Akçay Kızılkeçili ve Zeytinli izlenimleri
Tarihi dokunun ve doğal güzelliklerin bütünleştiği yerlerden biridir Kazdağları. Ege Bölgesi’nin insanoğluna sunduğu bu görkemli diyarlar, günlük hayatımızda görmeye pek alışkın olmadığımız manzaralarla süslüdür.
Doğal su kaynakları, bol oksijenli havası ve flora zenginliği ile Kazdağları, ülkemizin korunması gereken en önemli hazinelerinden biridir. Çanakkale ‘den Balıkesir’e dek uzanan bu cennet diyarın içerisinde yaşamak ise olağanüstü bir duygu olmalı. Hani hep uzun yaşamın sırrını merak edip duruyoruz ya, yanıt Kazdağları’ nda ve saklı kalmış köylerinde gizli.
Kazdağları’nın görkemli diyarında saklı kalmış 12 köyden biri de Zeytinli ’dir.
Zeytinli hem bir sahil beldesi hem de bir dağ köyü. Denize girmek için kullanılan Zeytinli Halk Plajı Akçay’dan çok daha sakin ve huzurlu bir alternatif. 2005’ten beri Rock festivaline de bu plaj ev sahipliği yapmakta.
Zeytinli Köyü içinden dağın eteklerine ve içlerine doğru ilerlemeniz halinde Milli Park içinde bulunan şelale ve doğal gölet karşınıza çıkar. Sütüven Şelalesi ve Hasanboğuldu Büveti tertemiz havasıyla düzenli birer piknik alanı. Yaklaşık 15 metreden dökülen Sütüven Şelalesi’ni dere boyunca takip ettiğinizde ise karşınıza akan suyun darbeleri sonucunda uzun sürede oluşmuş doğal bir havuz olan Hasanboğuldu Büveti çıkar…
4 Aralık 2016 Pazar, Zeytinli Akçay…
Hattuşa Astyra Resort’taki odamızda yaptığımız bir kahvaltıdan sonra rotamızı Akçay’a çevirdik. Ataları İzmir Bergama kökenli olan eşim, çocukluğunda bu yöreleri gezdiğini, denizlerine girdiğini, çay bahçelerinde oturup çay içtiğini söylemişti
Edremit ilçesine bağlı Akçay beldesi, ilçe merkezine 8 km uzaklıkta olup, Edremit Körfezi’nin tam ortasında konumlanmıştır. Akçay, masmavi denizin, Kazdağları’nın yemyeşil doğasıyla kesiştiği yerdir. Akçay, oksijen deposu temiz havası, kum plajı, zeytin ve çam ağaçları, termal kaynaklarıyla Kuzey Ege’nin incisidir.
Sahil yolu ile Güre’den Akçay’a giderken solumuzda yükselen Kazdağları İlyada ve Odisse destanını çağrıştırıyor bende… Birden 58 yıl öncesine gidiyorum. İda sözcükleriyle ilk kez, 1958-61 yılları arasında İvriz İlköğretmen okulunda, okul kütüphanesinden aldığım Homeros’un İlyada ve Odysseia adlı eserinde karşılaşmıştım. Kazdağı’nın binlerce yıl öncesinden gelen adıydı İda. Yaşar Kemal’in ”Bir Ada Hikâyesi” üçlemesinde ”İda” adıyla tanıdığım Kazdağları beni heyecanlandırıyor.
Türklerin Anadolu’ya yerleşmesi ile zaman içinde İda adı Kazdağı’na dönüşmüştür. İda’nın sözcük anlamı üzerinde kesin bir uzlaşma olmadığını söylüyor yetkililer. Yokolmuş bir Anadolu dilinden geldiğini söyleyenler olduğu gibi, Yunan dilindeki “ide-düşünce” sözcüğü ile özdeş sayan, ağaç ya da orman anlamına geldiğini savlayan da vardır.
İda-İdaia adının Kybele’nin bir sıfatı olduğunu ileri süren görüşler de vardır. Edremit Körfezi’nin bir adının da İdaion olması, bu son tezi desteklemektedir. Özellikle Homeros’un İlyada adlı destanında İda adı çokça geçer ve daima “hayvanların anası” ya da “kaynağı bol İda” olarak tanımlanır.
Türker’in bölgeye hâkim olmalarına karşın İda Dağı’nın kutsal niteliği değişmemiştir. Aksine Türkler, İda adını Kazdağı’na dönüştürmekle onun tanrısal anlamını devam ettirmek istemişlerdir. Şöyle ki; Orta Asya’dan Anadolu’ya gelişleri süresince Türkler, Müslümanlık dinini kabul etmişler, ancak daha önce sahip oldukları Şaman dininin bazı ögelerini de korumuşlardır.
Türk boylarından bazılarının Şaman inanışlarında KAZ Gök Tanrı’yı sırtında taşıyan kutsal bir hayvandır. İda Dağı da tanrılar tanrısı Zeus’u doruklarında taşıdığına göre, zaman içinde Gök Tanrı’yı sırtında taşıyan kaz motifi ile Baş tanrıyı doruklarında taşıyan dağ motifi özdeşleşir ve İDA adı yerini Kazdağı’na bırakır.
