Kemer Çamyuva’da Sonbahar

Eylül ayının ikinci haftasında Antalya Kemer Çamyuva Simena Villalarındayız. Sonbahar başlamak üzere…

Eşimle benim içinse güzel bir İlkbaharın başlangıcıdır Sonbahar. Genellikle ”Hazan Mevsimi” olarak biliniyorsa da  güzeldir Sonbahar. Öyledir çünkü olgunlaşıp, durulduğumuz zamandır.

Yaz tatilinden evlerine dönen gençler için Hazan mevsimi  hüzün ve ayrılıkları çağrıştırıyor olsa da bizler  için farklı anlamları vardır. Çocuklarımız büyümüş, evlenmişler ve kuşlar gibi uçup gitmişlerdir yuvadan. Başlangıçta biraz hüzünlensek de zamanla ayak uyduruyoruz çocuklarımızın uçup gidişine. Eşinizle baş başasınız. Birbirinizi daha iyi tanıma ve daha çok zaman ayırma zamanıdır Sonbahar. 

Yine de Sonbaharla ilgili olarak yazılan bütün şiirler ve bestelerde hüzün ve ayrılık kavramlarını görmek mümkündür. Cemal Süreyya ne güzel yazmış…

Bir Eylüldü
sarı yapraklarına adını yazdığım
bir eylüldü
o yapraklardan adını kazıdığım

Bir hazandı
her şeyimle sana geldiğim
bir hazandı
her şeyi bir kalemde sildiğim

Özellikle gençler ve orta yaşlılar için en melankolik mevsimdir sonbahar… Sararıp dökülen yapraklar şairlere  ilham verirken, âşıklara da nedeni tam olarak adlandırılamayan bir hüzün verir. 

Çamyuva Kemer Antalya

Sezan Aksu, şarkılarından birinde;

Alır gider beni sarı rüzgârlarıyla sonbahar

Gelir anılardan bir davet çocukluğum canlanır

Bir varmış bir yokmuş diye başlardı bütün masal

Hani nerde o masum ve daha bozulmamış rüyalar

Demektedir.

En güzel şiirler, mutlaka içinde Sonbaharın başlangıcı olan bir ” Eylül” barındırır. Sokaklar,  görmeye doyamayacağımız bir manzarayla süslenir. Bakması güzeldir ama âşıkların içini de acıtır. Yine de Doğada olduğu gibi  insan yaşamında da ”sonbaharın” muhteşem olabileceğinin farkına varmamız gerekiyor. Öyle de oldu, ben farkına vardım. Yaşama sevincim arttı.

Çamyuva Kemer antalya

Sonbahar ilginç, sonbahar güzel, sonbahar yeni bir başlangıca ilk adım. Bir süre sonra kış gelecek. Kar gelecek, yağmur gelecek ve doğa dinlenmeye, uykuya çekilecek ki zinde, genç ve neşeli olarak baharı getirsin…

Her derecede okulların eğitim ve öğretim yılına başlamasıyla otellerin %98 i turizm sezonunu sona erdirmiş, bazıları da hizmetlerini sona erdirmişler. Ücretli ve sezonluk işçi çalıştırmakta olduklarından, tasarruf kaygısıyla işçilerini de ücretsiz izine göndermişler.

Bu nedenle; deniz kıyısının yanı sıra, cadde ve sokaklar da neredeyse bomboş. Adeta bir ölü kasabaya dönmüş Çamyuva. Önemli turistik tesislerin bulunduğu yörelerin kaderi bu sonuç. Yazın, on binlerce turist ağırlanırken, kışın alabildiğine sessiz ve kederli oluyorlar. Neyse ki bizler kederini dağıttık bir nebze de olsa Çamyuva’nın…

Cadde ve sokakların tenhalığı biraz can sıkıntısına neden olacak derken, çevredeki doğanın sonbahar etkinlikleri diyebileceğimiz oluşum muhteşemdi. Doğa, bütün  renkleriyle karşımızda duruyordu. Gökkuşağı’nı adeta çevremizde görüyorduk.

Diğer taraftan, denizde sırtüstü yüzerken, ne zaman kıyıya baksam Tahtalı Dağlarını ve zirvedeki teleferik istasyonunu gördüğümü sanıyorum. Biraz araştırma yaptığımda, karşıma, Yunanistan ile birlikte Tanrılar tanrısı Zeus ve Olympos çıktı.

Tahtalı Dağı, 2365 metre yüksekliği ile Türkiye’nin denize yakın en yüksek dağıdır. Tahtalı Dağı, antik çağda Tanrılar Dağı’ydı. Mitolojide ”Olympos” olarak adlandırılan bu muhteşem dağ, Beydağları Milli Parkı’nın en yüksek dağıdır. Antalya ile Finike arasında tahtına kurulmuş tanrısal bir kral gibi Akdeniz’i gözetlemekte ve kollamaktadır.

Share Button
3235 cevaplar

Yorumlar kapalı.