Eskişehir’de Bir Tatil Günü 3
Bundan önceki yazı dizilerimde Porsuk Çayı ve köprüleri, çayda yarışma halindeki dragonları görmüş, Porsuk Bulvarı’nda keyifli bir yolculuktan sonra Papağan’da çiğ börek yemiştik. Sonra da Hamamyolu Caddesinin sona erip, İki Eylül Caddesi ile Atatürk Bulvarının başladığı noktaya, güneye doğru, az daha yukarı çıkınca; “Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim” diyen Yunus’un çağrısına cevap verircesine gelinen Alaaddin Parkında mola vermiştik.
Moladan sonra Odunpazarı bölgesine giriş yapıyoruz. Şehrin ilk yerleşim yeridir Odunpazarı. Eskişehir kent merkezinde yer alır ve diğer ilçelere göre yükseltisi daha fazladır. Bir rivayete göre Eskişehir’e yerleşmeyi düşünen ilk halk Odunpazarı ve şimdiki Porsuk Çayı’nın olduğu bölgeye birer koyun ciğeri asarlar. Hangisi çok dayanırsa orayı yerleşim bölgesi seçeceklerdir. Odunpazarı’na asılan ciğer daha geç bozulur ve ilk yerleşim burada oluşur.
Alaaddin Parkın doğusunda İki Eylül, batısında Alaaddin Caddesi, güneyinde Atatürk Bulvarı bulunuyor. Parkın içindeki Alaaddin Camisinin hemen önünde, şehrin bütün yönlerine giden ulaşım araçlarının merkez hareket noktası bulunuyor. Parkın batısındaki Alaaddin Caddesi üzerinden Atatürk Bulvarını geçerek Kemal Zeytinoğlu Caddesine geçiyoruz. Yaklaşık 200 metre sonra da Pazaroğlu Sokağa girerek, Atlıhan Elsanatları Çarşısına ulaşıyoruz.
Atlıhan El Sanatları Çarşısı, şehrin en turistik noktalarından biri olarak biliniyor. 1850’li yıllarda bölgenin ileri gelenlerinden Takattin Bey tarafından yaptırılan mekan, çevre il ve ilçelerden gelenlerin hem kendilerinin hem de hayvanlarının konaklamaları için han olarak kullanılmıştır. Yapıldığı yıllarda burada yer alan çay ocağı ise bölge halkının burada toplanmasını sağlamıştır. Atlıhan yıllarca sosyal, siyasi ve ekonomik gündemin oluştuğu bir mekan olarak kullanılmıştır.
Aradan geçen yıllar içinde birçok farklı isimle anılan han, 20 yüzyılın ikinci yarısının ardından önemini kaybetmiş ve metruk bir yapı halini almıştır. 2006 yılında Odunpazarı Belediyesi tarafından, Odunpazarı Evleri Yaşatma Projesi kapsamında, orijinal mimarisi göz önünde bulundurularak yenilenmiştir. Günümüzde, konukların oturup nefeslendikleri ve bir şeyler içtikleri bir yer olup; sağından ve solundan çıkılan merdivenlerle ulaşılan üst katta lüle taşından yapılan hediyelik eşya dükkânları yer almaktadır.
Atlıhan Elsanatları Çarşısı ve dükkanlarını gezip, lületaşları konusunda gerekli bilgileri aldıktan sonra, Odunpazarı Evlerini görmek ve fotoğraf karelerimizde yerlerini almalarını sağlamak üzere, çarşıdan ayrılıyoruz. Odunpazarı Belediyesi ile Büyükşehir Belediyesinin ortaklaşa düzenledikleri ‘’Odunpazarı Evleri Yaşatma ve yenileme projesi’’ çerçevesinde önemli işler başarılmış. Evler genel olarak; arsanın tümünü kapsayan konutlar, yan bahçeli, arka bahçeli ve ön bahçeli olarak planlanmıştır.
Pazaroğlu Sokaktan güneye doğru ilerlerken, bağlantılı sokaklara da uğrayarak fotoğraf çekmeye devam ediyor ve Acıçeşme Sokağa ulaşıyoruz. Doğuya yöneliyor ve Çirikhoca Sokağı yardımıyla Kurşunlu Camii Külliyesine ulaşıyoruz. Eskişehir’in güneyinde, Yukarı Mahalle Odun Pazarı’nda bulunan Kurşunlu Külliyesini, Kanuni Sultan Süleyman zamanında Osmanlı veziri Gazi Melek Mevlana Mustafa Paşa 1525 yılında yaptırmıştır.
Kubbesinin kurşunla kaplı olmasından ötürü de Kurşunlu Cami olarak tanınmıştır. Caminin yanı sıra yapı topluluğu misafirhane, yemekhane, mutfak, kervansaray ve Sıbyan mektebinden meydana gelmiştir. Çeşitli dönemlerde onarım geçiren cami l966 yılında müzeye dönüştürülmüştür.
Gezimiz devam edecek…
Yorumlar kapalı.