Fransa Antibes Anıları

 

10 Haziran 2016 Cuma…

Konaklama yerimiz Villeneuve Loubet’te yedinci günümüz. Bu günkü programda bir Picasso Şehri olarak bilinen Antibes’i gezmek, görmek ve yeniden yaşamak var. Eşim Serap ile geçen yıl Mayıs ayında ziyaret etmiştik bu güzel şehri. Hülya ilk kez görecek. Konaklama yerimizden 8 km batıda kalan Antibese’e ulaşım kolay. Hem otobüs hem de trenle gitmek mümkün.

Antibes Cote D'Azur

Antibes Cote D’Azur

Cote D’Azur’daki mükemmel tatil beldelerinden biri de Antibes…1946 yılında Picasso ve sevgilisi Françoise Gillet Paris’ten ayrılarak Güney Fransa’ya gelirler. Picasso’nun burada rastladığı fotoğrafçı arkadaşı Michel Sima yörenin tarihi zenginlikleriyle birlikte, 14. Yüzyılda inşa edilmiş Antibes’teki Grimaldi Sarayı’ndan söz eder. Bu konuşmadan sonra Picasso Grimaldi Sarayı’na gider, her nasılsa, hayatının bir bölümünü burada geçirir. Sarayda kaldığı sürede yaptığı resimler, günümüzde Picasso Müzesi’ne dönüştürülen bu sarayda sergilenmektedir.

Picasso Müzesi’ne ev sahipliği yapmakta olan bu büyülü kenti görmek için yeterli vaktimiz var. Bir haftalık evimizde sıkı bir kahvaltı yapıyor, balkonda kahvelerimizi içiyor ve otobüs durağına gidiyoruz. Beklediğimiz saatte gelen 200 nolu otobüsle, yaklaşık yarım saatte, Antibes Tren Garı’nın batısındaki ana otobüs durağında iniyoruz. Bir köprü ile tren yolunu geçerek Pierre Semard Meydanı’na iniyoruz. Meydandan da Özgürlük Bulvarı yardımıyla Port Vauban Antibes olarak bilinen Cote D’Azur’un en büyük yat limanlarından birine ulaşıyoruz. Antibes, 25 km uzunluğunda 48 plajıyla Cote d’Azur’un en güzel bölgelerinden biri. 25 km’lik bir sahil söz konusu olunca bir sürü de limandan söz etmek gerekir. Bu limanlardan birçoğu günümüzde lüks ve ihtişamlı yatların konaklama adresidir.

Antibes Cote D'Azur

Antibes Cote D’Azur

Bölgedeki Port Vauban, Avrupa’nın en büyük yat limanı olarak biliniyor. 2000 yatın demirleyebileceği bir alana sahipmiş. Bu liman aynı zamanda eski bir Yunan kenti olan Antipolis’in de tam kalbinin attığı yerde bulunuyor. Antibes yat limanı yanında surlarla korunmuş, ufak kapalı halk plajı oldukça popüler olmalı ki çok kalabalıktı. Güneşlenenler için, bir taraflarında çarşaf  gibi Akdeniz diğer taraflarında ise Grimaldi Şatosu ve Picasso Müzesi manzarası… Mükemmel olmalı… 

Antibes Cote D'Azur

Antibes Cote D’Azur

Yat limanı önünde anı fotoğraflarımızı çektikten sonra Verdün Bulvarı üzerinden kale surlarını takip ederek, Old City Antibes’e giriş kapısını buluyoruz. Girişte Antik Antibes sınırlarını belirleyen bir harita gelenlere yol gösteriyor. Tarihçesini anımsamaya çalışıyorum. Antibes tarihçesinin İzmir ve Antik İyon kentleri ile bağlantılı bir yönü vardı. Bilindiği gibi Phokaia-İzmir’in Foça İlçesi’nin Antik Çağ’da ve Bizans Dönemi’ndeki adı olup, On iki İyon kentinden biriydi. İlkçağlarda Marsilya’ya yerleşen Phokaialılarca bir ticaret üssü olarak kurulmuş olan Antibes’in ilk adı Antipolis’ti. Antipolis daha sonra Romalıların eline geçmiş. 1384-1608 arasında da kıyı bölgesine egemen olan Grimaldi ailesinin mülkü olmuş. Oldukça geniş ve çok uzun kollarıyla Cenevizli soylu bir aile olan Grimaldilerin en önemli kolu günümüzde Monaco Prensliğini yönetmektedir. 

