Mersin panorama

 Mersin Hastane Caddesi

Mersin Mahmudiye Mahallesinde yer alan Hastane Caddesi ve Mersin Devlet Hastanesi anılarımda yer etmiş. Mersin Kuvayi Milliye İlkokulu 3. ve 4. sınıfı okuduğum yıllarda anam bu hastanede yatmıştı neredeyse, aralıklı olarak, iki yıl.

Eskiden, Çakmak Caddesi 5017 sokakta yer almakta olan rahmetli anamın evinden, ne zaman Atatürk Parkı ya da Balıkçı Yat Limanına gitmeye kalksam, öncelikle Hastane Caddesi’ne çıkarım.

Hastane Caddesi dediğime bakmayın, eskidendi O. Bir buçuk iki kilometre uzunluğundaydı Hastane Caddesi. Şimdilerde kilometrelerce uzayan Kuvayi Milliye Caddesi’nin bir parçası olmuş. 

MERSİN HASTANE CADDESİ CİVARI (1)

Mersin’in güney-kuzey ekseninde yer alan Kuvayi Milliye Caddesi’nin güney ucunda İsmet İnönü Bulvarı ve Atatürk Parkı bulunurken, kuzey ucunda Okan Merzeci Bulvarı bulunmaktadır.

Okan Merzeci Bulvarı’ndan kuzeye doğru gidilirse Gözne Caddesine ulaşılır ki sol tarafında Mersin Şehir Mezarlığı yer alır.

Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’ndan Okan Merzeci Bulvarı’na doğru gitmeye kalkarsanız, girişte bir taç gibi düzenlenmiş  ‘’Toroslar Belediyesine Hoş geldiniz’’ levhasıyla karşılaşırsınız.

Yaklaşık 500 metre yürürseniz, sağ tarafta Kuvayi Milliye İlköğretim Okulu karşınıza çıkar. 1955-56 da ilkokul 3.sınıf, 1956-57 de de ilkokul 4. sınıfı bu okulda okumuştum. 

Mersin Şehir Mezarlığına her gidişimde buradan geçer ve 66 yıl önceki anılarım canlanır birden. 66 yıl önceki anılarımı bir başka yazı konusu yapmak üzere, Toroslar Belediyesi sınırlarına girmedim.

Yolculuğuma, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı ile Kuvayi Milliye Caddesinin kesiştiği noktada, Mersin Devlet hastanesinin bulunduğu yerden başlamak istedim.

Öncelikle, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı üzerindeki bir üst geçitten Devlet Hastanesinin fotoğrafını çekerek çevreyi tanıtmayı amaçladım.  Kavşak noktası aynı zamanda Toroslar İlçesini Akdeniz İlçesine bağlayan noktadır. Bu noktadan itibaren caddenin adı, Mersinliler arasında Hastane Caddesi olarak bilinir.

1957-59 yıllarında, Mersin Kuvayi Milliye İlkokulunda okurken, annemin de uzun süre yattığı Devlet Hastanesinin bu cadde üzerinde bulunmasından ötürü, adı Hastane Caddesi olarak konulmuştu.

O yıllarda Toroslar İlçesinin bulunduğu bölge portakal bahçeleriyle doluydu, yerleşim yok denecek kadar azdı.   Devlet Hastanesini geçerken tekrar çocukluk anılarım canlandı.

MERSİN HASTANE CADDESİ CİVARI (13)

Eskiden Adana’nın İlçesi, şimdi ise il olan Osmaniye’de ilkokul 2. sınıfta okumakta iken annemin hastalanarak, Mersin Devlet Hastanesi’ne yatırılması üzerine Mersin’e göçmüştük.

Şu anda, Çakmak Caddesi 5017. sokakta bulunan annemin evinin yerinde portakal bahçeleri vardı. Hatırımda yanlış kalmadıysa, bir keçimiz vardı sütünden yararlandığımız. Sahipsiz denebilecek portakal bahçeleri arasında otlatırken, bir taraftan da ders çalışırdık okul dönüşü.

Ayrıca, sabahları tanyerinde kalkar,  mahallemizden 5-10 çocuk simit fırınlarına giderdik.   Fırından aldığımız 40-50 simidi tablalarımıza koyar, satışa çıkardık okul öncesi. Simit satabileceğimiz mahalleleri paylaşmıştık arkadaşlarımızla.

Okul zili çalmadan 20-25 dakika önce eve gelir, önlüklerimizi giyer ve okula yetişirdik. Satılamayan simitlerimiz varsa, okul dönüşü satardık. Anılardan sıyrılıyor ve Mersin’deki 50 katlı gökdelene doğru yürüyorum.

