Fransa Askeri Müzesi

Serbest günlerimizin ikincisinde bir kez daha Paris’i yürüyerek tanıma turumuzu sürdürüyoruz. Dünyanın en iyi keyif bulvarı olarak tanımlanan Şanzelize’ de Zafer Takı olarak da tanımlanan Özgürlük Anıtı başlangıç noktamız oldu.

Placa de la Concorde yönündeki rotamızda, III. Alexandre Köprüsü’ne giden caddeye girer girmez Grand ve Petit Palais olarak bilinen yapıları tanımaya çalışmış, sonra da köprüye ulaşmıştık. Seine Nehri üzerindeki anıtsal ve en güzel köprülerden biri olan III. Alexandre Köprüsü gezilip, fotoğraflar çekildikten sonra köprünün güney ucuna yöneldik. Yaklaşık 500 metre uzaklıkta, altın varaklı kubbesi ile Les İnvalides’i görüyoruz. Bu ihtişamlı yapının orta kısmında, altın varaklı kubbesi altında Napolyon Bonapart’ın anıt mezarının bulunmakta olduğunu öğrenmiştim.

Paris Anıları-Les İnvalides

Les İnvalides ya da Hotel National des İnvalides… İçinde pek çok farklı yapı barındıran, büyük ölçüde Fransa’nın askeri tarihiyle ilintili olan bir anıtsal yapılar topluluğudur Les İnvalides. 24 Şubat 1670 tarihinde, XIV. Louis’in emriyle yapılmasına karar verilmiş. Monarşinin savunması için canını verenlerin onuruna ve XIV. Louis döneminde kanlarını akıtarak gazi olan askerlerin kalan günlerini sükûnet ve rahatlıkla geçirebilmeleri amacıyla inşa edilmiş. Günümüzde de gazileri ağırlamaya devam etmektedir demişti rehberimiz.

Anıt, askeri nekropol ve çok sayıda müze dâhil olmak üzere, pek çok yapıya ev sahipliği yapmaktadır. IV. Henry ile III. Henry’nin bir projesi olan Les İnvalides 14. Louis tarafından, 1670 yılında hayata geçirildi.  XIV. Louis tarafından da gelecek kuşakları bilgilendirme amaçlı, bir tanıtım yazısı yazdırıldı. Bu tanıtım yazısında ‘’ , ‘’Monarşinin savunması için canını veren ve kanlarını akıtan insanlar, kalan günlerini sükunet ve rahatlıkla geçirebilmesi için diye’’  yazmaktadır.

Anıtsal yapılar topluluğu olan Hotel National des İnvalides;  bir Kilise, bir üniforma yapım evi, bir basımevi, yaşlı askerler için bir misafirhane ya da bugünkü adıyla huzurevi ve bir askeri hastane barındırmaktadır. 15 Temmuz 1804 tarihinde, Les İnvalides kilisesinde şatafatlı bir resmi tören düzenlenmiştir. Bu törende Napolyon Bonapart yetenekli subaylara Legion D’Honneur Nişanını ilk kez vermiştir. Les İnvalides yapılar topluluğuna,1872 yılında topçuluk müzesi ve 1896 yılında tarihi ordu müzesi olmak üzere iki müze daha eklenmiştir.

Bu iki müze 1905 yılında birleştirilerek Askeriye Müzesi olmuştur.  Büyük bir askeri bir müze olan Musee de L’Armee de Orta Çağ’dan İkinci Dünya Savaşına kadar askeri üniformalar, silahlar, araç gereçler burada görülebilir. Ayrıca burada Türkiye, Çin, Japonya ve Hindistan gibi yerlerden getirilen parçalar da mevcuttur. Fransızların ünlü İmparatoru Napolyon’un mezarı Askeri Müze’nin içindeki Saint-Louis-des-İnvalides Katedrali’nde bulunuyor.

Napolyon Bonapart 1821’de, 51 yaşında, St. Helena adasında öldüğünde Geranium vadisine gömülmüş, 1840′ a kadar burada yatmış. Daha sonra 1840 yılında Louis Philippe’nin talimatı ile Paris’e getirilmiş, resmi bir cenaze töreni düzenlenmiş ve St. Jerome’s şapeline gömülmüş. 1861’de Les İnvalides’ teki mezar tamamlanınca buraya taşınmış.  Müzenin avlusuna girdiğinizde gözünüze ilk çarpan şey karşı balkondan size doğru bakan Napolyon’un dev heykeli oluyor.

Müzenin Seine Nehri’ne bakan ön yüzü 196 metre uzunluğundadır. 15 kadar avlusu olan yapının bu kısımları askeri geçitler için kullanılmaktaydı. Robert de Cotte tarafından tasarlanan 500 metre uzunluğundaki bir meydan Les İnvalides’i Sen Nehrinden ayırır. Paris’in en görkemli müzelerinden biri olan Fransız Askeri Müzesi, görkemli İnvalides binası ve Napolyon’un mezarının da yer aldığı yedi farklı bölümden oluşan çok kapsamlı bir savaş tarihi müzesi…

Paris Anıları-Askeri Müze

Diğer pek çok Paris müzesinde olduğu gibi bu müze de, bırakın içindeki birbirinden değerli sergi objesini, başlı başına binayı gezip görmek için bile ziyaret edilmeye değer muhteşem bir yapıdır. Yapının içine girmeseniz bile o muhteşem altın yaldızlı kubbeleri yakından inceleyin ve parkında oturup soluklanın demişti rehberimiz. Les İnvalides’i bahçesindeki topların namluları Elysees Sarayı’na doğru yönlendirilmiş. Bunun sembolik anlamı Fransa’da halkın egemenliğinin bulunduğu ve her zaman silahları tekrar ele geçirebileceklerinin Elysees Sarayı’ndakilere uyarısıymış. Zaman kısıtlaması nedeniyle Askeri Müzeyi gezemedik. Saint Dominique Caddesi’ni izleyerek, Eyfel Kulesi’nin panoramik fotoğraflarının çekildiği Champ de Mars’a gitmek üzere yola koyulduk…

Share Button