Antibes Cote D'Azur

Antibes Cote D’Azur

Antibes’in kale surları, adeta bu eski yerleşim bölgesini zamana karşı da korumuş.  Bu fazla el değmemiş eski kent doğal Provençal yaşam tarzını merak edenler için adeta bir cennet…“Fransız usulü kır yaşamı” olarak tanımlanan provence stilinin doğum yeri Fransa’nın güney kıyıları ve arkasındaki dağlık bölgedir. Akdeniz kıyıları ve lavanta tarlaları bu stilin ilham kaynağı olmuştur. Bölgede yaşayan insanların kültürlerinin çok uzun bir zaman süreci içinde coğrafya, iklim ve en önemlisi bitki örtüsünün etkisinin yaşam tarzlarına yansımasıyla ortaya çıkan Provençal Yaşam Tarzı, oldukça bağımsız bir tarz olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağımsız tarzın tek ortak yönü ise renk paleti ve kullanılan malzemelerin doğadakine en yakın olarak seçilmesi ve kullanılmasıdır.

Antibes Cote D'Azur

Antibes Cote D’Azur

Antibes Cote D'Azur

Antibes Cote D’Azur

Bol güneşli ve doğa ile iç içe olan Cote D’Azur evlerinin baskın rengi beyaz olsa da aksesuarlar için her renge açık… Yeşil rengin açık tonları, patina gri ve krem rengi, gökyüzünün en uçuk tondaki mavisi, tozpembe, açık sarı ve lavanta rengi birlikte kullanılabilmektedir. Kentte denize açılan kale surları boyunca yürürken tarihi taş binaları, seramik ve el sanatları dükkânları, küçük kâffeleri ve dondurmacıları ile gezmeye doyamadığımız ara sokaklara dalıp çıkmak çok keyifli oldu. Aniden karşımıza çıkan Yerel pazar,  Marche Provencal ile karşılaşmak arayıp da bulamadığımız bir mekân olmuştu geçen yıl. Bu kez pazar yoktu. Yine de geçen yılki izlenimlerimizi Hülya’ya anlattık.

Cote D'Azur Antibes

Cote D’Azur Antibes

Antibes Cote D'Azur

Antibes Cote D’Azur

Yerel Pazar alanının sabahları meyve sebze öğlenden sonra ise sanat eserlerine ayrılmış olduğunu öğreniyoruz. Fransa da nedense bu semt pazarları öğlene kadar açık… Bin bir çeşit kokuların ve renklerin birbirine karıştığı bu yerel pazar görsel bir şölen. Zeytinler, reçeller, ballar, baharatlar, meyve ve sebzeler, lavanta sabunları ve keseleri, şapkalar, hasır sepetler ve çiçekler… Yerel pazarın etrafında, bölgesel yiyecekler ve eşyalar satan dükkânlar var. Zeytinyağı, bal, baharatlar, kaz ciğeri ve peynir çeşitleri… Marche Provençal’da fiyatlar biraz pahalı olmakla beraber meyve ve sebzenin yanı sıra kahvaltılık alınabilir. 

Antibes Cote D'Azur

Antibes Cote D’Azur

Eski kent içinde yeterince dolaştıktan sonra, surların dışına çıkıyor ve Picasso Müzesi’ne doğru gidiyoruz. . Rotamız üzerinde  Grimaldi Şatosu’nun kuleleri görülüyordu. Juan-Les-Pins’de yer alan Grimaldi Şatosu, 12. yüzyıldan kalma ve Monaco kraliyet ailesinin eskiden yaşadığı bir yer idi… Çağlar boyunca birçok kez yenilenmiş olan Grimaldi Şatosu, 1946’da burada kalmış olan Pablo Picasso’nun yapıtlarının sergilendiği bir müze haline getirilmiş. Picasso, 1946’da şatonun bir bölümünü atölyesi olarak kullanmış ve buradaki çalışmalarının ürünü olan 150 kadar eserini buraya bağışlamış. 

Antibes Cote D'Azur

Antibes Cote D’Azur

Grimaldi Şatosu’ndan geri dönerek, tekrar Antik Kent Antibes sokaklarına dalıyoruz. Büyük bir keyif alarak dolaştığımız sokaklardaki anılarımızı fotoğraflarla ölümsüzleştirdikten sonra, konaklama yerimize dönmek üzere tren istasyonuna gidiyoruz. Kişi başı 1,80 Euro ödediğimiz tren yolculuğumuz 10 dakika sürdü. iyi ki trenle ulaşımı seçmişiz. kara yolundaki trafik alabildiğine yoğun olup İstanbul trafiğini aratmıyordu…

Antibes Cote D'Azur

Antibes Cote D’Azur

Share Button