Attika Yarımadası’na Panoramik Bir Bakış

Kültür Turizmi açısından ilgi çeken ülkelerin başında gelmekte olan Atina ve Attika yarımadası, görülmesi gereken yerler listemin ilk sıralarında bulunuyordu.

Uluslararası Devre Değişim Sistemi RCI sayesinde bu isteğimiz de gerçekleşti.

RCI Sisteminin Atina’da bir hafta süreyle bize tahsis ettiği açık mutfaklı 1+1 dairemiz Golden Coast Tatil Köyü’nde. Tarihte önemli bir yeri olan Marathon kasabasına bağlı bir yerleşim birimi.

Atina’nın 40 km kuzey-doğusunda, Marathon’un yaklaşık 8 km güneyinde, ünlü Marathon Körfezi kıyısında bulunuyor.

Yunanistan bir adalar ve yarımadalar ülkesi olup, toplam 13 bölgeden oluşmaktadır.

Başta Yunanistan’ın Başkenti Atina olmak üzere; Marathon, Rafina, Lavrio, Sounion, Glayfada ve Pıraeus(Pire) şehirlerinin yer aldığı yarımada Attiki olarak biliniyor.

Biz başta Atina olmak üzere, Attika yarımadasını gezmek istiyoruz.

Söylediğim gibi birinci öncelik Atina ve popüler meydanlar ve yapılar olacak.

2004 Yaz Olimpiyatları Atina’nın kaderini değiştirmiş.

Bir zamanlar dumanı, trafiği ve dökülen binalarıyla bilinen Atina, 2004 yılı Yaz Olimpiyatlarından gelen servet sayesinde tamamen yenilenmiş.

Şehir, tertemiz parkları ve caddeleri, ultra modern metrosu, yeni otobanları, kolayca ulaşılabilen havaalanı, mükemmel İngilizce tabelaları ile bir tercih nedeni olabilir.

Adalara giderken bir mola yeri olmasının dışında, sofistike Atina’da görülecek yerlerin arasında Akropolis’ten Olimpiya Zeus Tapınağına kadar, Batı tarihinin önemli noktaları ve Ulusal Arkeoloji Müzesi hazineleri de yer alır.

Marathon Körfezinin kıyısında yer alan tatil köyü, her türlü bitki, her mevsim açan çiçekleri, ağaçları, havuzları, kafeleri, eğlence mekanları ve etkinlikleriyle Dünyadaki Cennetlerden biri gibi geldi bize.

21 Mayıs 2017 Pazar, Atina…

Yunanistan ya da resmi adıyla Helen Cumhuriyeti, Güneydoğu Avrupa’da bir ülkedir. Yunanistan’ın nüfusu 2015 itibarıyla yaklaşık 10,955 milyon kişidir. Başkenti ve en büyük şehri Atina iken ikinci en kalabalık şehri Selanik’tir.

Resmi adı Helen Cumhuriyeti olan Yunanistan, Helen Uygarlığının devamı niteliğindedir. Felsefe Tarihinin en önemli merkezi olmuştur. Antik Yunana uzanan kökleriyle felsefe, edebiyat, matematik, tiyatro, tarih ve siyaset gibi konularda dünyaya öncülük ettiği kabul edilmektedir.

Tarihi M.Ö. 3 000’li yıllara kadar uzanan Yunanistan, doğaldır ki, Kültür Turizmi açısından ilgi çeken ülkelerin başında gelmektedir. Büyük İskender’in yönetimine girmesiyle birlikte Yunanistan Helenistik Döneme girmiştir. Böylelikle Helen Kültürü Doğuda yayılma ve gelişme olanağı bulmuştur. Bunun izleri Anadolu’da çokça görülmektedir.

Helenistik Dönemi Klasik Grek Dönemi izlemiştir. Roma İmparatorluğu Dönemi olarak da bilinen Klasik Grek Dönemi Yunan Medeniyetinin etkisinin daha da arttığı yıllardır. Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasıyla birlikte Doğu Roma (Bizans) Dönemi başlamış, 17. Yüzyılda Osmanlı yönetimine girmiş ve 1830 yılında bağımsızlığını kazanmıştır.

Yunanistan ulusal bayrağı, 4 beyaz ve 5 mavi yatay çizgiden ve sol üst köşede yer alan beyaz haçtan oluşur. Mavi ve beyaz, Yunanistan’ın milli renkleridir ve mavi, gökyüzünü ve denizi ; beyaz ise Yunan bağımsızlık mücadelesinin saflığını sembolize eder. Haç, Hristiyanlık dinini temsil eder. Mavi ve beyaz olmak üzere toplamda 9 yatay çizgi, Yunan sloganı Eleftheria i Thanatos’u Özgürlük ya da Ölüm) oluşturan kelimelerin toplam hece sayısından gelmektedir.

