Kemer Folklorik Yörük Parkı

1 Ekim 2010 Cuma günü, Kemer Antalya…

Türk Rivierasının en önemli tatil beldelerinden biri olan Kemer; doğası, kilometrelerce uzanan doğal plajları, deniz kıyılarından yükselmeye başlayan ormanları ve Olympos Dağı, tatil köyleri, açık hava müzeleri ile gezginlerin tercih ettikleri bir tatil beldesidir.

Beldibi mevkinden başlayarak Tekirova’ ya kadar olan tüm kıyı tamamen doğal plajdır. Girintili çıkıntılı kıyılarında birçok koy ve küçük doğal limanlar bulunur. Kemer merkezinde bulunan plajlar Belediye plajı ile yat limanı yanında bulunan Ayışığı Plajı’dır.Yat limanı ile Ayışığı plajı arasında Küçükburun yarımadası yer almaktadır.

Kemer Ayışığı plajı ve Kemer Marinanın tam ortasındaki Küçükburun’da  yer alan Folklorik Yörük Parkını ziyaret etmemek olmazdı. Ayışığı parkının giriş kapısının  hemen solundan, Marinanın bahçe duvarlarının yanındaki yoldan  ilerleyerek, yaklaşık 5 dakikada, Folklorik Yörük Parkına ulaştım. Yıllar önce bu parka bir kez daha gelmiştim eşimle. Oldukça ilgi gören hareketli bir yerdi. Bu gün ise oldukça tenha görünüyordu. 

Yörük sözcüğü öztürkçe bir sözcük olup, yürümek kelimesinden türemiştir. Özü, soyu, geçmişi Orta Asya’dandır. Geçim kaynağı hayvancılıktır. İnsanımız geçim kaynağı olan hayvanını ve onu besleyen doğayı öylesine sevmiş onlarla öylesine bütünleşmiştir ki, bu sevgi dolu anlama, bu coşkulu kavrayış, Türk’ün bütün dünyaca kabul edilen, takdir edilen insan sevgisini “misafirperverliğini” doğurmuştur.

Yarımada olan Küçükburun, Milli Park statüsündeki devlet ormanı üzerinde kurulmuş. Bugünkü işletmecisi, Kutsal İyicil’in oğlu Cemal İyicil’dir. Folklorik Park için çok emek verdikleri her halinden belli oluyordu. Önceki gelişimizde oldukça popülerdi. Her gün, yüzlerce yerli ve yabancı turist, Kemer’in simgesi haline gelen bu bölgeye gelerek; kıl çadırda dinlenip, gözlemelerini yiyor, yayık ayranlarını içiyorlardı.

Ardından da Ayışığı, Marina ve Kemer sahillerinin muhteşem manzarasını izleme fırsatı buluyorlardı.Parktaki kırsal alan peyzajı, bu dokuyu tamamlayan müziğin tınısıyla, tavuklarıyla, horozlarıyla, tavşanlarıyla,kedi ve köpekleriyle, kuşlarıyla ekolojik özgün bir işletme havasında görünüyor. Umarım beklenen ilgiyi görür. Gözlemelerin yenilip, yayık ayranlarının içildiği Yörük çadırlarının özellikleri hakkında bilgi aldım.

Bu kez Parka giriş paralı yapılmıştı. yeterli ziyaretçisi yoktu. Ziyaretçi eksikliğinin nedenlerinden biri bu olabilirdi. Parkın içinde yer alan Yörük kültürüne ait otantik doku ile karşılaştım. Burası, İyicil Ailesi tarafından, FOLKLORİK  AÇIK HAVA MÜZESİ haline getirilmiş. Orman yüksek mühendisi Kutsal İyicil, 1982 yılında Folklorik Yörük Projesini oluşturmuş ve 1986 yılında hayata geçirmişti.

Parkta bulunan çadırlar Keçi kılından yapılmış.  Kemer sahillerindeki 5 yıldızlı otellerde, otantik yapısıyla, gözleme çadırı olarak kullanılıyor. Diğer taraftan Restorant, Otel Dinlenme tesisleri, Yayla Şenlikleri ve Ramazan Şenliklerinde iftar çadırı olarak tercih edilmektedir.

Keçi kılından yapılan Yörük çadırlarının Arap devletlerinde de kullanıldığını öğrendim. çadırlara Kıl Çadır adı veriliyormuş. Osmanlı tarihinden günümüze kadar gelen ve halen Akdeniz sahillerinde Kıl çadır kullananların tercih nedenini araştırdığımda ise;

Kışın kendini kasar ve gerilir böylece yağmur suyunu ve karı içeri geçirmediğini,

Yazın kendini biraz salar ve içeri loş bir gün ışığı girmesine izin verir ve sürekli hava sürkilizasyonu sağladığını

Doğadaki zararlı (yılan, akrep, örümcek vb.) canlıların içeriye girmesine yapısal dokusu sayesinde izin vermediğini,

Her yere kolaylıkla kurula bilir, taşımada da kolayca katlandığını,

Özetle Keçi kılının olağanüstü bir yapısının olduğunu öğrendim.

Keçi kılı ıslandığında şişer ve gözenekleri kapatır. Yağmur yağdığında, şişerek dokuma kılın  gözenekleri kapanarak, yağmurun içeri girmesini engeller. Sıcak havalarda ise gözenekler açılmaktadır. Kıl çadırı kuruluyken, dokumanın gözenekler açık olduğundan, doğal klima etkisi yapar. Yazın ise gözenekler açılmakta ve hava sirkülasyonu sonucu iklimleme etkisi yaratmaktadır.

Başka bir deyişle; kışın çadırı sıcak, yazın ise serin tutmaktadır.Kıl çadırları birleştirirken Çadırı ustasına diktirmek gerekir. Her Yörük kıl çadır dikemez. Eğer ustasına diktirilemez ise Yörük çadırı kışın yağmur ve kar yağdığında ek yerlerinden akar.

Folklorik Açık Hava Müzesi ilginç bilgiler edindiğim bir yer oldu…

Share Button
3690 cevaplar

Yorumlar kapalı.