Endülüs İzlenimleri 2
14 Kasım 2016 Pazartesi, Marbella Endülüs…
Endülüs’ün cennet mekânlarından biri olan Puerto Banus Marbella’da üçüncü günümüz. Costa del Sol olarak adlandırılan İspanya’nın ”Güneş Sahili” bir Dünya Cenneti olarak biliniyor. Dünyanın en iyi 10 plajından biri bu sahillerde bulunuyor. Bölgede yılın yaklaşık 300 günü güneşli olup bölgenin ortalama sıcaklığı 8-18 derece santigrat olarak veriliyor.
Costa del Sol’un en popüler bölgesi olan Puerto Banus’un oluşumu ve gelişmesinde Suudi Kral ve prenslerinin katkısı büyük olmuş. 1950 yıllarının başında “Marbella Club Hotel” i inşa ettiren Avusturyalı Prens Alfonsso von Hohenlohe, yörenin eski Belediye Başkanı, zengin işadamı ve Atletico Madrit futbol takımının başkanı Jesus Gil de başlangıcı yapanlardan olmuş. Oldukça zengin, girişimci ve inşaatçı olan Puerto Banus ile Jose banus kardeşler sıra dışı bir Endülüs Köyü oluşturmaya karar vermişler.
Mimar Noldi Schrech tasarımlarıyla işe başlanmış. Öncelikle lüks bir marina ile uluslar arası ünlü markaların da yer alacağı alış veriş kompleksleri oluşturmakla işe başlanmış.Yapılan marina ya da yat limanına 1 000 civarında büyük tekne aynı anda rıhtıma yanaşabilmekte ve bağlanmaktadır. Suudi ve Arabistan Kralları, prensleri ve dünyanın en zengin bireyleri için butikler, barlar ve gece kulüpleri Marina rıhtımına paralel olarak yapılmış. 1970 yılında proje tamamlandığında dillere destan bir açılış gerçekleştirilmiş.
Yörede yaklaşık 650 yıl hüküm sürmüş olan Endülüs Emevi Devleti’nin izleri korunmuş ve turizmin hizmetine sunulmuş. 756 yılında kurulan İslam Endülüs Emevi Devleti ve beylikleri Gırnata’nın düşmesiyle son bulmuş. Aragon Kralı Ferdinand ile evlenen Kastilya Kraliçesi I. İsabel tarafından 1492 yılında Yahudilerle Müslüman Araplar Endülüs’ten kovulmuşlar. 1492 yılında kovulan Araplar, zenginlikleriyle yeniden Endülüs’e dönmüşler. Buradaki projeleri destekledikleri gibi saraylar da yaptırmışlar.
Costa del Sol olarak bilinen Güneş Kıyısının 7 km’lik bölümü konaklama yerimiz ile Marbella arasındadır. Muhteşem kumsallarına paralel olarak oluşturulan Yaya ve Bisiklet Yolunu geçen yıl iki kez yürüyerek keşfetmeye çalışmıştım. Bu kez eşimle birlikte bu yolda yürümek istiyoruz. Eşim pes edinceye kadar yürüdükten sonra, yürüme yoluna paralel olan otoyola çıkarak belediye otobüslerinden biriyle Marbella’ya gitmek istiyoruz.
Rio Verde deresi üzerindeki köprüden geçerek Puerto Banus’tan Marbella’ya doğru harekete geçiyoruz. Rotamız üzerinde 7 km’lik Güneş sahili boyunca değişik adlarla sıralanmış plaj bölgeleri var. Deniz ağzı kapatılarak yapay gölet ve sazlığa dönüştürülmüş nehri geçtikten sonra ilk karşılaştığımız plaj ”Playa de Rio Verde”… Yaklaşık 1500-1600 metre uzunluğundaki bu plajın kumları ince ve temiz olup, deniz dalgasızdı. Biraz ilerleyince bir tatil sitesi müşterilerinin kıyıdaki kumlara yayılarak güneşlendiklerini görüyoruz. Yaklaşık 25 dakika yürüdükten sonra denize ulaşan, ancak suyu olmayan küçük bir ırmak ve üzerindeki köprü karşımıza çıkıyor. Köprünün sol tarafına dikilmiş oldukça büyük bir levha üzerinde ‘’Viva Verde’’ yazmakta olup, iki daireden birinin içinde yürümekte olan bir yaya, diğerinde ise bisiklet vardı. Viva Verde’nin Yeşil Yol anlamına geldiğini öğreniyoruz. Beş dakika sonra da Güneş Sahili’nin en güzel plajlarından birine daha, Playa de Casaplanca’ya ulaşıyoruz.
Viva Verde’de dikkatimizi çeken ve çok hoşumuza giden bir yapılanma ile karşılaştık. Her şeyden öce, en doğal ihtiyaçlarımızdan bir olan tuvalet ihtiyacı çözülmüştü burada. Ortalama 500 metrede bir temiz, bakımlı ve ücretsiz tuvaletler vardı. Yeşil Yol olarak tanımlanan Viva Verde üzerinde, yorulan yayalar için banklar konulmuştu. Bunlar arasında ateşin çiçeklere dönüştüğü seramiklerden yapılmış banklara da rastladık.
Ayrıca su, meşrubat, bira ve benzeri içeceklerin bulunduğu büfelerin yanı sıra plaj bölgesinde yemek yiyebileceğiniz, panoramatik deniz keyfi yapabileceğiniz, sörf yapanları izleyebileceğiniz restoranlar da vardı. Açıkçası her şey insanlar içindi. Avrupa kentlerinin birçoğunda ‘’Keyif Bulvarı’’ olarak tanımlayabileceğimiz ‘’Paseo Maritimo’’ gibi yerler vardır. Viva Verde’nin Marbella girişine yaklaştığımız yerdeki adı ‘’Paseo Maritimo’’ dur.
Gerçekten de bir keyif bulvarıdır Viva Verde ve uzantısı… Aileler çocuklarını bisikletleriyle birlikte yanlarına almışlar. Şimdiden bisiklet sporu alışkanlığını kazandırmaya çalışıyorlar. Bir taşla üç kuş vurmaktan öte bir uygulama bunlar. Sağlık üzerindeki etkilerinin yanı sıra ulaşımda kullanıldığı için keseye yararlı, ulaşım giderleri azalıyor. Bisikletlerde yakıt kullanılmadığından, sera etkisi yapan karbon salınımı yok ve çevreci araçlar. Daha yaşanır ve güzel bir dünyaya katkıları var.
Daha yaşanır bir dünyaya katkısı olan Yeşil Yolu, yaklaşık birbuçuk saatte eşimle birlikte geçerek Marbella’ya giriş yapıyoruz. Kesemize ve keyfimize uygun bir kafeye oturarak, hem soluklanıyoruz hem de bir şeyler içyoruz. Yeterince dinlendikten sonra da Alameda Parkı geçerek Antik Marbella’nın sokaklarına giriyoruz. Dünkü gezimizde göremediğimiz yerleri keşfetmek istiyoruz…