Las Ramblas Barselona

Katalunya Meydanı’nı Kristof Kolomb Meydanı’na bağlayan Rambla Caddesi, gündüz ve gece, günün her saatinde, bir ağaç denizini andıran bu ünlü caddede binlerce turisti ağırlamaktadır.

Caddedekiler Rambla atmosferini iliklerine kadar hisseder ve caddenin kıvrımları boyunca ilerlerken, zevkten kendilerinden geçerler.

Mağazalar, marketler ve kültürel kurumların bir arada bulunduğu bu mekânda çeşitli milletlerden yayaları, kafelerde oturan gözlemcileri, sokak sanatçılarını, bisiklet ve kaykaycıları birlikte bulabilirsiniz.

Adeta bir orman olan caddenin adı Rambla, dere yatağı anlamına geliyormuş. Yatağında ince kumu olan bir dere iken, çevresindeki yapılaşmanın yoğunlaşması ile birlikte dere kapatılarak cadde haline getirilmiş. Nitekim Google haritalarında, Katalunya’nın giriş kısmının ”Rambla de Canaletes” olarak yazıldığı görülmektedir.

Yaklaşık 1500 metre uzunluğundaki Rambla Caddesi; Katalunya Meydanından başlayıp, Portvell’e kadar sırasıyla, birbiriyle bağlantılı ve birbirini takip eden beş caddeden oluşuyor. Caddenin ortasında, neredeyse 5 şeritlik otomobil yolunu kapsayacak büyüklükte yaya bölgesi bulunuyor.

Yaya bölgesinin iki yanında ise,  Sağdaki gidiş, soldaki geliş olmak üzere, birer şerit otomobil ve kamyonlara ayrılmış. Yaya bölgesinin sağı ve solu, sık ve göğe yükselmiş ağaçlarla dolu. Caddeye yüksekten bakıldığında, sanki bir orman şeridi gibi görünüyor.

Barselona’nın kalbinin attığı yer olarak bilinen bu caddedeki 4 şamdanlı bir sokak lambasının alt gövdesinde 19. yüzyıldan kalma bir çeşme  (Font de Canaletes) bulunmaktadır.  Barselona’nın en ünlü ve en çok ziyaret edilen çeşmelerinden biridir.

16. Yüzyıla tarihlenen bu ünlü çeşmenin musluklarının bağlı olduğu bölüm bir futbol takımı kupasını andırmaktadır. Nitekim 1930 yıllarından beri Barcelona’nın ünlü futbol takımı FC taraftarları, geleneksel olarak, Barça futbol karşılaşmalarından sonra takımın zaferlerini kutlamak için burada toplanmaktadırlar.

İkinci bir nedene gelince; ”çeşmeden su içen herkesin Barselonalı olacağı” ve sonraki yıllarda en az bir kez daha Barselona’ya geleceği inancı yaygınmış. Bu inancın gerçekleşmesi dileğiyle, biz de çeşmeden suyumuzu içiyor ve cadde boyunca sahile doğru ilerliyoruz.

Caddenin sahile doğru devam eden yaya bölgesi; sokak sanatçıları, sokak ressamları, sokak hokkabazları, falcıları, modern dilencileri ve canlı heykelleriyle La Rambla, nın en hareketli ve renkli yeridir. 

Caddedeki Metro durağından 50 metre ileride sağda Carrera Nou de la Rambla ’ya girip, yaklaşık 30 metre daha yürüyünce, 4* yıldızlı ”Hotel Gaudi” görülür.

Hotel Gaudi’nin karşısında da Palau Güell bulunmaktadır. Gaudi’nin Kont Güell için tasarladığı bu malikâne, ”Palau Güell”, şimdi müze olarak hizmet vermektedir.

Bu bölgede, Gaudi’nin ünlü ve Unesco’nun Dünya Mirası listesinde yer alan ”Plaça Reial” adlı meydandaki bir başka olağanüstü eseri bulunmaktadır.

Gaudi’nin Neo- Gotik tarzda oluşturduğu binalar arasında, kare şeklinde düzenlenmiş Reial Meydanı, Katalanca ’da Reial Royal ya da Kral anlamında kullanılan bir sözcük.

1850’lerden kalma bu mekân, Kral Meydanı… 1835 yılında, zamanın kralı VII. Ferdinand’ın arzusu doğrultusunda, bölgedeki mülklere el konulması ve dini binaların yıkılmasıyla büyük bir arsa oluşturulmuş.

