ve Tornahane Bölümlerini tanıtmaya çalışmıştım. Şimdi gezimizi kaldığımız yerden, zemin Kat Bölümleri’nde Sürdürmeye devam edelim.Bu bölümde; Sandal yapım, Riva Sürat teknesi, Amphicar ve Randa Yelkenli objeleri bulunmaktadır. Rahmi M. Koç’un özel ilgi alanlarından biri Denizcilik olduğundan, Müze Koleksiyonunun büyük bir bölümü denizcilik objelerinden oluşmaktadır.
Koleksiyonda yer alan bazı tekneler ve modellerin yanı sıra, ender örneklerden biri olan Amphicar da sergilenmektedir. Hem karada hem de suda giden bir otomobil olan Amphicar, 2. Dünya Savaşı sırasında bu tür araçlar üreten Alman Hans Trippel tarafından 1957-1958 yıllarında tasarlanmış ve üretilmiş. Müzeye İlkay Bilgişin tarafından bağışlanmış. Sandal yapım atölyesinde ise bir mankenle güçlendirilmiş ve dikkat çekici hale getirilmiş, yapım aşamasındaki bir sandal sergilenmektedir. Ayrıca, sandal yapımında kullanılan alet ve edevatlar da sandalın yanındaki tezgâhta yerini almış.
Denizcilik bölümünün en gözde objelerinden biri de Riva Sürat teknesidir. İtalya’daki ünlü Riva Tersanesinde yapımı gerçekleştirilen som ahşap sürat teknesi olan Riva Super Aquarama, kesinlikle, tasarlanmış en güzel ve en etkileyici sürat teknelerinden biridir. Sergilenmekte olan diğer önemli objelerden biri de Randa Yelkenlidir. Kaliteli ve bindirme kaplamalı olan Randa Yelkenli Kotra, İngiltere’deki Southern Yacht Services tarafından 1910 yıllarında üretilmiştir. Bülent Kozlu anısına, oğulları Can ve Cem Kozlu tarafından müzeye bağışlanmıştır.
Raylı Ulaşım Bölümü
Bu bölümde, çeşitli dönemlere ait ve değişik özelliklerde lokomotifler ve vagonlar sergilenmektedir. Açık ve kapalı alanlarda, buharlı lokomotiflerin yanı sıra dizel motorlu lokomotifler de sergilenmektedir.Raylar üzerine yerleştirilmiş lokomotif ve vagonlar açık alanlarda, bahçede sergilenirken; modellerle birlikte Sultan Abdülaziz’in saltanat vagonu ile Kadıköy-Moda Tramvayı müzenin iç kısmında sergilenmektedir.
Batılaşmanın ivme kazandığı 19. yüzyılda Sultan Abdülaziz Batı’ya bir seyahat yapar. O seyahatin yapıldığı vagon şimdilerde Rahmi Koç Müzesi’nin önemli objelerinden biridir. Bir söylenceye göre evini bir demiryolu müzesine çeviren emekli gar müdürü Mete Tekyıldız, 2000’li yıllarda, Devlet Demiryollarının Yedikule deposunda atıl durumda ve çürümekte olan Saltanat Vagonunu kurtarmak için Rahmi Koç ile görüşür.Rahmi Koç gerekli izinleri aldıktan sonra İngiltere’den planlarını getirtip vagonu tamir ettirir, müzeye kazandırır. Sedef kakmalı, tamponları ahşap geçme, merdivenleri el mekaniği olan bu Saltanat Vagonu Rahmi Koç’un ülkemize en büyük hizmetlerinden biri olarak bilinmektedir.İstanbul’da öğrenim gördüğüm 1961-63 yılları arasında popüler olan ulaşım araçları tramvaylardı. Osmanlı İmparatorluğu’nda, 30 Ağustos 1869 tarihindeki “Dersaadet’de Tramvay ve Tesis İnşaası” na dair bir sözleşmeyle İstanbul caddelerinde yolcu, eşya taşımacılığı için demiryolu yapılmış.
Hayvanların çektiği araba işletmeciliği, 40 yıl süreyle Kostantin Krepano Efendi’nin kurduğu “Dersaadet Tramvay Şirketi ” isimli şirkete verilmiş.İlk atlı tramvay 1871 yılında Azapkapı-Galata ,Aksaray-Yedikule, Aksaray-Topkapı ve Eminönü-Aksarayolmak üzere 4 hatta çalışmaya başlamış.İstanbul’da 1869 yılında çalışmaya başlayan atlı tramvay, yerini 1914 yılında elektrikli tramvaya terk etmiş.Toplu taşım için en uygun araçlar olan tramvaylar; 12 Haziran 1939 gün ve 3642 sayılı yasayla Hükümete devredilen Tramvay İşletmesi, daha sonra İstanbul Belediyesi’ne ve 16 Haziran1939 gün ve 3645 sayılı yasayla da İETT`ye bağlanmış.
Her ne hikmet ise,12 Ağustos 1961 günü Avrupa yakasından, 14 Kasım 1966 tarihinde ise Anadolu yakasından kaldırılarak İstanbul’da Tramvay İşletmeciliği son bulmuş. Yerine troleybüsler devreye girmiş.Müzede sergilenen ve Kadıköy-Moda hattında çalışmış olan tramvay, 1934 yılında Alman Siemens firması tarafından üretilmiş.1966 yılına kadar, 30 yılı aşkın bir süre hizmet verdikten sonra, 1966 yılında hizmetten kaldırılmıştır. Hizmetten kaldırılan ve İETT tarafından saklanan eski vagonlardan bazılarının yenilenmesiyle, nostaljik amaçlı olarak, Taksim-Tünel arasında 1989 yılında işletmeye açılmıştır. Taksim-Tünel hattında çalışan nostaljik tramvaylar İstanbul’un simgelerinden biri haline gelmiştir.
1) Rahmi M. Koç Müzesi internet sitesi
2) Müzedeki bilgilendirme panoları
3) Vikipedi (Özgür Ansiklepodi)
Yorumlar kapalı.