Marmaris Bozburun Taşlıca

Turunç’tan, Bozburun Yarımadası’nın bir bölümünü keşfetmek için çıktığımız yolculukta en önemli uğrak noktalarımızdan biri olan Selimiye’de mola vermiştik.

Yaklaşık 2 saat zaman geçirdiğimiz bu muhteşem yöreden ayrıldıktan 15 dakika sonra Marmaris’in Bozburun Taşlıca Mahallesi’ne ulaştık.

Bozburun adını coğrafî görünümünden almış olup, dağları boz renktedir ve doğal bir buruna sahipti.

Bağlı olduğu Marmaris ilçesine en uzak tatil beldelerinden biri olan Bozburun’un güneyinde Yunan adalarından biri olan Rodos Adası bulunurken batısında ise Simi Adası (Sömbeki) yer almaktadır.

Geçmişi yaklaşık dört bin yıl öncesine kadar uzanan Bozburun Taşlıca’da birçok antik kent bulunuyor. Eskiden burada yaşayanlara “kum halkı” deniliyormuş.

Plaj otopark levhalarını izleyerek sahile, Amas Plajı’na ulaştık. Arabamızı park ettikten sonra soyunma kabini derdine düştük. Düştük çünkü Selimiye’de soyunma kabini ve şezlong ücreti olarak 150 TL istemişlerdi.

Plajdaki, üzeri tenteneli masaların bulunduğu işletme sahibi olduğunu sandığım birine ”soyunma kabini var mı, varsa ücreti nedir?” sorusuna aldığım yanıt ”soyunma kabini bulunmakta ve ücretsizdir” yanıtını aldım.

Eşim işletmenin soyunma kabinine girerken ben yardımcı olan işletme sahibi ile tanıştım. Mr. PUB adlı işletme sahibi Murat Kaya idi bize yardımcı olan. Murat Bey ile koyu bir sohbeti sürdürürken eşim üstünü değiştirmiş ve denize girmişti.

Murat Bey’in de söylediği gibi, Ege Bölgesinin en sakin, en sessiz tatil beldelerinden biriydi Bozburun Taşlıca Mahallesi.

Yoğun iş hayatından, şehrin karmaşasından, gürültü, patırtısından kaçmak için ideal bir yerdi.

Şirin ufak pansiyonlar, butik oteller, küçük restoranlar bulunuyordu.

Tarıma elverişli alan yok denecek kadar az. Daha ziyade taşlık topraklık bir yerdi

Hatta onlarca yıl önce köye gelen Yaşar Kemal bile,

Kayalıktır. Bozburun diye ad takmışlar. Yakışmış”

Diye yazısında belirtmişti.

Antik dönemde de adı taşlık-topraklık yer anlamına gelen “Trakheia” olduğunu söyledi Murat Bey.

Murat Beye göre, Dünyada gruplar halinde yapılan doğa yürüyüşlerinin en uzunu, 850 km’lik uzunluğu ile Antik Karya yoluydu. Başlangıç noktalarından biri de Bozburun Yarımadası’nda bulunuyordu.

Antik Karya Yolunda yürünürken, geçmiş uygarlıkların izleri görülebiliyordu.

Burası Marmaris’in diğer yerlerine göre daha çorak kalmış ve bölgede otel ve tesisler sınırlı sayıdadır. Bu da bölgedeki doğal güzelliklerin temiz ve el değmemiş olmasını sağlıyor.

Bunlardan cam gibi deniziyle Akvaryum Koyu, yaz sıcağında serinleten suyu ile Korsan Koyu ve sığ denizi ile Kız Kumu görülmeye değecek güzellikteki yerlerdir.

Aynı zamanda her bütçeye uygun konaklayabileceğiniz otel, pansiyon ve kamp alanları gibi birçok tesis ve işletme de bulunmaktadır.

Bozburun Mahallesi’nin Yeşil Ada, Kiseli Adası, Kızıl Ada, arka tarafında Koca Ada, Kamelya Adası ve etraflarında bir sürü güzel koy bulunuyordu.

Bozburun, bölgedeki Tekne Turlarının da merkezini oluşturuyordu.

Bu sessiz, büyüleyici koylarda yüzmek, muhteşem gün batımı ve gün doğumunu izlemek yorgun ruhlara terapi yapıp, bütün yılın birikmiş sıkıntılarını alıyordu. 

Akıncı Ailesi olarak da gördüğümüz gibi, Turunç sırtlarındaki ormanlar insanı “Boz”, ya da “Taşlık/Kayalık” gibi isimlere yaslanarak düşünmekten vazgeçirecek denli yeşildi.

Bozburun Yarımadası gezimizden oldukça memnun kaldık…

Share Button