Villenuve Lobut Doğa Parkı
11 Haziran 2016 Cumartesi…
Güney-Doğu Fransa’da; başta Nice olmak üzere San Tropez, Cannes, Antibes, Milleneuve-Loubet, Eze, ,Monte Carlo, Monaco, Menton, Grasse ve Gourdon gibi turistik kentlerin bütününü içine alan bölgeye Cote D’Azur denmiş bir Fransız şairin bu adla yazdığı kitabına atfen.
Fransız Rivierası olarak biliniyor.
Cote D’Azur’a etimolojik olarak baktığımızda ise “mavi kıyılar” anlamına gelen bu bölge, Güney Fransa kıyılarına verilen isim olarak karşımıza çıkıyor. San Tropez’den başlayıp, İtalya sınırındaki Menton’a kadar uzanıyor.
Konaklama yerimiz Villeneuve-Loubet’te en önemli ve dikkat çekici yapılar, Baıe-des-Agnes Marina ve Marina çevresinde yapılandırılmış olan devasa yapılardı.
Antik Babil’in Asma Bahçelerini katlayacak boyutlardaki bu yapılar uzaktan Akdeniz’in kıyısında dalgalanan beyaz yelkenler gibi görünüyor.
Villeneuve-Loubet’te Marina’nın hemen önünde yer alan bu yapılar Appartement Marina Baie des Anges olarak biliniyor.
Google Earth’ta gördüğüm bu yapılara önce inanamamıştım.
Babil’in Asma Bahçelerini çağrıştıran bu devasa yapılar, kendine özgün tasarımı ve eşsiz mimarisi ile 20. Yüzyılın kültürel mirası olarak etiketlenmiş.
Villeneuve Loubet’te sekizinci ve son günümüz. Uçağımız Nice Havaalanı’ndan saat 18,15’te kalkacak. Saat 14,00’te de otelimizden havaalanına transferimiz yapılacak. Zamanımız var. Sabah kahvaltısı ve balkonda içilen kahvelerden sonra bize komşu durumunda olan ilçe parkında piknik yapmaya karar verdik.
Geçtiğimiz günlerde sabah yürüyüşleri yaptığım bu Şehir Parkı açık havada dinlenmek, hafifi aerobik etkinliğine katılmak, bisiklet sürmek, asırlık ağaçlar arasında yürüyerek kaybolmak, piknik yapmak ve çocuklarınızla hoşça vakit geçirebilmek mükemmel bir yer.
Parkın içinde ilerledikçe tavşanlar, sincaplar, zehirsiz yılanlar, semenderler ve tilkilere rastlamak mümkün görünüyor. Parkta karatabanlı yaban hayatı çerçevesinde beslenebilen göçmen kuşlar ve kuş gözlemevi de bulunuyor.
Volkanik tüften oluşan toprağının su geçirimsiz özelliği bulunuyor. Doğal göletlerinde tatlı su bulunuyor. Bu nedenle çayırlar, sulak alanlar ve ormanlarla kaplı. Longoz ormanlarına benzettim.
Nice-Sophia Antipolis Üniversitesi araştırmacıları Kültür Bakanlığı ile anlaşarak kazılar yapmışlar. Kazılardan anlaşıldığına göre, yedinci yüzyılda burada Romalılar tarafından bir site kurulmuş.
Piknik sepetlerimizi hazırlayarak saat 10,00 civarında parka gittik. Piknik alanlarından birinde bulunan boş bir masaya yiyecek ve içeceklerimizi yerleştirdik. Çevremizde asırlık ağaçların yanı sıra yabani erik ağaçları da bulunuyordu. Tatlarına baktık, yürüyüş parkurlarını ve kuş gözlem evlerini keşfe çıktık. Saat 12,30’a kadar keyifli bir 2,5 saat geçirdikten sonra otelimize dönerek havaalanına gitmek üzere hazırlık yaptık.
Sekiz günlük Cote D’Azur gezimizi geride bırakarak ülkemize döndük. Bir başka gezi anılarında buluşmak üzere…