Yunanistan bir adalar ve yarımadalar ülkesi olup, toplam 13 bölgeden oluşmaktadır. Biz Attiki yarımadasında konaklayacağız. Başta Yunanistan’ın Başkenti Atina olmak üzere; Marathon, Rafina, Lavrio, Sounion, Glayfada ve Pıraeus(Pire) şehirlerinin yer aldığı yarımada Attiki olarak biliniyor. Bizim konaklama yerimiz Atina’nın 40 km kuzey-doğusunda, Marathon’un yaklaşık 8 km güneyinde, ünlü Marathon Körfezi kıyısında bulunuyor.

Seyahate çıkmadan önce oldukça etraflı bir araştırma yapmış ve 40 km’lik Maraton Koşusunun isim babasının Marathon Ovasındaki savaş olduğunu öğrenmiştim. M.Ö. 490 yıllarında, Marathon Körfezinden çıkarma yapan Persler ile Atinalılar Marathon ovasında karşılaşırlar. Persler sayıca üstün olmalarına karşın, savaşı Atinalılar kazanır. Galibiyeti acilen bildirmek üzere haberci seçilen kişi, Marathon Ovasından Atina’ya kadar olan 40 km’lik yolu koşarak gider. Atina’ya ulaşıp, galibiyeti bildirir ve ölür. Maraton koşuları biraz da hayatını kaybetmiş olan habercinin anısına yapılmaktadır. 

Biz başta Atina olmak üzere, Attika yarımadasını gezmek istiyoruz. Söylediğim gibi birinci öncelik Atina ve popüler meydanlar ve yapılar olacak. 2004 Yaz Olimpiyatları Atina’nın kaderini değiştirmiş.

Bir zamanlar dumanı, trafiği ve dökülen binalarıyla bilinen Atina, 2004 yılı Yaz Olimpiyatlarından gelen servet sayesinde tamamen yenilenmiş. Şehir, tertemiz parkları ve caddeleri, ultra modern metrosu, yeni otobanları, kolayca ulaşılabilen havaalanı, mükemmel İngilizce tabelaları ile bir tercih nedeni olabilir. Adalara giderken bir mola yeri olmasının dışında, sofistike Atina’da görülecek yerlerin arasında Akropolis’ten Olimpiya Zeus Tapınağına kadar, Batı tarihinin önemli noktaları ve Ulusal Arkeoloji Müzesi hazineleri de yer alır.

Kültür Turizmi açısından ilgi çeken ülkelerin başında gelmekte olan Atina ve Attiki yarımadası, görülmesi gereken yerler listemin ilk sıralarında bulunuyordu. Uluslararası Devre Değişim Sistemi RCI sayesinde bu isteğimiz de gerçekleşti. Sistem temsilcisi bizi arayıp, Atina’da tam size göre bir tatil köyü var, gitmek ister misiniz? Diye sorunca havalara uçtuk ve uzuz bilet peşine düştük. Uygun fiyatla gidiş dönüş bileti de bulunca 20 Mayıs 2017 tarihli yolculuk için hazırlıklara başladık.

Daha önceki yazı dizilerimde de belirttiğim gibi, RCI sistemi, Dünyanin 80 ülkesinde bize birer haftalık açık mutfaklı evler tahsis ediyor. Ben bu tahsislere, Dünya ülkelerindeki birer haftalık evimiz diyorum.

RCI Sisteminin Atina’da bize tahsis ettiği yer olan  Golden Coast Tatil Köyü; tarihi kent Marathon kasabasına bağlı bir yerleşim birimi. Golden Coast Hotel& Bungalovs Marathon Attika, 4* lı bir yerleşim birimi ya da tatil köyü olup, 4 katlı ana bina ile 2 katlı  301 bungalovdan oluşuyor. 

Otel olarak kullanılan ana binada denize ve bahçelere bakan 226 oda bulunduğunu öğreniyoruz. Bu odalar tek, çift, üçlü ve aile süiti olarak düzenlenmiş. Bütün odalarda klima, küvetli banyo, saç kurutma makinesi ve diğerleri  bulunmakta olup, odalar Klasik Yunan tarzında dekore edilmiş.

Marathon Körfezinin kıyısında yer alan tatil köyü, her türlü bitki, her mevsim açan çiçekleri, ağaçları, havuzları, kafeleri, eğlence mekanları ve etkinlikleriyle Dünyadaki Cennetlerden biri gibi geldi bize.  Yerleşkeden sahile çıkıldığında ise tatil köyü ile deniz arasında özel olarak düzenlenmiş bir yürüyüş parkuru bulunmakta…Sonrası altın sarısı renkli kumlarıyla ün yapmış plajları, kaliteli ve huzur verici dalgalarıyla sizi sarıp, sarmalayan ve düşlere alıp götüren bir ortam var.