Meydanın ortasında Üç Zarafet çeşmesi bulunuyor. Çeşmenin her iki yanında bulunan iki sokak lambası genç Antoni Gaudi tarafından tasarlanmış. Kanatlı bir kask ve bir ejderhanın üzerine çıkarılanlar 1879’da yerleştirilmiş.

Onların çevresindeki kraliyet palmiyesi ağaçları meydana egzotik bir hava kazandırmış.

Perşembe, 9 Nisan 2009 Barselona…

Yılbaşının aceleci dansözleri gibiyiz. Her yere yetişmek ve her yeri görmek istiyoruz. Barselona Şaheserleri turunda Montjuik Tepesi, Güell Park ve Gaudi’nin ömrünü harcadığı Sagrada Familia görüldükten sonra Katalunya Meydanı’na gelmiştik. Rehberimiz otelimize döneceğimiz saati ve buluşma noktamızı belirttikten sonra bizleri serbest bıraktı.

Yorulduğumuzun ve acıktığımızın farkına varmamıştık Barselona Şaheserleri turunda. Neyse ki Katalunya Meydanı’ndaki Hard Rock Cafe bize acıktığımızı hatırlatıyor. Meydanda bir tur attıktan sonra önündeki şemsiyelerle güneşten korunaklı duruma getirilmiş, masalardan birine oturuyoruz. Tam karşımızda Katalunya Meydanı ve çevresindeki onlarca motosiklet. Deniz ürünlerinin yer aldığı kafede Kalamarlı sandviçler lezzetli ve ucuz. Adedi 2 Euro olduğundan, kesemize de uygun. Yanına içecek olarak limonata alıyoruz. Hem karnımızı doyuruyor, hem de dinleniyoruz. 

Katalunya Meydanı Barselona (Google Earth)

Karnımızı doyurup, yeterince dinlendikten sonra bizi Kristof Kolomb heykelinin bulunduğu sahile götürecek olan La Rambla Caddesi’ne girmek istiyoruz. Gündüz ve gece, günün her saatinde, bir ağaç denizini andıran bu ünlü caddede binlerce turist bulunmaktadır. Demişti rehberimiz. Caddedekiler Rambla atmosferini iliklerine kadar hisseder ve caddenin kıvrımları boyunca ilerlerken, zevkten kendilerinden geçerler. Mağazalar, marketler ve kültürel kurumların bir arada bulunduğu bu mekânda çeşitli milletlerden yayaları, kafelerde oturan gözlemcileri, sokak sanatçılarını, bisiklet ve kaykaycıları birlikte bulabilirsiniz.

Bir buçuk kilometre uzunluğundaki bu caddeyi, İstanbul’daki İstiklal Caddesine benzettik biraz. Bir farkla, istiklal Caddesi hem dar hem de ağacı olmayan bir yaya bölgesidir. Oysa yürümekte olduğumuz cadde adeta bir orman… La Rambla da denilen Las Rambla, dere yatağı anlamına geliyormuş. Yatağında ince kumu olan bir dere iken, çevresindeki yapılaşmanın yoğunlaşması ile birlikte dere kapatılarak cadde haline getirilmiş. Nitekim Google haritalarında, Katalunya’nın giriş kısmının ”Rambla de Canaletes” olarak yazıldığı görülmektedir.

Yaklaşık 1.5 kilometre uzunluğundaki La Rambla Caddesi; Katalunya Meydanından başlayıp, Portvell’e kadar sırasıyla, birbiriyle bağlantılı ve birbirini takip eden beş caddeden oluşuyor. Caddenin ortasında, neredeyse 5 şeritlik otomobil yolunu kapsayacak büyüklükte yaya bölgesi bulunuyor. Yaya bölgesinin iki yanında ise,  Sağdaki gidiş, soldaki geliş olmak üzere, birer şerit otomobil ve kamyonlara ayrılmış. Yaya bölgesinin sağı ve solu, sık ve göğe yükselmiş ağaçlarla dolu. Caddeye yüksekten bakıldığında, sanki bir orman şeridi gibi görünüyor.