Hastane Caddesi ile dik olarak kesişen 11. caddeye gelmeden önce, sağ kolda yer alan 4901. sokağa yöneliyorum. Çocukluk yıllarımda meyve sebze halinin ve mezarlığın bulunduğu mekânda Mersin Adliye Sarayı inşaatı görülüyor. İnşaatın kabası bitmiş, ince işçilik isteyen bölümü ile dış kaplamalar yapılıyordu. Devasa büyüklükte bir adliye sarayı duruyordu karşımda.

ESKÄ° HAL CAMÄ°Ä°

Sokakta ilerledim. Zeytinlibahçe Caddesine çıkarken sol tarafta Eski Hal Camii yer alıyordu. Metropol binasının ya da Gökdelen İş Merkezinin kuzeyine, eskisinin yerine yeniden yaptırılan Mersin Eski Hal Camii inşaatına 2005 yılında başlanmış. Mersin Müftülüğü’ nün çabaları, Akdeniz Belediyesi ve hayırsever vatandaşların katkılarıyla restore edilen Eski Hal Camii, 2007 yılında törenle ibadete açılmış.

MERSİN HASTANE CADDESİ VE ÇEVRESİ (53)Caminin metropol tarafında Akdeniz Belediyesi hizmet binası ile önündeki park yer alıyor. Hizmet binası çevresi ile parkta çok güzel bir çevre düzenlemesi yapılmış. Yapılmakta olan Mersin Adliye sarayının tam karşısında yer alan park Akdeniz belediyesinde işi olanların dinlenip, nefes alabilecekleri bir mekân olarak karşımıza çıkıyor.

Zeytinlibahçe Caddesinin iki yanında yer alan dükkânlar ve kaldırımlarda her şey satılıyor. Kaldırımlarda, meyve fidanlarının yanı sıra biber, domates, salatalık, patlıcan ve kabak fideleri satılmaktadır. Dükkânlarda ise tarım ilaçlarından her türlü gübreye ve tarım aletlerine kadar alet edevat satışı yapılmakta. Tekrar Hastane Caddesine çıkıyorum.

 Mertim-Mersin Ticaret Merkezi

MERSİN HASTANE CADDESİ CİVARI (98)

Mahmudiye Mahallesi Hastane Caddesi üzerinde yer alan Mersin Tower ya da Gökdeleninin yapımına 1987 de başlandı. Mertim ya da Mersin Ticaret Merkezi, Mersin şehrinde yer alan en yüksek yapıdır.

Cengiz Bektaş tarafından tasarlanmış olan yapı tamamlandığı 1992’den İstanbul’daki İş Kulelerinin tamamlandığı 2000 yılına kadar Türkiye’nin en yüksek binası idi. 2012 yılı başı itibarıyla İstanbul dışında inşa edilmiş en yüksek gökdelendir. Kentin hemen her tarafından görülmekte olan Mersin Tower 12 dönüm arazi üzerine kurulmuş.

Gökdelenin yanından geçerken, otelin girişindeki güvenlik görevlisinden edindiğim bilgiye göre, en üst kata çıkıp, panoramik bir Mersin görüntüsü alma olanağım yokmuş.

Türkiye’nin en büyük gökdelenlerinden biri olma unvanını da elinde bulunduran bu devasa yapı 52 kattan oluşmaktadır.    İstanbul’daki İstanbul Sapphire ya da Safir birinciliği kimseye bırakmayacak gibi.

Şu an 5 yıldızlı bir hotel olan olarak işletilen bu yapı depreme karşı esneme özelliği olan bir yapıdır demişlerdi konularında uzman olanlar. Çevresinde metropol alışveriş merkezi de bulunan gökdelen Mersin’in çehresini değiştirmiştir.    Yanına kurulan defterdarlık binası da Türkiye’nin en büyük ve en yüksek devlet binalarındandır.

Otele giremiyorum ama alış veriş yapılan katları gezme olanağı buluyorum. Katlardaki dükkânların yarısından fazlası kapanmış durumda. Mersin’de açılan diğer alış veriş merkezleri burasını olumsuz etkilemiş.

Mersin

Mersin Ulu Camii

Gökdelen ve defterdarlık binasını geçerek, İstiklal caddesine ulaşıyorum. Sağa dönerek, yaklaşık bir kilometre yürürsem Tevfik Sırrı Gür Lisesi’ne, sola dönerek bir kilometre yürürsem Mersin Garı’na ulaşırım.

İstiklal Caddesine girmeyerek, Hastane ya da Kuvayi Milliye Caddesi’nde yürüyüşümü sürdürüyorum. Silifke Caddesi’ni geçtikten sonra İsmet İnönü Bulvarına ulaşıyorum. Bulvara çıkmadan sağda, köşede Ulu Camii ile karşılaşıyorum.

