Hotel Melia Marbella Banus

Endülüs’ün giriş kapısı Malaga’nın yaklaşık 70 km güneybatısında bulunan Puerto Banus Marbella’ya 20 ay sonra ikinci kez geldik.  Melia Marbella Banus dört yıldızlı bir otel olup, Endülüs’teki birer haftalık evlerimizden biri bu otel kompleksi içinde.

Uluslararası Devre Tatil Değişim Sistemi RCI kanalıyla bu olanaklara kavuşuyoruz. RCI sayesinde dünyanın 80 ülkesinde birer haftalık eve sahip oluyoruz. Bunun karşılığında da Antalya Kemer Çamyuva’da Simena Villaları’nda bulunan 240 metrekarelik devre mülkümüze gitmiyoruz.

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da açık mutfaklı ve oldukça donanımlı bir odayı bize ayırdı. Bir artı bir yapısında olan bu otel odasında 4 kişilik mutfak takımı, elektrikli ocak, su ısıtıcısı, masa, sandalyeler, televizyon ve klima bulunmaktadır.

Geldiğimiz gün şampanya ile karşılandığımız dördüncü kattaki odamızın çok güzel bir balkonu var. Balkonumuz bir tarafından otelin muhteşem peyzajlı bahçesi ve çağlayanlı havuzlarına bakarken, diğer tarafından da Alboran Denizine bakıyoruz.

Alboran Denizi Akdeniz’in en batısında, İspanya’nın güney kıyılarıyla Fas’ın kuzey kıyıları arasında kalan bölgedir. Cebelitarık Boğazı üzerinden Atlantik Okyanusu’na açılır. Bölgedeki Alboran Adası İspanya’nın kontrolündedir.

Otelin bütün aktivitelerinden yararlanabildiğimiz gibi, bize göre biraz pahalı olan restoranından da yararlanabileceğiz.

Ne var ki zamanımızın büyük bölümünü çevre gezileriyle geçirmekteyiz. Bu nedenle de odamızda-evimizde yemek ve içmek zorundayız. Zaten sabahın erken saatlerinde turlara katıldığımızdan otelde kahvaltı yapma olanağı yok. Ayrıca evimiz olarak algıladığımız odamızdaki kahvaltı Türkiye özlemini de gideriyor.

13 Kasım 2016 Pazar, Puerto Banus Marbella…

Endülüs’te, Akdeniz’in sıcak kıyılarında bir Dünya Cenneti olarak bilinen Puerto Banus Marbella ’ya ikinci kez gelmiş bulunuyoruz. Geçen yıl, 7 Mart 2015 tarihinde, 40. Evlilik yıl dönümümüz olan 15 Mart 1975 yılını kutlamak için gelmiştik eşim Serap ile…

Sosyoloji bilimi Turizmi, insanların bir toplum içinde birlikte yaşamlarının belirli bir yönünü oluşturan sosyal bir olay olarak kabul etmektedir. Bu nedenle seyahatler ve konaklamalar sırasında kurulan ilişkiler farklı sosyal ve kültürel yapılara sahip toplumlar arasında bir etkileşim sağlamaktadır. Bu etkileşim de bilgide, görgüde, gelenekte, kültür yapılarında zamanla değişikliklere neden olmaktadır. Böylelikle olaylara daha evrensel boyutlarda bakılabilmektedir. Empati kurmak kolaylaşmakta, yerel yöneticilerin beyanları daha değişik referans çerçeveleri ile değerlendirilmektedir. Bu düşünceden hareketle biz Akıncı ailesi olarak yerleşik yazlık almak yerine, bir haftalık devre mülk almayı seçtik.

Bir Dünya Cenneti olarak tanımladığımız Antalya Kemer Çamyuva’da bulunan Simena Villalarında 240 m2 lik bir devre mülk aldık 1999 yılında. Yılda 300 dolar ödediğimiz devre mülkümüz RCI sistemine bağlı… RCI Dünyanın en büyük Devre Tatil/Mülk Değişim Sistemidir. Sisteme dâhil olan kişi ya da aile, dünya üzerindeki RCI üyesi yerlerde, küçük bir değişim ücretleri karşılığında, tatil yapma şansına sahip olmaktadır. Bu sistem sayesinde, istersek küçük bir ek ücret karşılığında, Puerto Banus Marbella’daki Hotel Melia’dan bize açık mutfaklı bir dairenin kullanımını sağlayabiliyoruz. Yine istersek, Dünyanın sisteme bağlı 80 ülkesinden herhangi birinde bir haftalık evimiz olabilir. Nitekim Fransa’nın güney sahillerindeki Cote D’Azur’da da iki kez bu olanaklara sahip olduk. Endülüs bölgesinde de ikinci kez olmak üzere, Melia Banus Marbella ’da bir hafta daha kalabilme olanağı bulduk.