La Lambra Barselona (Google Earth)

Barselona’nın kalbinin attığı yer olarak bilinen bu cadde, İstanbul’daki İstiklal Caddesini andırıyor demiştik. Caddede yürümeye başlıyoruz. Birkaç dakika sonra, 4 şamdanlı bir sokak lambasının altında su içenleri görünce yanlarına yaklaşıyoruz. Sokak lambasının alt gövdesinde 19. yüzyıldan kalma bir çeşme  (Font de Canaletes) olduğunu görüyoruz.  Barselona’nın en ünlü ve en çok ziyaret edilen çeşmelerinden biridir. Nedenlerinden biri futbolla ilişkili olmasıdır. 16. Yüzyıla tarihlenen bu ünlü çeşmenin musluklarının bağlı olduğu bölüm bir futbol takımı kupasını andırmaktadır. Nitekim 1930 yıllarından beri Barcelona’nın ünlü futbol takımı FC Barcelona’nın taraftarları, geleneksel olarak, Barça futbol karşılaşmalarından sonra takımın zaferlerini kutlamak için burada toplanmaktadırlar.

Font de Canaletes Barselona (Google Earth)

İkinci bir nedene gelince; ”çeşmeden su içen herkesin Barselonalı olacağı” ve sonraki yıllarda en az bir kez daha Barselona’ya geleceği inancı yaygınmış. Bu inancın gerçekleşmesi dileğiyle, biz de çeşmeden suyumuzu içiyor ve cadde boyunca sahile doğru ilerliyoruz.

Font de Canateles La Lambra Barselona (Google Earth)

Caddede Katalunya’ dan başlayıp, Kolomb Meydanında biten Metro hattı var.  Cadde boyunca 5 Metro durağına rastladığımızı anımsıyorum. Toplu taşım ulaşımı kolay ve ucuz. Avrupa’nın her yerinde olduğu gibi, taksi ile ulaşım hem pahalı hem de taksi bulmak zor. Katalunya durağından, yaklaşık 6oo -700 metre sonra, ”Liceu” Metro durağına ulaşıyoruz. Bu duraktan sahile doğru devam eden yaya bölgesi; sokak sanatçıları, sokak ressamları, sokak hokkabazları, falcıları, modern dilencileri ve canlı heykelleriyle La Rambla, nın en hareketli ve renkli yeridir. 

Rambla Caddesi Barselona

Denize doğru, Liceu Metro durağından 50 metre ileride sağda Carrera Nou de la Rambla ’ya girip, yaklaşık 30 metre daha yürüyünce, 4* yıldızlı ”Hotel Gaudi” görülür. Hotel Gaudi’nin karşısında da Palau Güell bulunmaktadır. Gaudi’nin Kont Güell için tasarladığı bu malikâne, ”Palau Güell”, şimdi müze olarak hizmet veriyormuş. Gaudi’nin bu eserlerini dışarıdan seyrediyor ve tekrar La Rambla ’ya dönüyoruz.

Rambla Barselona 

Tanıtım broşürlerinde, bu bölgede, Gaudi’nin ünlü ve Unesco’nun Dünya Mirası listesinde yer alan ”Plaça Reial” adlı meydandaki bir başka olağanüstü eserinin bulunduğunu görüyoruz. ”Liceu” Metro durağından 150 metre ileride, sol kolda, Restorante Brazil ile Hotel Fornes arasındaki dar bir sokak konumundan sola dönüp, 100 metre ilerlediğimizde, Gaudi’nin Neo- Gotik tarzda oluşturduğu binalar arasında, kare şeklinde düzenlenmiş Reial Meydanına ulaşıyoruz. Katalanca ’da Reial Royal ya da Kral anlamında kullanılan bir sözcük.

La Lambra Barselona (Google Earth)

1850’lerden kalma bu mekân, Kral Meydanı… 1835 yılında, zamanın kralı VII. Ferdinand’ın arzusu doğrultusunda, bölgedeki mülklere el konulması ve dini binaların yıkılmasıyla büyük bir arsa oluşturulmuş. Birkaç yıl sonra Mimar Francesc Molina monarşiyi desteklemek amacıyla lüks bir meydan tasarlamış. Kral VII. Ferdinand, meydanın ortasındaki at sırtında onu tasvir eden bir heykel gibi ölümsüzleştirilecekti. Anıttan hiçbir iz kalmamış. Üç Zarafet çeşmesi duruyor. Orta çeşmenin her iki yanında bulunan iki sokak lambası genç Antoni Gaudi tarafından tasarlanmış. Kanatlı bir kask ve bir ejderhanın üzerine çıkarılanlar, 1879’da yerleştirildi. Onların çevresinde, kraliyet palmiyesi ağaçları meydana egzotik bir hava kazandırmış. Meydanın her tarafında rölyef ve pişmiş toprak dekorasyonlu üniform ve asil yapılar var. Barselona’daki önemli ailelerin evdeydiler.