Marathon Körfezine bakan ana binanın arka tarafında, dağlara bakan 301 adet bungalov 3 özel havuz çevresinde kümelenecek şekilde yapılandırılmış. Özellikle, tatil köyündeki küçük çocukları korumak amacıyla havuz çevreleri zarif bir düzenleme ile kapatılmış. Tek giriş kapısı var ve ”Lifeguard” olarak adlandırılan cankurtaran bulunuyor. Genellikle saat 09,00’da gelen cankurtaran bayrak direğine sarı bir bayrak asmadıkça havuzlara giriş izni verilmiyor. Havakoşullarını elverişsiz olduğu zamanlarla, saat 19,00’dan sonra kırmızı bayrak çekiliyor ve giriş kapısı kilitleniyor. Böylelikle küçük çocukların bu havuzlara girişi imkansız hale getiriliyor.

Üç büyük havuzun çevresinde kümelenmiş olan 301 adet bungalovlar odalar 2 kişilik, 3 kişilik ve aile süiti  olarak düzenlenmiş. Bize tahsis edilen 5 kişilik aile süiti, bungalovların etrafında kümelendiği havuzlardan birine bakmaktadır. İki odadan oluşan aile süitimiz in anne-baba için ayrılan yatak odası ile açık mutfağın bulunduğu salonda üç adet yatak bulunuyor. Hem yatak odasından hem de salondan balkona çıkılmakta ve havuz karşısında keyifli zamanlar geçirilmektedir.

Önümüzde muhteşem bir çevre düzenlemesi var. Balkonumuzda yemek yerken çevreyi rahatsız etmemek ya da havuzdakilerin bizi rahatsız etmemesi için bitki örtüsü ile kamuflaj yapılmış.

Bizim Atina’daki evimiz olarak tanımladığım bungalov tipi 1+1 yerleşkemizde, bir evde bulunması gereken her şey var. Ütü ve ütü tahtası, mutfak elemanları, tost makinesi, hatta elektrikli ocağımız bile var. Tatil ķöyünde bizim gibi donanıma sahip olanlar, yeme-içme sorununu kendin pişir kendin ye biçiminde çözmekteler. Biz de mutfak ihtiyaçlarımızı süper marketlerden karşılıyoruz.

Uluslararası toplantıların ve yarışmaların düzenlendiği Golden Coast mevsimlik müşteri kabul etmektedir. Kürek sporları, su altı sporları ve çevre gezilerinin düzenlendiği tatil köyünde ”Herşey dahil sistemi” uygulandığı gibi, serbest yemek seçimi yapılabilmekte ve bizim gibi kendi süitinde kendin pişir, kendin ye uygulaması da geçerli olmaktadır. Nisan ayında sezonu açan kuruluş, Kasım ayı sonunda  sezonu kapatmaktadır.

Otel ile plaj arasında bisiklet ve yaya yolu bulunmaktadır. Plaj ve kumsal yerleşim alanlarındsn ayrılmış. Bütün Plajlar halka açık olup, ücretsizdir. Ancak, şemsiye ve şezlonglardan tatil köyü sakinleri yararlanabilir.

Kilometrelerce uzanan Marathon Körfezi kıyılarındaki plajların altın rengindeki kumları ve denizleri temizdir. Temizdir çünkü, Sanayi bölgelerinin Marathon Körfezinden uzak olmaları denizin temiz, berrak ve mavi kalmasını sağlamıştır.

Tatil Köyünde hem büyüklere hem de küçüklere yönelik etkinlikler düzenlenmektedir. Gündüzleri Atina  ve diğer yerleşim birimlerini tanımak için turlara katılanlar, gece etkinlikleriyle günü taçlandırmaktadırlar.

Golden  Coast ile 3 km güneyinde bulunan Nea Mikra arasında, sahilde, muhteşem bir yürüyüş yolu bulunmaktadır. Özellikte akşam üzeri ve hava kaŕardıktan sonra hemen herkes bu yolda yürümekte, koşmakta ya da cevresindeki kafelerde Dunyadaki  Cennetin nimetlerinden yararlanmakta ve keyfini çıkarmaktadır.

Dün çevreyi tanımak amacıyla 3 km güneyimizde kalan Nea Makri kasabasına gittim geldim. Sahil boyunca kilometrelerce uzanan yürüyüş ve bisiklet yolu yapılmış. Böylelikle, tatil köyleri ve yerleşim  yerleri sahilden ayrılmış. Bütün sahil, kesintisiz halka açık hale getirilmiş.

Kilometrelerce uzanan sahilde tertemiz kumsallar ve ücretsiz halk plajları var. Kimse yerlere çöp atmıyor, piknik yapmış ise topluyor. Ortamı bulmak istediği gibi tertemiz bırakıyor.Golden Coast ile Nea Makri arasındaki sahil yürüyüş yolu oldukça hareketli, renkli ve huzur verici…Özellikle akşam üzeri sanki herkes yürüyor.