İvriz Öğretmen Okulu’ndan Kazdağları eteklerine geri dönüyorum. İzmir Çanakkale yolunda İzmir’e doğru yaklaşık 3 km sonra Akçay kavşağına, kavşaktan yaklaşık 700 metre sonra da Cumhuriyet Meydanı arkasında bulunan Pehlivanoğlu Akçay alışveriş merkezine ulaşıyoruz. Açık mutfaklı odamızda kahvaltı ve yemeklerimiz için alış veriş yapıyoruz.
Eşim Akçay Sosyete pazarına giderken ben de Akçay sahiline indim. İskelesinden Kazdağları’nın panoramik fotoğraflarını çekip Cumhuriyet Meydanı’na ulaştım. Meydandaki Atatürk heykelinin yanı sıra Sarı Kız anıtı dikkatimi çekti. Anıtın yanındaki bir panoda Sarı Kız efsanesi anlatılıyordu. Efsaneyi oluşturan Sarı kız ve kazları yörenin vazgeçilmezleri olarak her yerde karşımıza çıktı.
Gezilecek yerler konusunda sahilde çay içtiğimiz kafenin çalışanları bizi aydınlattı. Öncelikle Kızılkeçili sonra da Zeytinli Köyüne uğramalısınız. Kızılkeçili ’de İda Nature Otel’i ve Otel’deki Tuz Odası’nı görmemizin ilginç olacağını, işletmecisi Ali Bey’in yardımcı olabileceğini eklediler. Akçay’ın yaklaşık 9 km kuzeyindeki Kızılkeçili Köyüne doğru yola koyulduk.
Aracımızın hızını azalttık ve camlarını da açtık. Meşe, Karaçam, Kazdağı gürgeni ağaçlarından oluşan ormanlarıyla Kazdağları bölgesini gözünüzün önüne getirin. Rüzgârın sesi kuş cıvıltıları arasında yavaş yavaş temiz havayı içimize çekerek Kızılkeçili ’ye yaklaşıyoruz. Gezgincilerin dedikleri gibi vadilerinde yürüyüşe çıkın, bisikletle dolaşın, uzaktan mis gibi nane kokusu yayan Naneli Pınar’da yüzün. Mola verin, vadilerin eşsiz güzelliğinde çayınızı yudumlayın, soğuk su kaynaklarından kana kana su için, yanınızda bulunan sevdiğinize sarılın, orman arasında bisiklet turu yapın.
Yaklaşık yarım saatte İda Nature Otel’e ulaştık Otelin işletmecisi Ali Bey bizi son derece konuksever bir biçimde karşıladı. Oteli gezdirdi ve tuz odaları konusunda ayrıntılı olarak bilgilendirdi. Sonra da bizi 40 dakika süreyle tuz odasına soktu. 40 dakikalık seansın bitiminde de ‘’Kazdağları aktiviteleri arasında, en önemlilerinden biri Tuz Odaları seanslarıdır.’’ Dedikten sonra devam etti.
Sağlık ve estetik yönünden sizi ve tatilinizi tamamlayacak olan tuz odalarının pek çok faydası bulunmaktadır. Tuz Odalar Cildi yeniler, genleştirir, sindirim ve dolaşım yolu hastalıklarında tedavi edici özellikler taşır. Astım, bronşit gibi solunum yolu hastalıklarında etkili tedavi şekillerinden biridir. Kalp hastalıklarına iyi gelmektedir. Bir kaçına örnek verdiğimiz, Tuz Odaları sağlık konusunda insan vücuduna verdiği destek bütün dünyaca kabul edilmiştir.
Otelin kendisini ve bungalovlarını gezdikten sonra, teşekkür ederek rotamızı Zeytinli ’ye çevirdik. Kazdağları eteklerinde bulunan Zeytinli, Edremit İlçesine bağlı bir köy olup, Akçay ile Edremit arasındadır. Zeytinli beldesi adını yörenin en önemli ekonomik faaliyeti olan “zeytin ”den almıştır. Asıl Zeytinli köyü Kazdağı eteklerindedir. 1990’lı yıllarda Akçay’ın birer tatil köyü olarak yurt çapında tanınmasıyla birlikte, Zeytinli de deniz turizmi açısından önem kazanmış ve giderek gelişmiştir.
Zeytinli sahil bandı Akçay’a 15 dakika uzaklıkta olup bir dere ile birbirinden ayrılmaktadır. Plajı ve denizi temizdir. Zeytinli sahilinde az sayıda da olsa moteller bulunmakta olup, bunlar sadece yazın hizmet vermekte ve önceden rezervasyon yapılması gerekmektedir. Sahilde birçok cafe, restoran ve diskoya yürüyüş mesafesindedir. Plajı çok daha temiz ve sakin olduğundan Akçay’a göre tercih sebebidir. Deniz soğuk olmakla birlikte daha az taş ve denizkestanesi bulunmaktadır.