Açık mutfağın bulunduğu dairemizde televizyon, yemek ve çalışma masaları, ütü ve ütü masası, mini bar ve buzdolabı, tost makinesi, su ısıtıcısı, ekmek kızartma makinesi ve bir mutfakta bulunması gereken her türlü kap kacak vardı. Her gün havlu ve çarşafların değiştiği bu bir haftalık yeni evimiz bize özgürlük kapılarını açtı. RCI sistemiyle, bir tur şirketine bağlı olmaktan kurtulduk. Endülüs Turizmindeki görülmesi gereken yerleri kendimiz belirleme şansına eriştik. Yeni evimizin bağlı bulunduğu Hotel Melia yönetimi de bize çok yardımcı oldu.

Melia Banus Marbella dört yıldızlı bir otel olup; çatı terası, açık tenis kortu ve kapalı havuzu ile Puerto Banus Marbella şehrinde lüks bir ortam sunmaktadır. Oldukça lüks ve donanımlı olan otelde ayrıca Türk hamamı, jakuzi/sağlık havuzu ve sauna gibi bir çok mekan bulunmaktadır.

Melia Marbella Banus, aydınlık ve ferah odalara sahiptir.  Her odada özel banyo, çalışma masası ve mini bar bulunmakta, ayrıca kablosuz internet imkânları sağlanmaktadır. Konaklayanlar için ayrıca otel içinde restoran ve bar mekânı ile akşamları yemek ve içki mekânları da bulunmaktadır. Günün belirli zamanlarında konuklar için ayrıca oda hizmeti de bulunmaktadır. Otelin konumunu ve ayrıcalıkların tanımak için, yer aldığı Puerto Banus Marbella şehrini tanımak gerekir.

Endülüs’te, Akdeniz’in sıcak kıyılarında bir Dünya Cenneti olarak biliniyor Puerto Banus Marbella… Yılda ortalama 5 milyon ziyaretçisi olan Puerto Banus Marbella Costa Del Sol olarak bilinen bölgenin en önemli turizm merkezi… Dünyanın en iyi 10 plajından biri Costa del Sol olarak bilinen Marbella sahillerinde bulunmakta olup, tamamen ücretsiz olan bu plajlar buraya ve daha ileriye uzanıyor.  Ücretsiz duşları ve tuvaletleri de dikkatimizi çeken oluşumlardan biri.

Costa del Sol ya da “Güneş Sahili”, Güney İspanya’nın Akdeniz kıyısında kilometrelerce uzanan bölgeye verilen bir adlandırma… Bölgede yılın yaklaşık 300 günü güneşli olup ortalama sıcaklık 25 derece santigrat olarak veriliyor tanıtım broşürlerinde. Endülüs sahilleri tüm dünyada olduğu gibi, tatil köyleri, oteller ve yazlık villalarla dolu. Puerto Banus ile Marbella arasındaki 7 km’lik sahil şeridi de böyle. Bu tatil sitelerinin, konaklama yerlerinin ve evlerin taşıdıkları dış çizgilere bakınca, bunların Araplara ait bir tarz olduğunu anlıyorsunuz.

Yaklaşık 650 yıl hüküm sürmüş olan Endülüs Emevi Devleti’nin izleri korunmuş ve turizmin hizmetine sunulmuş. 756 yılında kurulan İslam Endülüs Emevi Devleti ve beylikleri Granada’nın düşmesiyle son bulmuştur. Aragon Kralı Ferdinand ile evlenen Kastilya Kraliçesi I. İsabel tarafından 1492 yılında Yahudilerle Müslüman Araplar Endülüs’ten kovulmuşlar. 1492 yılında kovulan Araplar, zenginlikleriyle yeniden Endülüs’e dönmüşler. Suudi Kralları çok büyük araziler alarak köşkler ve saraylar yaptırmışlar. Costa del Sol’un en popüler bölgesi olan Puerto Banus’un oluşumu ve gelişmesinde Suudi Kral ve prenslerinin katkısı büyük olmuş.

1950 yıllarının başında “Marbella Club Hotel” i inşa ettiren Avusturyalı Prens Alfonsso von Hohenlohe, yörenin eski Belediye Başkanı, zengin işadamı ve Atletico Madrid futbol takımının başkanı Jesus Gil de başlangıcı yapanlardan olmuş. Oldukça zengin, girişimci ve inşaatçı olan Puerto Banus ile Jose Banus,  sıra dışı bir Endülüs Köyü oluşturmaya karar vermişler. Mimar Noldi Schrech tasarımlarıyla işe başlanmış. Öncelikle lüks bir marina ile uluslararası ünlü markaların da yer alacağı alış veriş kompleksleri oluşturmakla işe başlanmış.

Yapılan marina ya da yat limanına 1 000 civarında büyük tekne aynı anda rıhtıma yanaşabilmekte ve bağlanmaktadır. Suudi ve Arabistan Kralları, prensleri ve dünyanın en zengin bireyleri için butikler, barlar ve gece kulüpleri Marina rıhtımına paralel olarak yapılmış. 1970 yılında proje tamamlandığında dillere destan bir açılış gerçekleştirilmiş. Açılışa katılanlar arasında Ağa Han, Yönetmen Roman Polonski, kalp nakli öncüsü Dr. Christian Bernard, Julio İglesias’ın yanı sıra düğünleri dillere destan olan Monako Prensi Rainiar ve Prenses Grace Kelly de katılmıştır.

