Madrid Kibele Meydanı

İspanya Meydanı’ndan hareketle, Yaşam Caddesi Gran Via’dan sonra girdiğimiz Alkala Caddesi’nde biraz ilerledikten sonra, eşimle geriye dönüp bakıyoruz. Madrid’in sembollerinden biri olan anıtsal yapı Metropolis karşımızda duruyor. Eşim fotoğrafımı çekerek beni de sembolleştirmiş oluyor.

Metropolis anıtsal yapısını geride bırakarak, Neoklasik stilde mermer heykellerden oluşan çeşmesiyle Madrid’in en önemli sembollerinden birisinin bulunduğu Plaza Cibeles- Kibele Meydanı’na geçiyoruz.

Meydanın tam ortasında, 1782 yılında yapılmış fıskiyeli çeşmede, iki leoparın çektiği arabadaki Kibele en çok fotoğrafı çekilen objelerden biridir. Ben de pek çok fotoğraf çekiyorum.

Kibele’nin arabasını çeken Leoparlar dikkatimi çekiyor. Elimdeki notlara göre leoparlar hayvanların kraliçesi olup, sonsuz özgürlüğü gösteren bir semboldür.

Cibeles ya da Kibele ismi bana oldukça tanıdık geliyor. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi Frig bölümünde gördüğümü anımsıyorum. Ankara Anadolu medeniyetleri Müzesindeki Kibele heykel ve kabartmaları Boğazköy’de, Ankara ve Gordion da bulunmuştu.

Frigler’in Baş Tanrıça olarak kutsadıkları Kibele, M. Ö. 2. binde, Hitit Panteonu’nda “Kubaba” olarak yer almıştır.

Anadolu’da yer alan Ana Tanrıça Kibele inancı pek çok ilk dönem dinlerine esin kaynağı olmuştur. Antik Mısır kültüründe yer alan İsis ve Yunan mitolojisinde yer alan Artemis bunların en bilinenleridir.

Bereketi, çoğalmayı temsil eden, genellikle yanlarında aslan ve leoparlarla betimlenen Ana Tanrıça, daha sonra Frigler aracılığıyla Sardis üzerinden batı dünyasına, Helenistik ve Roma çağlarına geçmiştir.

Tüm yaşamları tarıma dayalı olan toplumlarda bolluk ve bereket en önemli kavramlardandır. Bundan dolayı da Kibele en önemli Tanrı Figürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bereket kavramı ise kadına has bir özellik olan doğurganlık ile temsil edilir.

İlgimi çeşmedeki figürlerden ayırarak Kibele Meydanı’na göz gezdiriyorum.

Meydan; İletişim Sarayı, İspanya Bankası, Palazzo Linares ve Buenavista Sarayı olmak üzere 4 anıtsal yapı ile çevrilmiş.

İletişim Sarayı’nın göz alıcı anıtsal binası 1909’da inşa edilmiş. Bina 2007 yılına kadar Posta Servisi ve Posta Müzesi tarafından kullanıldıktan sonra Madrid Belediye Binası olarak hizmet vermeye başlamış.

Meydan çevresindeki İspanya Merkez Bankası heybetli ve anıtsal yapısıyla gezginlerin dikkatini çekiyor. 1882 ve 1891 yılları arasında inşa edilmiş.

İspanya Merkez Bankası’nın karşısında, 1873 yılında Barok tarzında inşa edilen Palacio de Linares bulunmaktadır. Latin Amerika Sanatı Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır.

Buenavista Sarayı, 1777 yılında Alba Düşesi tarafından yaptırılmış olup, İspanyol ordusunun karargahı olarak kullanılmaktadır.

Meydanı dolaştıktan sonra elimdeki haritaya bakıyorum. doğu ve batıda Alkala Caddesi, kuzeyde Paseo de Recoletos ve güneyde Paseo del Prado caddeleri ile sınırlanmıştır. Bütün cadde ve bulvarlar birer keyif bulvarı olarak düzenlenmiştir.

Kibele Meydanından güneye yönelirseniz, diğer bir keyif bulvarı olan 1 500 metre uzunluğundaki Passeo del Prado ile bitim noktasında Madrid tren istasyonu karşınıza çıkar. Prado Bulvarının doğusunda Prado Müzesi ile Kraliyet Parkı olarak da bilinen Retiro Park bulunmaktadır.

Kibele Meydanının doğu-batı ekseninde Calle de Alcala olarak biline Alkala Caddesi yer almaktadır. Alcala ismi Arapça kökenli bir kelime olup “el-kale” yani “kale” kelimesinden gelmektedir.

Doğu bölümünde Plaza de la Independencia ve Puerta de Alcala anıtı yer alır.

Puerta de Alcala, Madrid’de bulunan sembolik bir şehir kapısıdır. Bu anıta Alcala denmesinin nedeni ise üzerinde bulunduğu bu yolun Madrid’in batısındaki Alcala de Henares Şehri’ne gitmesidir.