Plaça Reial Barselona

Burası Barselona’nın en canlı ve sevilen portikolu-revaklı meydanıdır. Madrid’deki Mayor Meydanı’nda olduğu gibi, burada da taş binaların üstleri otel, altlarıysa; kafeler, lokanta ve hediyelik eşya satan dükkânlarla dolu. Meydandaki tasarımların boyutları büyültülmüş, eklentiler ve aydınlatmalar yardımıyla meydan zenginleştirilmiş. Meydandaki Neo Klasik lambalar Gaudi tarafından tasarlanmış.

Kral Meydanı Rambla Caddesi Barselona (Google Earth)

Plaça Reial ’den çıkıp, tekrar Rambla Caddesine giriş yapıyoruz. Katalunya Meydanından Kolomb’a giderken; La Rambla Caddesinin solunda kalan bölge, Eski Barselona olup, ”Barri Gotic” olarak tanınıyor. Bölge korunmuş, yıkım ve yeni yapıya izin verilmemiş. Sağda kalan bölge ise ”El Rayal” olarak biliniyor. Raval Barselona’da ilginç ve heyecan verici bir alandır. El Raval, tarihi Barselona’nın ikinci aşamadaki gelişiminin bir parçasıdır ve 20. yüzyılın başında şehir surları çıkarılana dek Eixample bölgesi inşa edilinceye kadar yoğun bir şekilde nüfus kazanmıştır. El Rayal’in batısında yeni yapılaşma var.

La Lambra Barselona (Google Earth)

Barri Gotik bölgesindeki sokaklardan birine rastgele girdik ve kendimizi, ” Sant Josep Oriol” Meydanında bulduk. Meydan Santa Maria del Pi Bazilikasının Mezarlığı imiş zamanında. Adını Bazilika Papazı Josep Oriol’den almış. Dikdörtgen şeklindeki bu meydana yerleştirilmiş son derece şık masalara, çevredeki kafelerden, yiyecek ve içecek servisi yapıldığını, fiyatların da uygun olduğunu görünce, oturduk. İçecek olarak limonata söyledik. Susuzluğumuzu giderip, dinlendikten sonra Rambla caddesine çıkıp, sahile doğru salınarak ve çevreyi gözlemleyerek yürüdük. Caddedeki Opera binasını geçtikten sonra Kristof Kolomb Meydanına ulaşmıştık.

Sant Josep Oriol Barselona

Kolomb Meydanı ve yeni liman Port Vell, bir yönüyle İstanbul’daki Taksim Meydanını, diğer yönüyle de Eminönü ve Karaköy’ü anımsatıyor. Anımsatıyor, çünkü Taksim anıtı yerine Kristof Kolomb anıtı gelirken, yeni liman Port Vell nedeniyle de Karaköy ve civarına benziyor. Karaköy’deki gümrük binaları ve marina, Kolomb civarında da aynen var. En az 60 metre yüksekliğindeki Kolomb ’un görkemli heykeli, arkasını Barselona’ya dönmüş. Karşıladığı turistlerin şehri kucaklaması için elinden geleni yapan bir eda ile denize ve ufuk çizgisine bakıyor.

Plaça Colom Barselona (Google Earth)

Picasso, Salvador Dali gibi sanatçıları, Gaudi gibi mimarları yetiştiren Barselona, uluslararası sanat etkinliklerinin de merkezlerinden biridir. 1881 yılında, kent yönetimi Kolomb ’un anıt heykeli için karar alır. Katalan sanatçılar arasında yarışma düzenlenir. Yarışmayı kazanan sanatçı Gaita Buina’nın tasarımı beğenilir ve 1882 yılında çalışmalar başlar. 1888 Evrensel Sanat Etkinlikleri çerçevesinde, çevre düzenlemesi tamamlanır ve heykel yerine konulur. Anıtın önünden Barselona’ya bakıldığında, Port Olimpik tarafında 44 katlı iki gökdelen görülür. İspanya’nın en yüksek binaları olan gökdelenlerden birinde ofisler, diğerinde Arts Hotel bulunur.