Mersin’deki 6 minareli Mugdat Camii’nden önce, kentin en önemli camilerinden biriydi Ulu Camii. Birinci katında 2000 kişilik bir ibadet alanı bulunan Ulu Camii’nin bodrum katında da 400 kişilik bir konferans salonu bulunmaktadır.

Ulu Camii’nin etrafındaki çok katlı binalar görünüşünü bozmuş, görkemini yok etmiş. Atatürk Caddesi tarafında yıllardır bitirilmeyen çok katlı bir binadan ötürü, caminin sahip olduğu iki minareyi fotoğraf karelerime alamıyorum bir türlü. Yine de bazı fotoğraflarını çektikten sonra, İnönü Bulvarı’na geçmeyerek sağa yöneliyor ve Atatürk Caddesi’ne ulaşıyorum.

Mersin Atatürk Caddesi

Mersin

Mersin Atatürk Caddesi

Büyükşehir Belediyesi ile Atatürk Evi ve Müzesi’nin bulunduğu caddenin bu bölümü ‘’Enteller Caddesi’’ olarak da biliniyor. Atatürk Caddesi’nin bu bölümü taşıt trafiğine kapatılmış ve yaya bölgesi yapılmış. Yaya bölgesinin kuzey-doğusu Ulu Camii’ne, diğer ucu da Mersin Kültür Merkezi’nin önüne, Cumhuriyet Alanı’na çıkıyor.   Enteller Caddesi güzel bir yaya bölgesi ve temiz. Dünyaca ünlü bütün markaları ve markaların satıldığı mağazaları burada bulabilirsiniz.

Mersin

Mersin Cumhuriyet Alanı

Boylarının 20-30 metreye ulaştığı palmiyelerin bulunduğu bölgeye, opera ve bale binasının bulunduğu Kültür Merkezi’ne doğru yürüyorum.   Sol tarafımda Mersin Büyükşehir Belediyesi idare binaları, sağ tarafta Sanat Parkı ile az ilerisindeki Atatürk Evi ve Müzesi bulunuyor. Atatürk Evi’ni geçince, Cumhuriyet Alanı’ndan önce Sakarya Caddesi karşıma çıkıyor. Sakarya Caddesi’nin gidiş-geliş otoyolları arasındaki yeşil alana ‘’Barış Anıtı’’ yerleştirilmiş. Barış Anıtı’nın fotoğrafını çekmek için en iyi pozisyonu seçiyor ve fotoğraf karelerimde yerini almasını sağlıyorum.

Mersin Cumhuriyet Alanı

Mersin

Mersin Cumhuriyet Caddesi

Cumhuriyet Alanı’na geçtiğimizde;  hemen sağ tarafta Vali Konağı, Mersin Müzesi ve Mersin Kültür Merkezi karşımıza çıkar. Türkiye’nin en büyük Halkevi olma özelliği gösteren Mersin Kültür Merkezi binası, 1944 yılında Mersin Valiliği tarafından halkevi olarak yaptırılmış. Hemen yanında, hiçbir işaret ve bilginin olmadığı bir bahçe içerisinde bir kilise yer almaktadır. Bir söylenceye göre Mersin, 1790’larda Kapadokya ve Karadeniz’den gelen Rum ve Karamanlılar tarafından yaptırılmış.

Mersin

Mersin Amatör Balıkçılar Derneği

Başlangıçta küçük bir balıkçı köyü  olan Mersin, Limanı büyüyüp geliştikçe, modern bir kent olma yolunda emin adımlarla ilerlemiş. Mersin’in nüfusu diğer Anadolu kentlerinden farklı olarak,  ağırlıklı olarak Rumlar ve Katoliklerden oluşuyordu. Bu dönemlerde Mersin’de yaklaşık 17 kilise bulunmakta iken 3 caminin bulunduğu bilinmektedir.

Mersin Şehir Mezarlıklarının bir mozaik oluşturmasının nedeni de biraz bu olsa gerek.   Her neyse, Cumhuriyet Alanını geçiyor ve Mersin Amatör Balıkçılar Derneğinin lokaline ulaşıyorum.

Balıkçı yat limanını karşıma alacak şekilde bir masaya oturduktan sonra gelen demli çayımı içerken,  denizi ve marinada bağlı bulunan tekneleri seyrediyor, bir taraftan da gazetemi karıştırıyorum. Bir başka Mersin yazısında buluşmak üzere

Share Button
1166 cevaplar

Yorumlar kapalı.