Boşuna denmemiş ‘’Cennet de Cehennem de bu dünyada’’ diye… Puerto Banus Marbella tam da bu deyime uygun Dünya Cennetlerinden biri. RCI sisteminin bir hafta süreyle bize sunduğu bu Cennet Mekânda, Hotel Melia Banus’taki açık mutfaklı dairemizde sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra Çay keyfi için İkinci kattaki dairemizin balkonuna çıkıyoruz. Balkonumuzda görsel bir şölen var. Şelaleli havuzları ile dünyadaki cennetlerden birini andıran otel bahçesi bizi kendimizden geçiriyor. Ayrıca balkonumuz Endülüs’ün sıcak denizine de bakıyor. Görüş alanımızda bir de asma köprü bulunuyor.

Çay keyfimizden sonra Puerto Banus’u daha iyi tanımak, yürümek ve alış veriş yapmak için çıkıyoruz. Yaklaşık bir km uzaklıktaki Hipercor Centro Comercial Costa Marbella adlı alış veriş merkezine gitmek istiyoruz. Görsel bir şölen oluşturan otel bahçesine iniyoruz. Çağlayanlı havuzlarını ve egzotik bitki örtüsünü gözden geçirip anı fotoğraflarımızı çekiyoruz. Bahçeden kıyı bölgesine çıkıyor ve sahile doğru yürüyoruz. Otelin doğusunda, bizim solumuzda denize ulaşımı engellenmiş bir ırmak var. Irmağın deniz ulaşımı engellenerek sulak bir alan ve bu alanda sazlıkların oluşumu sağlanmış. Kuşların ve ekosistemdeki diğer canlıların yaşam alanları oluşturulmuş. Üzerinde bir asma köprü bulunuyor. Köprüyü geçtikten sonra Marbella’ya ulaşımı sağlayan 7 km’lik bir yaya ve bisiklet yolu var.

Köprü üzerinde anı fotoğraflarımızı çektikten sonra, batıya yöneliyoruz. Kıyıda keyif bulvarı olarak tanımlayabileceğimiz Paseo Alberto Vidiella Tudores bulunuyor. Yaklaşık 500 metre uzunluğu bulunan bu keyif bulvarının kuzeyinde, denize karşı süper lüks olarak tanımlanabilecek tatil siteleri bulunmakta… Site içerisinde resort komplex olarak tanımlanacak bir yapılanma olduğundan, misafirlerinin her türlü ihtiyaçları karşılanıyor. Bu nedenle kumsalda birkaç kafe dışında yapılanma yok.

Sahilde büyük bir keyif alarak yürüdüğümüz bu keyif bulvarı bizi Av de las Naciones Unidas bulvarına götürüyor. Kavşak noktasında oldukça yüksek bir sütun üzerinde, denizi kucaklayan bronzdan bir heykel var. Heykelle ilgili olarak bilgi edinemedim ve bulamadım da… Kavşaktan biraz daha ileriye gider ve sola yönelirsek Puero Banus Marbella’nın yat limanına ulaşırız. Limanda demirleyen süper lüks yatların karşısında, sahilde dünyanın en ünlü markaları yer almakta…

Biz liman ziyaretini bir başka zamana bırakarak, kavşaktan kuzeye yöneliyor ve yaklaşık bir 500 metre daha ilerleyerek bir başka döner kavşağa ulaşıyoruz. Güzel bir peyzaj uygulamasının olduğu kavşak merkezinde Sürrealist sanatçı Salvador Dali’nin ‘’Gergedan’’ adlı yapıtı yer alıyordu. Gergedan, gergedangiller familyasından bugüne kadar soyunu sürdürebilmiş kara hayvanları içinde filden sonra en iri olan hayvan türüdür. Gergedan Boynuzunun cinsel gücü artırıcı (afrodizyak) etkisi olduğuna inanılıyor.

Sanatçı Salvador Dali, afrodizyak etkisi olduğuna inanılan ‘’Gergedan’’ ile ilgili güncesinde, “Bir kez daha Sigmund Freud’a teşekkür ediyorum. Büyük doğrularını daha yüksek sesle ilan ediyorum” diyerek, gerçeküstücüler üzerindeki Freud etkisini açıkça ifade eder. Sonra da, tipik bir Dali havai fişeği patlatmayı da ihmal etmez. “Ben Dali, derin bir tefekküre dalıp en ince düşüncelerimi ayrıntılarıyla çözümledikten sonra, şimdiye kadar farkına varmadan, tüm hayatım boyunca gergedan boynuzları yapmış olduğumu keşfettim…’’ demektedir. Gergedanın çevresinde dolaşarak boynuzunu inceledik ve birlikte anı fotoğrafları çektik.

Gergedan adlı yapıtı geride bırakarak alış veriş merkezine giriyoruz. Sanki yepyeni bir dünya var önümüzde, adeta bir alış veriş şehri gibi. Yok Yok… Aklınıza gelen ya da gelmeyen her şey var burada. İçinde kaybolduk adeta. Farkına varmadan iki saat dolaştıktan sonra, alış verişimizi yaparak Melia Marbella Banus’un yolunu tuttuk…